Uzun bir süreden sonra yeni bölüm sizlerle. Keyifli okumalar...
Gece
Pazartesi günü ise arabayla okula gittik. Klasik bir şekilde bahçedeki masamıza oturduk. Biraz sonra siyah bir araba hızla okula girdi. İçinden Mahmut Çağatay çıktı. Yerimden kalkıp yanına gittim. Çok endişeli gözüküyordu.
"Bir şey mi oldu?" diye sordum.
"Gece.. Semra ablanı kaçırdılar."
"Ne!?"
Bir anda beyninden vurulmuş gibi hissettim. Anne kelimesine çok yabancıydım. Ama Semra abla hep annem gibi davranıyordu. Ben onun sayesinde anne sevgisi tatmıştım. Ona bir şey olmasına dayanamazdım.
"Gece.." Yavaşça sesin geldiği yere doğru döndüm.
"Kim?"
"Kim böyle bir şeye cesaret edebilir!?" Sinirden bağırmıştım. Telefonu elime alıp Serhat abiyi aradım.
"Serhat abi Semra ablayı kaçırmışlar."
"Nasıl olur?"
"Bilmiyorum. Ona bir şey olmasına izin veremem." Kızlar yanıma geldi. Yankı elini omzuma koydu. Onların yanımda olması bana güç veriyordu.
Herkesin gözü okul girişine dönmüştü. Gelen kişi Nejdet Akıncılar'dı. Sinirli bir şekilde yanına gittim.
"Nerede?"
"Efendim?"
"Semra abla nerede!?" Yine sesimi yükseltmiştim.
"Bir şey mi oldu?"
"Semra abla kaçırılmış."
"Haberim yoktu."
"Güvenimi kazanmak istediğini söylemiştin."
"Evet."
"Semra ablayı bulmama yardım et. Sana güvenebileceğimi kanıtla."
"Elimden geleni yapmaya hazırım. Çok geç olmadan bulmaya çalışalım." Nejdet Akıncılar en yakın adamını yanına çağırdı. Semra ablanın bulunması için talimatlar verdi. Elim kolum bağlı beklemek beni sinirlendiriyordu. Oturduğum banktan kalktım ve arabaya doğru ilerledim.
"Gece!" Seslenen Mahmut Çağatay'dı. Arkamı döndüm.
"Bu sana karşı yapılmış bir şey olabilir. Tek başına gitmen doğru değil."
"Bana bir şey olmaz merak etmeyin. Böyle elim kolum bağlı durmaya dayanamıyorum."
"Tüm adamlarımı seferber ettim. Herkes Semra'yı arıyor. Yakın zamanda buluruz onu."
"Bana bir şey olsa o asla eli kolu bağlı oturmazdı." Arabaya bindim ve hızlı bir şekilde sürmeye başladım. Onu bulabilir miydim bilmiyorum ama elim kolum bağlı oturmaya dayanamıyordum. O benim için çok önemliydi. Arabayla gezerken bir depodan yangın dumanlarının çıktığını gördüm. Arabayı hızlı bir şekilde depoya doğru sürdüm. Arabadan indim. İçeriye girdiğimde Semra ablanın bir sandalyede elleri ve ayakları bağlı bir şekilde oturduğunu gördüm. Gördüklerim karşısında çok şaşırmıştım. Hemen yanına koştum. Semra ablanın ellerini ve ayaklarını çözmeye başladım.
"Gece arkanda!!" Semra ablanın bağırmasıyla arkama döndüm. Arkama dönmemle başıma sert bir cisimle vurulduğunu hissetmem bir oldu. Semra ablanın çığlıklarını duyarken yavaş bir şekilde gözlerim kapandı.
---
Yankı
Gece arabaya bindiği gibi gitmişti. Kimse peşinden gitmemişti. Telaşlı bir şekilde haber gelmesini bekliyorduk. Gecenin dedesi Nejdet Akıncılar'ın gelmesiyle sessizlik bozuldu.
"Tamam hemen gidiyoruz." Mahmut Çağatay bir anda yerinden fırladı.
"Ne oldu?"
"Adamlarım yerini tespit etmişler." Mahmut Çağatay sinirli bir şekilde Nejdet Akıncılar'a bakıyordu. Yanına gitti ve tehditkar bir şekilde konuştu.
"Eğer bu işin içinde bir parmağın varsa bu sefer bu kadar kolay kurtulamazsın." Nejdet Akıncılar güldü.
"Bu işte parmağım olsa yardım eder miydim sanıyorsun? Torunum Semra ablasına çok değer veriyor demek ki. Bunu senin için değil torunum için yaptım."
Mahmut Çağatay sinirli bakmaya devam ediyordu.
"Bir an önce gitsek iyi olur." dedi Nejdet Akıncılar. Herkes onayladı ve arabalara bindi.
---
Bir deponun önünde durduk. Depo da yangın çıkmıştı. Mahmut Çağatay koşarak içeriye girdi. Geceyi aramıştım ama ulaşamamıştım. Mahmut Çağatay Semra ablayla birlikte depodan çıktı. Semra abla çok kötü gözüküyordu. Bayılmıştı. Mahmut Çağatay bana döndü.
"Gece nerede?"
"Defalarca aradım ama ulaşamadım."
Semra abla yavaş yavaş kendine geliyordu.
"Gece.." diye sayıklamaya başlamıştı. Semra ablaya yaklaştım.
"Semra abla Gece'ye bir şey mi oldu?" Bir anda tüm gözler bana dönmüştü. Bir daha aradım.
"Allah kahretsin!" Bulduğum ilk yere bir yumruk atmıştım.
"Ne oluyor?" diye sordu Pamira.
"Semra ablayı kullanarak Gece'yi tuzağa düşürdüler."
"Ne!?" Nejdet Akıncılar'ın yanına gittim.
"Gece'yi bulmalıyız."
"Kim onu tuzağa çekmiş olabilir ki? Bildiğiniz bir şey var mı?"
"Son zamanlarda olanları biliyorsunuzdur. Sizce var mı?" dedim tek kaşımı kaldırarak. Yağız ve Doruk da bizimle birlikte gelmişti depoya. Özgür ve Aras abi de buradaydı. Nejdet Akıncılar'ın söylemesiyle herkes Geceyi aramak için dağılmıştı. Biz Serhat abiyle birlikteydik.
"Serhat abi bunu kim yapmış olabilir?"
"Bilemiyorum."
"Mafyalardan biri yapmış olabilir mi?"
"Belki." Serhat abi birden sinirlendi.
"Bu işlerin tehlikeli olacağını söylemiştim. Beni dinlemedi. Kendi bildiğini okudu yine. Umarım bir şey olmadan onu bulabiliriz."
"Umarım." Pamira ağlamaya başlamıştı. Ada ise ona sarılmış Gece'nin güçlü olduğunu kimsenin ona bir şey yapamayacağını söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belalı Kızlar Çetesi (BKÇ)
Teen Fiction"Kurallar mı??" Yere bakarken pis pis sırıtıyordum. Kızlara hareket etmeleri için başımla işaret ettim. Giriş kapısına yaklaştığımız sırada çocuğun sesini tekrar duymamla durakladım. "Bu okulun kuralları var ve kim olursanız olun, bu beni ilgilendi...