Belalı Kızlar Çetesi İş Başında

20.6K 890 292
                                    

Mantık hatasını düzelttim. Gece'nin doğum gününü 15 Şubat olarak değiştirdim.
Bu bölümü dlsimge6655'e ithaf ediyorum. Yapmış olduğun güzel yorumların için çok teşekkür ederim.
İyi okumalar diliyorum.
Gece
Kendimi çok yorgun hissediyordum. Gözlerimi zar zor açtığımda karşımda Yağız'ı görmüştüm. Gözlerinin altı kıpkırmızıydı. Onu uyandırmamaya dikkat ederek yatakta doğruldum. Alnımdaki bezi kaldırdım. Burası Yağız'ın evi olmalıydı. Buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum. Dün en son annem ve babamın mezarlığındaydım. Yağız gözlerini açmıştı.
"Niye buradayım?"
"Dün seni takip ettim. Mezarlıktaydın. Şiddetli bir yağmur başlamıştı. Ve sen mezarlıktan ayrılmama konusunda çok inatçıydın. Yanına yaklaştığımda ateşin olduğunu fark ettim. Senin evini bilmediğim için kendi evime getirdim."
"Teşekkür ederim." Devam ettim.
"Takip ettiğin için veya aynı yatakta yattığımız için değil. Ateşimi düşürmek için hiç uyumadan bana yardım ettiğin için teşekkür ederim." Kafasını önemli değil anlamında salladı.
"Sen ne ara bu kadar mütevazi oldun?"
"Ben her zaman böyleydim ama senin fark etmen biraz uzun sürdü."
Sahte bir gülüş gönderdim. Daha sonra eski hüzünlü halime geri döndüm.
"Ben gideyim artık."
"Nereye?"
"3 yıl önce annem ve babamın mezarının başında onlara verdiğim sözü tutmaya gidiyorum."
"Ne sözü verdin ki?"
"İşte bu seni ilgilendirmez." Çantamı aldım. Ayakkabılarımı giyinip dış kapıya doğru ilerledim. Evden dışarıya çıktım. Yürümeye başladım. Belki ileride bir taksi bulabilirdim.
"Burada taksi bulmak zordur. İstersen seni istediğin yere bırakayım." Arkamı döndüm ve Yağız'ın arabasına bindim.
"Nereye?"
"Bara. Kolayca bulunamayacağım bir bara."
"Peki." Yağız arabayı sürmeye başladı. Bir barın önünde arabayı durdurdu. Arabadan indim ve bara girdim. Barmene doğru ilerledim. Bir sandalyeye oturdum.
"Sert bir şeyler istiyorum." Barmenin önüme koyduğu içeceği bir dikişte içtim. Yağız da yanıma gelmişti.
"Daha sert bir şeyler yok mu?"
Barmen önüme başka bir içecek koydu. Onu da tek dikişte içtim.
"Sen buna sert mi diyorsun?" Barmen bu sefer daha sert bir içeçek koymuştu önüme. Onu da bir dikişte içmiştim.
"Aynısından.!"
"Çok hızlısın. Biraz yavaşla."
"Gerek yok."
"Bunu niye yapıyorsun?"
"Sadece hiçbir şey hatırlamamak istiyorum." Sarhoş olmak istiyordum. Beynimin uyuşmasını istiyordum. Ben hiçbir şeyi hatırlamamak istiyordum.
"Okula gelmiyor musun?"
"Hayır."
"İyi o zaman. Ben gidiyorum."
"Benim burada olduğumu kimseye söyleme."
"Tamam." Yağız okula gitmişti. Yalnız başıma içmeye devam ettim.
---
Yankı
Sabah kalktığımda Gece yatağında yoktu. İçeriye gittim. İçeride de yoktu. Anlaşılan Gece bu gece eve hiç gelmemişti. Nerede olabilirdi ki? Bugün okul vardı. Odaya geri dönüp formamı giyindim. Ada birer tost hazırlamıştı. Hızlıca tostlarımızı bitirdikten sonra aşağıya indik. Servis gelince bindik. Arka dörtlüye bizden başka hiç kimse oturmuyordu. Hep biz oturuyorduk ama bugün dört kişi değil, 3 kişiydik. Kutay Gece'nin nerede olduğunu biliyor olabilir. Okula gidince sormalıyım. Okula gelince servisten indik. Her zaman oturduğumuz masaya oturduk. Kutay ve Çağrı yanımıza geldi.
"Gece nerede?"
"Belki biliyorsundur diye ben de sana soracaktım."
"Nerede olduğunu bilmiyor musunuz?"
"Dün üvey annesi onu bir kokteyle davet etmişti. Gece de kıramayıp kabul etmişti. Ondan sonra bir daha onu görmedik." dedi Pamira endişeli bir yüz ifadesiyle.
"Telefonunu aradınız mı?"
"Aradık. Cevap vermiyor." Ada'nın cevabına karşılık Kutay'ın yüzünü endişeyle kaplandı.
"Bugünün tarihi ne?"
"15 Şubat." Çağrı ve Kutay'ın suratı buz gibi kesilmişti.
"Bugün Gece'nin doğum günü." İkisi de  aynı anda söylemişti. Gece'nin doğum günün hangi gün olduğunu bilmiyorduk. Doğal olarak aniden şaşkınlığa boğulmuştuk.
"Bugün Gece'nin doğum günü mü?"
"Evet. Siz bilmiyor musunuz?"
"Gece hiçbir zaman doğum günün hangi gün olduğunu söylemedi." Pamira heyecanlı bir şekilde konuştu.
"Gece içi güzel bir doğum günü partisi hazırlayalım o zaman."
"Gece doğum gününü kutlamaz."
"Niye ki?"
"Gece'nin annesi onun doğduğu gün öldü. Ayrıca Gece'nin babası Gece'nin 15. yaş gününde öldürüldü."
Gece hikayenin bu kısmını anlatmamıştı. Hepimiz sessizleşmiştik.
"Semra abla, kokteylde Gece için bir doğum günü partisi hazırlamış olabilir." Kutay haklı olabilirdi.
"Gece de bu yüzden kokteylden sonra yas tutmak için bir köşeye çekilmiştir."
"Gece 18 gün boyunca yas tutacak."
"Ne?"
"Anne ve babasının mezarının başında bir söz verdi. Gece sadece doğum gününde yas tutmayacak. 18 yaşına girdiği için 18 gün boyunca yas tutacak."
"Şimdi nerede olabilir peki?"
Kutay bana doğru döndü.
"Büyük bir ihtimalle bir barda içki içiyordur."
"Onu bulmalıyız."
"Ada, onu tanıdığım kadarıyla o bulunmak istemediği için bizim bilmediğimiz bir bardadır."
"Yankı haklı. Gece'yi bulamayız. Onun ortaya çıkmasını beklemekten başka çaremiz yok." Zil çalmıştı. Sınıflarımıza doğru ilerledik. Bugün Gece'nin yeri boştu. Belki de uzun bir süre boş kalacaktı. Hepimiz onun için endişeleniyorduk.
---
Öğle arasına girmiştik. Kızlarla lavaboya gittik. Elimi yüzümü yıkadım. Rahatlamaya ihtiyacım vardı.
"Gece yok mu? Onunla bitmemiş bir işimiz var."
İki kız yan yanaydı. Birisi sarışın, birisi kızıl saçlıydı. Arkalarında da altı kız vardı.
"Neymiş o bitmemiş işiniz?"
"Gece'yle bizim aramızda olan bir iş. Yani sizi ilgilendirmez."
"Öyle mi?"
"Hem siz Gece olmadan bir şey yapamazsın ki.." dedi kızıl olan ve kahkaha atmaya başladı. Çok cırtlak bir sesi vardı. Pamira ve Ada da yanıma gelmişti. Ada 'Ne iş?' bakışı attı.
"Gece'nin bitirmemiş olduğu bir işi bitiriceğiz."
"Bana her türlü uyar."
"Bana da uyar ama defterim yanımda değil."
"Boşver. Gerek yok deftere. Sen Çılgın Pamira'sın. Sen her zaman çılgınlık yapabilirsin."
"Evet. Doğru söylüyorsun. O zaman şu yarım kalmış işi tamamlamanın zamanı geldi." Kollarımı sıvadım.
"Gece bizim arkadaşımız. Ona yamuk yapan karşısında bizi bulur." dedim ve yumruğumu kızıl olan kıza geçirdim. Benim harekete geçmemle Pamira ve Ada da harekete geçmişti. Bizden fazla olabilirlerdi ama karşılarında kim olduğunu bilmiyorlar. Biz Belalı Kızlar Çetesi'yiz.
Kızların hepsi yerdeydi. Kızları teker teker tuvalete sürükleyip kafalarını klozete soktuk. Daha sonra hepsini sürükleyerek bahçeye çıkardık bahçenin ortasında onları yere savurduk. Herkes bizi izliyordu.
"Herkes buraya baksın. Bu bize bulaşanlara verdiğimiz en hafif ceza. Gece olmasa bile bize bulaşan herkes cezasını çok ağır bir şekilde çekecek. Size önerim; Belalı Kızlar Çetesi'ne bulaşmayın."
"Evet. Sağlığını düşünen Belalı Kızlar Çetesi'ne bulaşmasın." Tüm gözler sesin geldiği yere doğru döndü. Bu Gece'ydi. Okul formalarını giyinmemişti. Üzerinde siyah bir sporcu atleti vardı. Altına kısa siyah bir şort giyinmişti. Siyah deri bir ceket ve bağcıklı siyah bir topuklu ayakkabı giyinmişti. Gözlerine siyah ve gri tonlarında bir makyaj yapmıştı. Bordo bir ruj sürmüştü. Saçlarıysa dağınık ve kabarık bir şekilde kıvırcıktı. Çok farklı gözüküyordu. Kutay ve Çağrı Gece'ye doğru ilerledi. Biz de yanlarına doğru ilerlemeye başladık.
"Yeni stilimi beğenmediniz mi?"
"Yeni stilim derken? Hep böyle mi gezeceksin?"
"Ne oldu Çağrı'm? Yakışmamış mı?"
"O yüzden değil. Sen bu değilsin Gece." Gece sahte bir gülüş gönderdi.
"Bundan sonra böyle. Yeni Gece'ye alışmaya başlasanız iyi olur."
"Sen sarhoş musun?"
"Sarhoş değilmiş gibi mi gözüküyorum?" Kutay sahte bir gülümsemeyle kaşlarını yukarı aşağı hareket ettirdi.
"Kesinlikle hayır." Gece iyice benzetmiş olduğumuz kızlara doğru ilerledi.
"Bu kadarla kurtulamazsın. Daha işimiz bitmedi." Kızların gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Herkes Gece'ye bakıyordu. Gece kendisine bakıldığını sonradan fark etmiş gibi kafasını kaldırdı ve etrafa baktı.
"Biraz daha bakmaya devam edersiniz gözlerinizi oyarım." Çok tehditkâr ve soğuk bir şekilde söylemişti. Okula doğru ilerledi. Hızlıca yanına doğru ilerledim. Kızlar da beni takip ettiler.
"Daha önce böyle bir şey yaptın mı?"
"Evet... Yaptım."
"Nasıl yaptın?"
"Bıçakla gözlerini kestim."
"Gerçekten yaptın yani." dedi Pamira.
"Yaptım." Müdür okul kapısında bekliyordu.
"Bu kıyafetlerle okula giremezsin."
"Öyle mi?"
"Öyle."
"Bütün okullarda olduğu gibi artık burada da serbest kıyafet uygulaması başlatılacak."
"Kimin dediğine göre?"
"Ben diyorum. Gece Uluay. Yetmez mi?"
"Yetmez."
"Müdür yürek mi yuttun? Kiminle karşı karşıya olduğunu bilmiyor musun!?"
Müdür tırsmıştı. Gece cebinden çıkardığı çakıyı Müdür'e doğru salladı.
"Kızlar size nasıl göz oyduğumu uygulamalı olarak göstermemi ister misiniz?" Müdür gittikçe tırsıyordu.
"Gerçekten böyle bir şey yapar mı?" Bana sormuştu.
"Yapar." Müdür çok şaşırmıştı. Böyle bir cevabı beklemiyordu.
"Ben.. uygulamayı yürürlüğe geçiriyorum. Sen de sınıfına geçebilirsin." Gece pis pis sırıttı.
"Ben de öyle düşünüyordum." Daha sonra ise sınıfa doğru yürümeye başladı. Biz de onu takip ettik.

Belalı Kızlar Çetesi (BKÇ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin