20- ATEŞ

115K 3.3K 844
                                    

Lütfen görüşlerinizi satır arası yorumlarda bildirmeyi unutmayın.
Silinenler adına, lütfen. :(

...İyi okumalar...

🎵 Billie Eilish - Fingers Crossed🎵

  Bir annenin rahminde, bir ebenin elinde; mis kokulu kundakta, sıcacık kollarda; attığın ilk adımı, saçına taktığın tokayı; kulağına çalınan adın, adı anne olan kadın; kaşlarını çatan baban, güven dışında her şey, ellerinde kalan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Bir annenin rahminde, bir ebenin elinde;
mis kokulu kundakta, sıcacık kollarda;
attığın ilk adımı, saçına taktığın tokayı;
kulağına çalınan adın, adı anne olan kadın;
kaşlarını çatan baban,
güven dışında her şey, ellerinde kalan.

Yirmi ikimi doldurmamıştım henüz. Genç bir kadındım dışarıdan bakıldığında. Düşüncelerim de genç bir kadına aitti. Planladıklarım ve düşündüklerim de. Ama orada, Musa'nın karşısında küçük bir çocuk gibi titrediğime yemin edebilirdim.

Ağzıma yaslanmış deri eldivenin metalik tadını, köprücük kemiğime batan soğuk bıçağı, serin havayı aylar sonra bütün diriliği ile hissettim. Ve bir de, o zamankinden daha çok, kimsesizlikle boğuldum.

Elimdeki fincan büyük bir gürültüyle düştüğünde tehlikeden arınmış gözler oldukça sakindi karşımda. Çığlık atmak, kaçmaya başlamak, telefona sarılmak gibi birçok seçenek ışık hızıyla parlayıp sönüyordu kafamda. Hiçbiri bir sonuca varmıyordu.

Kimi arayacaktım? Daha bu sabah reddettiğim Giray'ı mı? Beni gözden çıkaran annemi mi? Kocasını mı? Hangi arkadaşımı? Polisi mi?

Nereye kaçacaktım? Bir sitenin apartman dairesine mi? Kimsenin uğramadığı bir dağ evine mi? Karakola mı?

İşte bu yüzden, orada kimsesizdim.
Tek başımaydım.

"Yemin ederim sana zarar vermeyeceğim," dedi Musa ellerini masaya yaslayarak.

Bana güven vermek ister gibi kımıldamadan sakinleşmemi bekliyordu.

"Burada ne işin var?" dedim titreyen nefesimle.

"Sadece canımın derdindeyim," dedi tek nefeste. "İzin ver, arkadaşın gelmeden ve onlar beni fark etmeden konuşup gideyim."

"Onlar?" diye sordum.

"Sokağın karşısındaki kargo arabası ve şu balon satan adam," dedi onun arkasındaki noktaları işaret ederek. "Seni gözetliyorlar."

Söylediği araca ve elindeki balonlarla dikilen adama baktım. "Beni mi?"

"Haberin yok sanırım," dedi mırıldanır gibi. "Neyse ki bunu fark edecek kadar tanıyorum Giray'ı..."

Korkudan ritmi bozulan nefesim ve bayılacak gibi üzerime binen anlık hâlsizliğimle baktım yüzüne.

"Dinle lütfen," dedi öne eğilerek. "Giray bir bacağımı aldı ve beni önlerine attı."

Yanındaki bastona ve kirli suratına baktım. Gözlerinin altındaki torbalar belirgin bir çirkinlik katıyordu yüzüne.

MÜPHEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin