Hayat bizleri nereye getirir belli olmaz ama yaşadığımız hayatı bizim seçimlerimiz belirler, aileniz size ne kadar yakın? Sizi çok mu seviyorlar? Kendinize bile itiraf edemediğiniz şeyler var mı hayatınızda, aslında hepimiz o kadar masum sevecen, kötü kalpli, fitne, fesat ve içten pazarlıklıyız ki bu yönümüzü saklamak için elimizden geleni yapıyoruz. Karşınızdaki ailemizden biri bile olsa kıskanıyoruz bizden aşağıda olmasını diliyoruz, bize yaptığı iyilikleri unutup tek bir kötü hareketiyle onu yargılıyoruz, ama ben bana yapılan iyiliği unutmadım ve babama teşekkür etmek için " İNTİKAM" almaya karar verdim...
Çetin kapıyı çalıyordu.Hizmetçi Emine kapıya doğru yöneldi ve altın tokmaklı o kocaman yalının kapısını açtı.
Emine " Hoş geldiniz Çetin bey, Yusuf bey kahvaltıda efendim siz çalışma odasında bekleyeceğini söylediler."
Çetin" Tamam Emine ben çalışma odasına çıkıyorum o zaman..."
Emine " Birşeyler içermisiniz efendim."
Çetin " Sağol almıyım ben"
Kahvaltı sofrasında bir sesizlik hakimdi.Irmak sıkıntıdan patlamak üzereydi. Artık dışarı çıkıp kendini bu evden uzaklaştırmak , insanlarla biraz dalga geçip eğlenmek istiyordu. Bu onun en büyük eğlencesiydi insanların tipleri, kıyafetleri,kişilikleri ve servetleriyle dalga geçmek.
Yusuf bey yurt dışından getirttiği özel kahvesinden son yudumu alarak " Size afiyet olsun ben gidiyorum çalışmam lazım..."
Nisa Hanım " Ahh canım kendine dikkat et olur mu akşam çok geç kalma..."
Yusuf bey " Tamam Nisa tamam yukarı çıkıyorum şimdi Çetin gelmiştir onunla konuşacağım sakın odama gelmeyin anlaştık değil mi sevgili ailem..."dedi imalı bir cümleyle
Irmak" Nisa bu pos bıyığın nesi var yine bir atarlar giderler sabah sabah kendimize gelemedik zaten bide bu bıyığın atarlarını çekemeyeceğim yani ay hadi ben kaçtım canım sizi çok öptüm."
Nisa"Tamam kızım dikkat et kendine sakın magazinin diline düşeyim falanda deme baban mahveder yoksa..." " Poyraz bebeğim sen niye çıkıp dolaşmıyorsun biraz..."
Poyraz " Birazdan çıkarım belki Nisa sultan pek canım bir şeyler yapmak istemiyor."
Nisa "Tamam canım benim yukarıda terasta oturacağım istersen gel kahve içelim şöyle anneli oğullu mis gibi boğaz havasına karşı olur mu canım."
Poyraz " Olur sultanım hadi çıkalım o zaman"
Nisa " Tamam canım, Semacım bize iki tane orta şekerli Türk kahvesi yaparmısın terasta içeceğiz"
Sema" Hemen Nisa hanım "
Sema kahveleri yapmak için yemek odasından ayrıldı. Nisa ve Poyrazda asansöre binip teras'a çıktılar kahvelerini bekliyorlardı...
Yusuf " Çetin bu Meriç mi emin misiniz..."
Çetin " Yusuf bey Amerika daki kuzenim tarafından takip edildi, onun olmaması imkansız işte New York'ta yaşıyormuş ama oradan taşınıp Norveç'e gitmeyi düşünüyormuş.Tüm ülkelerin bankasında parasını öyle değerlendiriyormuş. Yüksek koruma önlemleriyle yaşıyormuş. Hayatından memnuna benziyor değil mi ?"
Yusuf " Evet Çetin haklisin kendi hayatımı devam ettirmekte kararlar almakta zorlaniyorum bide meriçle uğraşamam " dedi. Yüzündeki sinsi ifadeyle...
Çetin " Efendim başka bir şey yoksa benim yapmam gereken işler var ben çıkayım."
Yusuf " Çık tamam..."
" Haa çetin sen yinede şu Osmanoğulları Holdingler grubunun bur hisselerine bak nekadarı satiliksa hepsini al hep gözetle o şirketleri o şirketlerin hepsi benim olmali meriç zaten onları doğru düzgün yönetmez zaten "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Romanceİntikam yolculuğuna çıkıyorsan kendin içinde bir mezar kaz... (Konfüçyus)