Hayal Tekin..
Cuma akşamı yıldızların altında parlaklıklarını izliyorum, bir yandan da hayal mekanında dolanıyorum.
Hayal kurmayı çok seviyorum. Çünkü orada herşey yolunda oluyor. Mutlu oluyorum. Ama malesef gerçek dünyadayım ve bu dünyanın sıkıntıları ile yüzyüzeyim.
"Hadi yemek hazır" Malesef annemin sesiyle, bu kirli dünyaya geri dönmek zorunda kaldım. Dünyayı kirli buluyorum, kirli bulmamın sebebi çoktur bunun en büyük faktörü annemdir bana hep bağırır kızar. Her yaptığımı beğenmez, küçümser.
Babam ise öyle değildir. Beni sever bana değer verir. Annemde bana karşı sevgi besler mi? Orasını bilmiyorum. Belki beni seviyordur. ama belli etmiyordur. Yada ben kendimi kandırıyorum. Bilmiyorum. Ayağa kalkıp anneme.
"Geliyorum" dedim.
Eve girip mutfağa doğru yürüdüm, annemin hazırladığı yemek masasına oturdum. Arkamdan da annem oturdu. Babama baktığımda, karşımda bana güler yüzle bakıyordu. Ona en sıcak şekilde ona gülümsedim. Canım babam, şu dünyada bir tek o bana değer veriyordu.
Bu yüzden kimse zerre kadar umrumda değil. Evet değer verilen bir insanım, arkamdan koşturacağım insanlarda çok. Ama onlar benim gözümde, yalandan ibaretler. Hiç birine güvenmiyorum.
Gaye en iyi arkadaşımdı. Sırtımdan bıçaklayan bir arkadaş. O sürtükten sonra güven hissi bende yerle bir oldu. Bu dünyada aşkta, kardeşte benim için artık yalandan başka değer katmıyor.
Ve Babama gelince, babamsa benim için öyle değildi. O benim tek gerçeğimdi. Başka hiç bir şey babamın yerini tutmaz. Tutamaz.
"Fıstığım, yarın Samsun'dan dayının kızı Zeynep ve yengen geliyor. Haberin olsun istedim."dedi babam.
Aman istemez. Ne yengemi nede Zeynep'i. Ikiside çekilmezler. Yengem bizi sevmez hoşlanmaz. Daima kendini yükseklerde sanan bir kişiliği vardır. Kendini bu yüzden hep kaf dağlarında görür.
Zeynep ise asosyalın en iyi örneğidir. Kimseyle konuşmaz, arada benle konuşur ama ben onunla konuşmam. Hep sadeden yanadır. Hiç hayatına renk katmaz. Hayata ise hep karamsar bakar.
Tamam, azda olsa bende karamsar bakarım, herkezi sevmem hoşlanmam, ama ben içimde olanı içimde tutarım, kimseyede belli etmem. Ama Zeynep, derdini millete ilan eder.
"Iyi hoş gelsinler" dedim. Umursamaz tavrımla.
Sofradan kalkar kalkmaz, annem.
"Mutfağı temizle öyle kalk" dedi.
Emrin olur. Zaten şu dünyada en uzun ilişkim bulaşık makinesiyle oldu. En nefret ettiğim işler hep benden sorulur zaten. Annem ve babam oturma odasına gittiklerinde, yine iş bana kaldı. Masadan kalkıp. Kirli tabakları, bulaşık makinesine yerleştirdim.
Mutfağı temizledikten sonra telefonumu alıp, odamın yolunu tuttum.
»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»
"Ne var, Buse. Ne istiyorsun"
Buse gelmiş, karşı bankta oturan çocuğu bana gösterip.
"Hayal, şu karşıdaki çocuk varya hani sarışın olan. Adı Yağız. Seninle çıkmak istiyormuş."
Of yine mi? Aman zaten gerçek bir ilişki olmayacağı için kabul et gitsin.
"Iyi kabul et." dedim umursamaz tavırla. Oda herşey gibi geçiciydi. Eminim ki onunla bir hafta çıkacağım sonra kesin ayrılacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Dünyamda Sen (DÜZENLEMEDE)
Fantasy~HAYAL&YAĞIZ~ Pişmanlığın hikayesi. ©Tüm hakları saklıdır.