10. BÖLÜM-Erdal

10 1 0
                                    

Herkese iyi okumalar

Beste'den:
"Bunu yapamazsın!"
"Ne o Beste, onunla beraber mi ölmek istiyorsun."
"Onu öldürmene izin vermicem."
"Yani demek sana yalan söyleyen birisini koruyorsun,peki Beste bu senin tercihin, Cemil ikisinide at!!!" -Ve iğrenç kahkahalar- Çağıl hemen girişti. "Hayır onu değil beni atın,ona zarar vermeyin!"
"Çağıl,Çağıl,Çağıl... bence adamlığını daha önceden göstermen gerekiyordu,artık çok geç" evet artık çok geç ikimizinde sonu buraya kadarmış demek ki. Son bir kez Çağıl'a döndüm, çok ifadesiz görünüyordu ya da etraf karanlık olduğu için pek fazla algılayamamıştım. İyicene hava soğumuştu,bir de ince giyinmiştim üşümeye başlamıştım ama çaktırmıyordum. Çağıl'ın da üstünde bir şey yoktu. Bir tişört vardı,lacivert...
Utancından yüzüme bile hiç bakmıyordu,adam beni kucağına aldı,"ONA DOKUNMA!" dedi Çağıl. " Çağıl kıskanma hemen." Ve yine iğrenç kahkahalar. Adam brni vapurun uç noktasına koydu,azcık kımıldasam düşcektim. Bir umut... Bir umut...
Çağıl'ı kuçağına almadı ama yardımlarla onuda benim olduğum yere çıkardı. "Evet çocuklar,bakın ne güzel beraber ölceksiniz işte." -kahkaha- "Biz ölsek bile bir gün seni mahvedecekler." Çağıl konuşmasını bitirince ben devam ettim. "Ya bişey yap döv şu adamları,gidelim burd..." ben daha sözümü bitiremeden Erdal sözüme karıştı,"Sen hâla buna mı güveniyorsun yani?" Bizi içten içe bitirmeye çalışıyo bu adam resmen,ama tabiki de buna izin vermicem "evet." Çağıl'ın tebessümünü hissedebiliyordum. "Pekala o zaman Cemil 3'den geriye doğru sayıyorum." Yine gözlerim dolmuştu ve Çağıl'a baktım. "3..." artık bitti,Çağıl elimi tuttu." Onu lütfen bırakın beni atın,LÜTFEN!" ama Erdal onu dinlemiyordu bile. "2..."
Çağıl aniden bağırınca sıçradım,"ONU BIRAKIN BENİ ATIN O YÜZME BİLMEZ!!" hey benim yüzme bilmediğimi nerden biliyor bu ya. "Veee..." artık gözlerimi kırpmıştım. Atılıp boğulana kadar da açmıyacaktım. "1...At onları Cemil." Adamın ellerini belimde hissettim ve bir yere tak diye düştüm. Gözlerimi açtım,yanımda Çağıl vardı ve denizin içinde de değildik. Kafamı kaldırdım ve başımızda dikilen Cemil'e baktım,gülüp bize bakıyordu. Bir an da Erdal konuştu. "Noldu korktunuz deme!- kahkaha- ayy tabiki de sizi hemen öldürmicem oyun daha yeni başlıyor."
*****
Zili çaldım,aniden Aysel abla açtı."Beste şükür geldiniz!" İçerden Elçin duymuş olmalı ki hemen koşa koşa geldi. "BESTEE!!" diye cırladı. Önümüzden çıkınca da direk Çağıl'la içeri geçtik. Herkes salonda bize -Elçin'in deyişiyle- far görmüş tavşan gibi bakıyorlardı. Ama bu bakışmayı ilk bozan annem oldu. Sanırım beni Çağıl'la görünce bir şok geçirdi herhalde,bayıldı ama önemli değil her zaman ki hali. Tuna,Arda ve Atıl biraz tedirginlenselerde babam,"boşverin önemli değil şuraya yatırın o sakinleşir de..." işte şimdi bittik babama ne diycem ben ya. Soru işaretinin ta kendisiymiş gibi baktım babama "de..." devam ettirdi babam,"siz niye bu saatte...berabersiniz." Allah,hadi bismillah anlatayım o zaman.
"Babam şimdi biz gidiyorduk,şeye,okula,sonra sen gel Erdal, kaçır bizi falan. Sonra denize atıcam de şaka yap. Ama atma,bizi sal,bizde kaçalım otobüsle gelelim,sonuç işte..." babamda tepkisiz bakıyordu. Ağzı açık,gözleri pörtlemiş bir biçimde boş boş... ve tak o da bayıldı. "Tamam sakin olun,her zaman böyleler." dedim. Elçin bizimkilerin böyle olduğunu biliyordu ama Arda,Tuna,Atıl ve Çağıl bilmiyorlardı. Bu yüzden onlara garip gelmişti. Aysel abla kolanya getirince bizimkilere tuttuk,annem hafif hafif gözlerini açtı,etrafında biz mal gibi sırıtıyorduk,ama bizi ittirerek kalktı. Babamı da bayılmış bir vaziyette görünce tekrar bayıldı,ya ben nelerle uğraşıyorum. Daha işimiz var...
Babam ve annemi zorlada olsa kaldırınca -şükür- oturduk adam gibi konuşmaya başladık. Sanırım tak diye söyleyince bünye tabi alışkın değil bunlara kaldıramadı. Bizimkilerde anlayışla karşılayınca herkes evine gitti bense yatağıma. Bugünlük macera bu kadar. En sevdiğim koca ayımıda yanıma aldım,"tonton özledim kız seni kaç gündür beraber yatmıyoruz...Ne? ay yok saçmalama sevmiyorum ben onu da sen nerden biliyorsun...Vay vay vay tonton hanım sizde mi ajan old..." "BESTE KENDİ KENDİNE KONUŞUYOSUN!...Ben demiştim babana,bu kız ruh hastası gitsin bir doktora ama dinleyen kim!" Annem kapıyı kapattı ve yatağıma oturdu. Bense bu söylediklerine göz devirdim."Kızım,bu Çağıl'la aranızda birşey var mı,bana doğru söyle."
"Ay anne sende mi az önce tontonda sordu yok öyle birşey yani beni gerçekten çok güldürüyorsunuz bazen." Annem pek fazla inanmamış bir suratla baktı. Fazlada uzatmadan odadan çıktı. Bende fazla vakit kaybetmeden yattım.

Adı GizliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin