Belalı Kızlar Çetesi (BKÇ)

Yıkık Dökük Bir Harabe

BKÇ'nin yeni bölümü sizlerle.
Multide Gece'nin babası var.
Bu bölümü Mrss_Odunn'a ithaf ediyorum. Yapmış olduğun güzel ve uzun yorumun için çok teşekkür ederim.
Ayrıca ElifnazUlu'ya selamlarımı gönderiyorum. 😘😘
Gece
"Beni korkutamazsın. Senden korkmuyorum Yağız." Yağız güldü.
"Bu yüzden sen çok farklısın. Hiçbir kıza benzemiyorsun. Sen çok özelsin. Gece.. ben senden çok hoşlanıyorum."
"Yağız benim yetişmem gereken bir toplantım var. Lütfen arabayı holdinge sürebilir misin?" Yağız bana yaklaştı.
"Hayır."
"İyi ben tek giderim o zaman." Kapıyı açtım ve dışarıya çıktım. Yoldan geçen bir taksiyi durdurdum. Hemen taksiye bindim.
"Acil. Uluay Holding'e."
Holdinge geldiğimde koşarak yukarıya çıktım. Serhat abi kapının önündeydi.
"Gece içerideler. Seni bekliyorlar."
"Merak etme. Çok kolay olacak."
"Fark etmediler umarım."
"Çok iyi bir oyuncu olduğumu biliyorsun. Hiçbir şey anlamadılar."
---
Holdingden çıktıktan sonra eve gittim. Kızlar evdeydiler. Kızlara yaşanan olayları anlattım. Holdinge gittiğimden bahsetmemiştim. Zamanı gelince öğrenecekler zaten.
"Yağız senden hoşlanıyor mu?"
"Bence seni kandırmaya çalışıyor."
"Bir amacı var." dedim.
"Ne gibi?"
"Üzerime bir iddia oynamış olabilir."
"Belki de."
"Peki orada kalacak mısın?"
"Büyük bir ihtimalle evet."
"Ne yani bizi bırakıyor musun?"
"Tabiki hayır Yankı. Sadece Semra ablanın iyi olduğunu görene kadar orada kalacağım. Yine aynı okulda olacağız."
"Ya hiç geri dönmek istemezsen."
"Öyle bir şey olmayacak." Büyük bir sessizlik oldu.
"Bir önceki hafta gidemedik. Spor salonuna uğrayalım."
"Tamam. Hazırlanalım. Çıkarız birazdan." Odaya gidip hazırlandık. Daha sonra evden çıktık ve Aras abinin spor salonuna doğru ilerledik. Yankı hazırlanmak için yukarıya çıkmıştı. Aras abi odasındaydı. Yanına gittim.
"İyi görünmüyorsun. Bir şey mi oldu Gece?" Aras abiye taşınacağımı söyledim. Nedenlerini de anlattım.
"Aklına takılan başka bir konu daha var mı?"
"Çok mu belli oluyor?" Aras abi evet anlamında kafasını salladı.
"Kızları bu işe bulaştırmak istemiyorum. İntikamımı tek başıma almalıyım. Onların başını yakmak istemiyorum. Alacağım intikamdan dolayı onların vicdan azabı çekmelerini istemiyorum. Ben bu intikamı aldığımda vicdan azabı çekmeyeceğim. Tam tersi çok mutlu olacağım."
"Onların vicdan azabı çekmelerini istemiyorsun. Tek başına intikam almak istiyorsun. Peki onlar senin yalnız başına bu intikamı tamamlamana izin verecekler mi?"
"Hayır." Arkama döndüm. Yankı kapıya yaslanmış bana bakıyordu. Çok kesin bir dille konuşmuştu.
"Bir daha yalnız kalmak yok. Annen ve baban olmadığı için kendini yalnız
hissetme. Hepimizin başımızdan çok kötü olaylar geçti. Dün söylediğin gibi biz kardeşiz. Biz bir aileyiz. Sen yalnız değilsin. Biz varız. Aras abi var, Özgür var. Kutay var, Çağrı var. Semra ablan var. Gece sen yalnız değilsin. Bundan sonra yalnız olmana da izin vermeyeceğiz." Gülümsedim.
"Sizlere sahip olduğum için gerçekten çok şanslıyım."
"Bundan sonra bir daha ayrılmak yok." Gülümsedim.
"Yok." Yukarıya çıktım. Kıyafetlerimi değiştirdim. Aşağıya inmek için merdivene doğru ilerledim. Merdivenin başında birileri önümü kesti. Bunlar geçen günlerde herkesin önünde rezil ettiğimiz kızlardı.
"Bizden bu kadar çabuk kurtulabileceğini mi sanıyorsun?" dedi kızıl olan. Kızıl olana doğru yaklaştım.
"Sen kendini ne sanıyorsun?"
"Biz senden daha güçlüyüz. Sen hiçbir şey yapamayan bir çete liderinden ibaretsin."
"Nereden biliyorsun hiçbir şey yapamadığımı?"
"Herkes bundan bahsediyor." Sahte bir gülümseme gönderdim.
"Benim hakkımda fazla bilgiye sahip olamazsın. Çünkü benim nasıl biri olduğumu sadece tanıyanlar bilir."
Kızlar kahkaha atmaya başladılar. Tiz ve cırtlak seslerini duyunca kulaklarımı tıkamak istedim. Kahkahayı kestiklerinde kızılın yanına geçtim.
"Şimdi gitmeliyim. Bu konu burada kapanmadı. Belki bir gün sende benim gerçek gücümle karşılaşırsın. Ama sağ kalacağın konusunda söz veremem." Son kısmı fısıltı halinde söylemiştim. Çok soğuk ve tehditkar bir şekilde konuşmuştum. Kızların gözlerinden korku okunuyordu. Merdivenden aşağıya indim. Yankı kum torbasına defalarca yumruk atıyordu. Ben de yanındaki kum torbasının önüne geçtim ve yumruklamaya başladım.
---
Eve geldiğimizde hemen kendimizi yatağa attık. Çok çalışmıştık. Dolayısıyla çok yorulmuştuk. Yarın hafta sonuydu. İstediğimiz kadar çok uyuyabilirdik. Rahatlamanın huzuruyla gözlerimi kapadım.
---
Ertesi gün
Yankı
Gece bugün taşınacaktı. Taşınmasının bir amacı vardı. Semra ablası onun için çok önemliydi. Mahmut Çağatay'ın ona kötü davranıp davranmadığını öğrenmek istiyordu. Diğer bir yandan Yağız'la aynı evde kalmak zorunda kalacaktı.
Gece eşyalarını bir valize doldurdu. Gece'ye yerleşmesine yardım edecektik. Ayrıca Semra abla hepimizi kahvaltıya davet etmişti. Dışarıya çıktık. Hep beraber bir taksiye bindik. Gece yolu tarif etti. Taksi büyük ve lüks bir villanın önünde durdu. Gece parayı ödedi ve taksiden indik. Evin önüne gittik. Gece zili çaldı. Kapıyı bir çalışan açtı. İçeriye girdik. Çalışan kadın Gece'nin valizini aldı.
"Valizinizi odanıza çıkarayım." Gece kafasıyla onay verdi. Başka bir çalışan yanımıza geldi.
"Buyurun. Bu taraftan." Bahçeye çıktık. Bahçe çok büyüktü. Bahçedeki masada bir kadın ve bir adam oturuyordu. Bunlar Semra abla ve Mahmut Çağatay olmalıydı. Yanlarına gittik. Semra abla yerinden kalktı.
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk." Semra abla her birimize teker teker sarıldı. Biz de teker teker kendimizi tanıttık. Semra abla çok cana yakın biriydi. Gece için neden bu kadar özel biri olduğunu anlayabiliyorum. Mahmut Çağatay'la da tokalaştıktan sonra kahvaltıya oturduk.
"Sizle tanıştığıma çok memnun oldum. Gece'nin sizin gibi arkadaşlara sahip olması beni çok mutlu etti." Gülümsedik.
"Biz de ona sahip olduğumuz için çok mutluyuz." Semra abla gülümsedi. Kahvaltıdan sonra Mahmut Çağatay işe gitmek için evden çıktı. Bizde Gece'nin odasını yerleştirmek için yukarı çıktık. Gece'nin odası kocamandı. Kendine ait bir giyinme odası ve banyosu vardı. Odanın duvarları koyu maviydi. Odada büyük bir yatak, dolap, çalışma masası ve makyaj masası vardı. Gece'nin kıyafetlerini yerleştirdik. Daha sonra Semra abladan izin isteyip hep beraber dışarıya çıktık. Alışveriş yapacaktık. Gece'nin başkalarının yanında giyebileceği yeni ve şık kıyafetlere ihtiyacı vardı. Büyük bir alışveriş merkezine gittik. Gece hep koyu mavi tonlarına bakıyordu. Pamira ise Gece'ye yardım ediyordu. Pamira Gece'ye hiç koyu mavi aldırmamıştı. Hep renkli kıyafetler aldırmıştı. Elbiseler, etekler, şortlar ve daha birçok şey almıştık. Pamira da kendisine bir şeyler almıştı. Çok yorulmuştuk. Bir taksiye bindik ve eve geri geldik. Yeni aldığımız kıyafetleri de dolaba yerleştirdik. Daha sonra Gece'yle beraber eve gittik. Gece bizi bıraktıktan sonra Semra ablanın yanına gitti.