Deep Breath: LILITH

Chapter 5

- SEHUN -

Yaklaştıkça adamın geniş omuzlarına yerleşmiş ceketin ve taşların bordo renkte olduğunu fark etti. Bir an taşların gerçek olma ihtimali aklına uğradıysa da bunun imkansız olduğunu varsaydı. Sahi neydi o pahalı kırmızı taşın adı? Zümrüt? Yakut? Ah doğru ya zümrüt yeşil renkli olandı. Sehun bu ikisini sürekli karıştırıyordu. Yakut, evet.

Birinin bu kadar değerli bir taşı giysi süslemesinde kullanması için multimilyarder falan olması gerekirdi ki öyle bir kişinin de bu barda işi olmazdı. Sehun neler hakkında düşünüp yorum yaptığını fark ettiğinde kendine güldü.

Şu an adamın iki adım arkasında duruyordu. Yanındaki yüksek sandalyeye oturup oturmamak arasında kalmıştı. Oturursa belki kendine bir içki daha söyler ve sonrasında taksiye binip eve giderdi. Fakat belli bir şey vardı ki, içeri dönmesinin sebebi alkol arzusu değil bu adamdı. Ona karşı içinde büyüyen merakı bastıramayıp buraya gelmişti. Yalnız, Sehun'un bilmediği bir şey vardı. İnsanoğlunun başına ne geldiyse hepsinin sebebi meraklarına yenik düşmeleriydi.

Ve saniyeler içinde kendini sağdaki sandalyede oturmuş, barmene sipariş verirken bulmuştu.

"Absolut lütfen."

İçkisi hazırlanırken ceketini çıkarıp sandalyesinin arkasına attı. Ortamın bunaltıcı havası onu fazlasıyla boğmuştu, bu yüzden ceketini çıkardığında hissettiği ferahlıkla sırtını dikleştirdi. Tam o sırada barmen önüne içkisini bırakmıştı. Yüzünde memnun bir gülümsemeyle bardağı kavradı ve dudaklarına yaslayarak votkanın boğazını yakıp geçmesini sağladı.

İşte bunu seviyordu. İçki içmek, sigara veya uyuşturucu kullanmak.. Bunlar insanda bağımlılık yapan zararlı şeylerdi, fakat verdiği his o kadar etkileyiciydi ki Sehun o an alkolün bedenine, organlarına verdiği zararı bir gram umursamadı. Düşüncelerinden uzaklaşmasını sağlayan yegane şeylerdi bunlar. Uyuşturucu tercihlerinin içinde bulunmuyordu şimdilik. Belki bir gün..

O sırada sesini duydu. Burada oturma sebebinin sesini.

"Güzel seçim."

Açıkçası Sehun hiç tanımadığı bu adamla konuşmak için ilk adımı atmaya çekiniyordu bu yüzden onun önce davranmasına sevindi. Adam başını bir santim oynatmadan karşıya bakarak konuşmuştu. Sehun da ona uyarak olabildiğince tepkisiz bir şekilde yanıtladı.

"Evet, öyle."

"Fakat ondan daha iyisi var."

Sehun beklemediği bu cevapla başını çevirdi ve anlamaya çalışan ifadesiyle adama baktı. Ne zaman yüzünde bu ifade olsa kaşları hafifçe çatılırdı. Yine öyle oldu.

Adam dudağının yukarı kıvrılmasıyla oluşan keskin bir gülüş yerleştirdi yüzüne. Ardından dik duruşunu hiç bozmadan barmenin kulağına birşeyler fısıldayıp geri çekildi. Daha sonra da konuşmak yerine içkisini yudumlamaya başladı.

Dakikalar içinde Sehun'un yeni içkisi tezgahta yerini almıştı. Bir adama bir de kokteyl görünümlü içeceğe baktı. Esmer olan iki gündür yaptığı gibi saygı ifadelerini kullanarak konuştu.

"Tadına bakmalısınız."

Sehun sorgusuz sualsiz kendisine söyleneni yaptı. Önce geniş tabanlı bardağı kaldırdıktan sonra oval hareketlerle içindeki sıvının dalgalanmasını sağladı. Ağır koku havada süzülerek burnuna geldiğinde içinde nedensiz bir heyecan duygusu hissetti. Tanımadığı bir adamın ısmarladığı, belkide içine zehir koydurduğu bu içkiyi içecekti. Evet.