Deep Breath: LILITH

Chapter 1

Yazardan Not: Hikayeye başlamadan önce Tanıtım bölümünü okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Aksi taktirde hikayeden pek bir tat alamayacak ve anlamayacaksınız hehjeheh
Şarkı; Skylar Grey - Words

SE HUN

"Bebeğim az içmelisin."

Sehun yanındaki gencin elindeki bardağı almaya çalışırken diğeri mızmızlanarak kendini geriye doğru çekti.

"Hayır Sehunnie içkimi seninle paylaşmayacağım." Hafifçe kıkırdadı.
Luhan alkolik olmamasına rağmen sevgilisiyle bara geldikleri nadir gecelerde sarhoş olmadan eve dönmezdi. Bu yüzden Sehun bu tür yerlere o olmadan gelmeyi tercih ediyordu. Bu haldeyken sevgilisini kurtlar kapabilirdi.

Luhan içkisini uzun olandan uzak tutmak için arkasına yaslandı. Yalnız, hesaba katmadığı bir şey vardı ki o da bar sandalyelerinin yaslanma yerinin olmayışıydı. Dengesini kaybedip arkaya düşmek üzereyken Sehun'a tutunarak onu da üzerine çekmişti. Diğerinden daha çevik olan Sehun, kısa olanın üzerine eğilmiş düşeceken sandalyesine tutunarak ikisini de kurtarmıştı.

Durdukları pozisyon pek normal olmasa da ikisi yaralanmamıştı işte. Luhan az önce atlattığı tehlike ve sarhoşluğun etkisiyle gülmeye başladı. Diğerinin yüzüne de hoş bir tebessüm yayıldığında Luhan dudaklarını diğerinin dudaklarına bastırmıştı. Masum öpücükleri derinleşirken onları izleyen bir başkası olduğundan habersizlerdi.

Belki de hikayenin kötü karakteriydi. Duvar kenarındaki yerinden kalkıp ceketini düzeltti. Adımları uzun ve güçlüydü. Sevimli çiftin yanına yaklaştığında dudakları hafifçe yukarı kıvrılmıştı.

Sehun yabancıyı fark edince sarhoş sevgilisini nazikçe kendinden uzaklaştırdı ve sandalyesine oturdu. Yalnız olduklarında her türlü yaramazlığı yapıyorlardı, en azından toplum içinde uslu durmalılardı.

Sarhoş Luhan'ın bu halleri Sehun'u zorluyordu. Hormonlarını dizginlemek için içkisinin tamamını tek seferde yudumladı. Aksi taktirde insanların varlığını umursamadan sevgilisini bar tezgahında becerebilirdi. İlişkilerinde baskın taraf her zaman o olmuştu. Güçlüydü, diğerinden daha uzundu. Erkeksiydi. En azından Luhan üzerinde üstünlük kurabilecek kadar erkeksi. Böyle düşünüyordu ve altta olmayı hiç bir zaman düşünmedi. Luhan'ın üstte olduğunu hayal dahi edemiyordu. O bebeksi suratı ve ufak bedeniyle.. Zihninde oluşan bu görüntü omuzlarını sarsan sessiz bir gülme olarak yansımıştı dış dünyaya.

"Fazla kaçırdınız galiba."

Kalın ve dikkat çekici bir ses duyuldu. Yabancı bir tını. Resmi bir şekilde, özenle kurulmuş bir cümleydi.
Sehun kendisine söylendiğinden emin olamadı. Sağ tarafına baktığında başı bar tezgahının üzerinde yaslı, sızmış sevgilisini gördü. O olamazdı. Yakın zamanda onu eve götürmesi gerektiğini aklının bir köşesine not etti. Ceketini diğerinin omuzlarına örttükten sonra sol tarafına döndü.

Kendinden uzun olduğunu tahmin ettiği esmer bir adam yanındaki bar tabüresinde oturuyordu. Düzgün fiziğini ortaya koyan bir takım elbise giyinmişti fakat o kadar da resmi durmuyordu. Daha çok spor, dağınık saçlarıyla özgür bir havası vardı. Başı ve omuzları dik tezgahın ötesinde bir yerlere bakıyordu.

Sehun bu cümlenin kendisine söylendiğinden emin olmak için tek kaşını kaldırdı ve "Pardon?" dedi. Ses tonu olabildiğince güçlü ve özgüven dolu çıkmıştı.

"Kendi kendinize gülüyorsunuz. Ya çok içtiniz ya da delirdiniz."

Sehun adamın düzgün konuşması karşısında mest olmuş gibiydi. Bir ara diksiyon kursuna falan mı gitseydi acaba?

"Yanılıyorsunuz. İkisi de değil."

"Ah, üzüldüm."

Adam Sehun'un yüzüne bakma gereği duymuyordu. Bu yüzden Sehun duvarla konuşuyormuş gibi hissetmişti. Yenilenen bardağından büyük bir yudum aldı ve adamın garip davranışına öfkeyle göz devirdi. Nasılsa görmeyecekti.

Beklemediği bir şekilde adam tek kaşını havada yüzünde garip bir ifadeyle ona baktı.
Sehun bardağını usulca tezgaha bırakırken adamın yüzünü inceledi. Karanlık bar ortamında görebildiği kadarıyla zihnine yerleşti bu yüz. Kalın şekilli dudaklar, esmer bir ten -ki bunun koyu ışıklardan olmadığına emindi- şekilli burnu ve gözleri.  Bir süre oraya baktı. Aslında incelenecek fazla bir şeyi de yoktu. Neden bu kadar oyalanmıştı gözlerinde?

Adam tekrar önüne döndü ve Sehun bakışlarını ondan ayırmak zorunda kaldı. İçine nedensizce yayılan huzursuzlukla bardağında kalan içkiyi hızlıca bitirdi ve sevgilisini uyandırmak için sandalyesinden indi.

"Bebeğim, hadi gidiyoruz."
"Ngg hayır Sehuniee"

Luhan hem sarhoş hem de uykulu olunca oldukça zorluk çıkarmıştı diğerine. Sehun onu zorla ayıltabildiğinde tek kolunu beline yerleştirdi ve kalkmasına yardımcı olduktan sonra çıkışa doğru aynı şekilde ilerlediler. Sehun bir ara bardan çıkmadan önce başını arkaya çevirdi. Kalktıkları yere baktı. Esmer adam sırtını ve sol kolunu tezgaha yaslamış diğer elindeki içki bardağını havaya kaldırmış Sehun'a bakıyordu.
Sehun bundan bir selam, bir veda işareti veya herhangi normal bir anlam çıkartamamıştı. Belki de başkasına yapmıştı. Önemsemedi ve önüne dönüp loş ortamı geride bıraktı.

Çok içmemişti fakat polisle karşılaşma riskini ortadan kaldırmak için ara sokakları kullanıp Luhan'ın evine sürdü arabasını.

Sehun genelde kendi evinde kalırdı. Yine de haftanın en az 2 günü, sonu yatakta biten işleri yüzünden Luhan'ın evinde uyandığı da oluyordu. Ve öyle günlerde 20 dakikalık yürüyüş mesafesindeki evine sabah sporunu yaparak giderdi. Luhan bütün gece bedenini teslim ettiği adamı yanında bulamayınca çılgına dönse de Sehun bir başka gece kendi yöntemleriyle onun gönlünü alıyordu. İlişkileri bu kısır döngüden ibaretti işte.

Birlikte oldukları 4 ay boyunca birbirlerine aşklarını itiraf etmemişler, henüz adlandıramadıkları hislerle ilişkilerini yürütmüşlerdi. Belki de ihtiyaçtan doğan bir birliktelikti. Ya da alışkanlık. İkisi de bazı konularda doyumsuzdu. Bazı işlevsel ihtiyaçlar. Sehun baskın olmayı seviyordu. Bunun yanısıra pasif bir partner bulmak pek de kolay sayılmazdı.

Bir gece sarhoş Luhan kendini hiç tanımadığı bir adamın altında inlerken bulduğunda onun için ilginç bir deneyim olmuştu. Bu adam ona istediğini verebiliyor ve kendini korumada hissettiriyordu. Adam ise bu minik geyiğin masumluğunun altında yatan farklı karakteri keşfetmişti. Ve her nedense o karakter yalnızca yatak odasında ortaya çıkıyordu. İşte bu yüzden Sehun şimdiye kadar en uyumlu olduğu partneri Luhan'ı yakınında tutmaya devam etmişti.

Luhan'ın evine geldiğinde arabayı yol kenarına park etti. Arabadan çıkıp yolcu tarafına geçerken havanın iyice soğuduğunu fark etmişti. Kapıyı açıp sevgilisini zoraki dışarı çıkardıktan sonra onu düşmemesi için sıkıca tutarak binanın içine sürükledi. Yeni inşaalarda asansör olması büyük bir kolaylıktı. Aksi taktirde sızmış bir geyiği yedinci kata kadar taşımak tam bir işkence olacaktı.

Dairesine girip Luhan'ı yatağına bıraktıktan sonra sessizce odadan çıktı.

Gelecek Bölümden;

"Buraya sık sık geliyorsun sanırım."

Sonunda resmi konuşmayı bırakmıştı adam. Bu Sehun'u gergin hissettiriyordu.

Yeni bir fic ile karşınızdayım hani alkış? djjxjxj

Öncelikle bölümün kısalığı için özür dilerim ama bazı şeylerin yerine oturması için burada kesmem gerekiyordu sorry djxjsh
Gelecek bölümlerin daha uzun olacağını garanti ediyor, yeni fantastik ficimiz için desteklerinizi isteyerek kaçıyorum!