ANABELLE STERLING
Bana gönderilen mesajlar hakkında endişelenmem gerekiyor muydu bilmiyordum. Belki de abimi aramalı ve bunlardan bahsetmeliydim. Olay daha fazla büyüdüğünde eğer onun haberi olmazsa bana bir de bunun için sinirli olmasını istemiyordum.
Telefonumu elime aldığımda mesajlar geldiğini görmüştüm sanırım biraz önce baktığımda fark etmemiştim. Ve bunlar Matt'dendi. Obsession diye notlar bırakan kişiyi çok düşünmüş olmalıydım. Bunu söylediğim için daha sonra pişman olacağım ama siktir.
Anabelle bunu cidden yapıyor musun?
Onunla yemeğe mi gideceksin?
Oh, televizyonda ve internette fotoğraflarını gördüm.
Cidden mutlu görünüyordun.
O zaman sorun değil. Önemli olan senin mutlu olman.
Attığı mesajlar son mesajı ile son buluyordu ama keşke benim de kalbimde hissettiğim acı da son bulsaydı. Onu sevdiğim için kötü hissetmem normal miydi? Diğer sevgililerim de böyle hissetmediğim bir gerçekti. Yani sevmek kesinlikle yanlış bir şey değildi ama bu yanlışmış gibi hissettiriyordu. Kafamı iki yana atıp mesajlarını cevapsız bıraktım. Şuan daha önemli bir derdim vardı. Telefonda abimin ismini bulup bastığımda arkama yaslandım ve açmasını bekledim.
"Merhaba abi."
"Uhm, canım kardeşim benim çok önemli bir işim var. Biliyorsun ben evleniyorum meşgul bir adamım. Ben seni sonra arayacağım canım kardeşim. Hadi görüşürüz." Yüzüme kapattığında bakakalmıştım. Ne kadar böyle yapmasına üzülsem de onu artık paylaşmak zorundaydım. Çoktan gizli numara aklımdan çıktığında yatmak için ayaklandım. Biraz uyusam ve kafamı toplasam iyi olacaktı.
NIALL HORAN
Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Böyle bir işe girmiştim ama beni sevmeyen birini beni sevmeye zorlayamazdım ki. Her zaman ki gibi içimdeki öz güven yerle bir olduğunda yanıma gelen Zayn'e baktım. Belki de ona bahsetmeliydim?
Ama o da aşk acısı çekiyordu ve ben bunu yapmak istediğimden pek de emin değildim. Perrie ile olan ayrılıkları onu yıkmıştı,bir hayalet gibi ortalıkta geziyordu. Ama belki bu onun kafasını dağıtmama yardımcı olabilirdi.
"Söyle Niall. Kafanın içinde bir şeyler dolaştığını ve bu yüzden durgun olduğunu anlayacak kadar iyi tanıyorum seni. Ben iyi olmayabilirim ama bu kardeşimin yanında olmayacağım anlamına gelmiyor." Ona dönüp minnettar gözlerle baktım. Aniden konuşması beni şaşırtsa da Zayn'in bu tür davranışlarını çok seviyordum. Bencil değildi.
"Hatırlıyor musun bilmiyorum ama benim saldırıya uğradığım zaman bana yardımcı olan bir kız vardı. Senin evine gelmişti hatta." Etrafa bakarak anlatmaya başladığımda bu kadar utangaç biri olduğum için kendimden bir kez daha nefret etmiştim ama sonra bu düşünceyi hemen kafamdan attım. Ben kendimi sevmezsem başkalarından da beni sevmesini bekleyemezdim.
"O zaman gözlerinin ışıldamasından bir şeyler hissettiğini anlamıştım. Kızın sevgilisi mi varmış yoksa? Böyle kara kara düşündüğüne göre mutlaka bu tür bir şey olmalı." Kafamı iki yana salladım.
"Hayır ama...turneye gittiğimizde onunla pek konuşamadık yani doğru düzgün arkadaş bile değildik. Uhm, başka birisini seviyor. Yani şirketten birini. Hani sizin şu düğün işini..."Daha fazla devam ettirmeye gerek duymamıştım çünkü anladığını biliyordum. Kafasını salladı.
"Niall, sevdiği çocuktan bahsetsene biraz. Bakalım Niall Horan'dan ne fazlası varmış."
"Orada çalışan bir stajyer olduğunu biliyorum. O kadar yakışıklı da sayılmaz. Yani bilmiyorum." Elini sakalına götürdüğünde düşündüğünü anlayabilmiştim bu yüzden sustum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♣Obsession n.h.
Fanfiction'Cursed' serisinin ilk kitabıdır. @MnchstrUnited Kapak için @MinHosbear 'a teşekkürlerimi sunuyorum. ^^ ©Tüm hakları saklıdır.