SERSERİ

benimsin

Saat kaçtı bilmiyorum ama geç olmuştu. Son bir kaç saattir burak'ın omzunda yatıyordum. Bana bir kaç çocuk içki getirmişti ama burak izin vermedi.

" sıkıldım. " dedim Burak'ın kulağına.

" beyler bize müsade. " burak ayağa kalkınca bende ayağa kalktım. Burak elini belime attı. Dışarı çıktığımızda derin bir nefes aldım. rahatlamıştımta ki burak beni Asansöre bindirene kadar.

" ne yapıyorsun. Çıkmak istiyorum. " dedim asansörün kapısını yumruklarken. O ise asansörü durdurmuştu.

Bir anda Sırtım Asansördeki ayna ile buluştu. Ellerimi aynaya koydum. Burak bana çok yakındı. Kulağımda nefesini hissedebiliyordum.

" seni seviyorum. " ben yanlış duydum değil mi? " şimdiye kadar yanında olan tek erkektim öyle kalmak istiyorum benim ol istiyorum. Sadece benim"

Asansör korkumu bir anda unutmuştum. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Gıcık kuzenim beni seviyor.

"çıkmak istiyorum. Korkuyorum. " suan sadece burak'tan uzaklaşmak istiyorum.

Elleri Kolumun üstünden yol alarak ellerimi buldu sonra başımın üstünde birleşti.

" küçük bir öpücük. " dedi Dudağıma buse kondururken. Beni öptü. Burak beni öptü. Ellerini başımın üstündeki ellerinden çekerken olduğum yere kalakaldım.

Asrın iyiki o gece barda beni öptü. İyiki ilk öpücüğüm sana sevdiğime gitti.

Asansör durunca indik. Apartmandan çıkınca telefonumu verdi. Telefonumu alıp cebime koydum. Eve kadar ikimizde konuşmadık. Eve girince annemler dedikodu yapıyordu bende tuvalete gittim. Kapıyı kitlediğime emin olunca telefonumu çıkardım. Asrını aradım. Ağlamaya başlamıştım. Son çalışta açıldı.

" ne var." yanlış zamanda aradığım belliydi. Arkadan bir kızın inlemeleri geliyordu. İğrenç.

" asrın ben çok kötüyüm." derin bir nefes aldım. " sadece konuşmak istedim Özür dilerim. "

" Ne oldu. Neredesin?"

" istanbul. " dedim hıçkırarak. Musluğu açtım su sesinden Ağladığım anlaşılmasın diye.

" ne işin var orada neden bana haber vermedin? " neden kızıyor ki. Hem neden haber vereyim.

" kapatmalıyım. " telefonu kapatıp göz yaşlarımı sildim. Yüzümü yıkadım ve biraz daha tuvalette durup çıktım.

" gizem kızım yatağını hazırladım. burak'ın odasında yatacaksın hadi dinlen geç oldu. " teyzemi dinleyip dinlenmek için burak'ın odasına girdim. Pijamalarımı çantamdan almadığım için Ustumdekilerle yattım.

Uyandığımda gözlerim acıyordu anlamaktan gözlerim kızarmıştı. İnanamıyorum gıcık bir kardeş olarak gördüğüm kuzenim burak bana seni seviyorum dedi. Bir dakika bundan daha önemli bir sorunum var üstümde PİJAMALARIM VAR.

Yataktan bir anda fırladım. Annemin sesi mutfaktan geliyordu yanına gittim. Sımsıkı sarıldım. Pijamalarımı soracaktım burak konuşmasa.

"Uyandığına göre biz gizemle çıkalım artık. " Kolumdan çekiştirerek odasına götürdü beni. Kapıyı kilitleyip kapıya yasladı.

" ne yapıyorsun. " dedim sessizce abim beni böyle görse keser yemin ediyorum.

" Pijamalarını giydirmek çok güzeldi." Bu nasıl bir çocuk oldu. Eskiden böyle değildi.

" burak sen bu değilsin. Uzak dur benden. " sessizce konuşuyordum.

" üstünü giyin önce kahvaltıya sonra kuaföre gidicez." Kapıdan çekildim oda çıktı. Siyah şort ve siyah tshirtümü giydim. Çantamı koluma takıp odadan çıktım. Burak salonda Abimle pes oynuyordu.

" ben hazırım. " dedim ellerimi gögusumde baglarken.

"Biz gidelim. " dedi koluma girip dışarı çıkarken. Bir arabaya bindik. Muhtemelen burak'ın arabasıydı.

Ormanlık bir yerde durunca korktum ama burası tanıdık geliyor. Burası MEZARLIK.

Arabadan inip koşmaya başladım. Bana tanıdık gelen yerlerden ilerliyordum. En son babamın ismini görünce mezarın başına koştum.

" baba ben geldim. " dedim mezar taşına sarılırken. " özledin mi beni? Ben seni çok özledim. "

Mezar taşına bir öpücük kondurdum. Sonrada göz yaşlarımı sildim babam beni böyle görüp üzülmesin.

" yeni bir hayata başladım baba. Daha iyiyim senden uzağım ama iyiyim. Üzülme tamam mı? Tatillerde ve elime geçen fırsatlarda seni görmeye geleceğim. Seni seviyorum. " bir öpücük daha kondurdum mezar taşına. Burak yanımda bekliyordu. Ne ara geldi?

Burak'a sarıldım. Ağlıyordum. "teşekkür ederim. " ona minnettarim. Ne kadar teşekkür etsem az babamla görüştük.

Kahvaltıdan sonra kuaför de saçımdan Makyajıma kadar burak karıştı. Siyah Elbisemi siyah göz makyajı dalgalı saçlarla tamamladilar. Burak ise siyah bir takım elbise giymişti ve bu ona çok yakışmıştı.

Düğün yerine ben burak'la annem abim teyzem ve eşiyle gittik. Annemler önden Abimle girerken ben anne zoruyla burak'ın kolunda girdim. Düğün pahalı bir oteldeydi. Kocaman kapıları olan bir salona girdik. Büyük beyaz örtülü yuvarlak masalarda cam ince kadehler vardı. Beyaz tabaklar örtünün beyazlığı ile yarışıyordu.

" şöyle geçelim. " dedi burak boş bir masayı gösterip.

Masaya oturduk. Gelin ve damadın gelmesini bekledik. O sırada kadehde ki su ile oynamaya başladım. Bir müzik çalmayabaşladı. Ortada boş bırakılan dans pistine baktım. Gelin ve damat gelmişti ve ilk danslarını yapıyorlardı. Burak kolumdan tutup dans pistine çıkarana kadar halimden memnundum. Ellerini belime koydu bende ellerimi boynuna sardım.

" senin beni sevmeni bekleyeceğim. " Derken birbirimizin gözlerine bakıyorduk. " ama hızlandırmak için elimden geleni yapacağım. "

" yapma. " dedim titreyen sesimle. "kafamı karıştırma. "

" kim kalbinin kapılarını açtığın kişi. " o kadar belli oluyor mu? Gözlerimi gözlerinden çekip yere bakmaya başladım.

" Gidiyoruz. " dedi ellerini belimden Kollarıma çıkarırken. Nereye demeye fırsat vermeden yürümeye başladı. Beni de çekiştiriyordu. Rezil olmamak için ayak uydurmaya çalışıyordum. Otelden Dışarı çıktığımızda soğuk hava yüzünden titredim. Yağmur başlamıştı. Islanıyorduk. Otelin arka tarafina gittik. Karanlıktı. Karanlık ve ıslak.

Bir anda burak belimden tutarak beni kendine çekti. Sok oldum. Ellerimi göğsüne koydum. Bir şey olursa itmek için.

" bak kimse yok. söyle bana kim o? " dedi bir eliyle saçlarımı koşarken.

" uzak dur benden. Biz kuzeniz. " sanki şu olanlardan sonra kuzen kalabiliriz. beni öptü. Asansörde.

" kuzen?" Aramızda ki ciddiyeti kahkaha atarak bozdu.

Sırtım sertçe duvara çarptı. Gogusune koyduğum ellerimi kullanmanın tam zamanı diyerek onu itmeye çalıştım. O ise bana daha çok yaklaştı. Dudağıma öpücük kondurdu.

" o piçi bulacam. Sen benimsin. " Biz gıcık şakalardan benimsine ne ara geldik ya...

" ben kimsenin değilim. " kaşlarına baktığımda çatılmıştı. Bu onun kaşlarını çatık ikinci görüşüm. Eskiden hep gülerdi bana gülerdi ama gülerdi.

Dudağıma küçük Öpücükler kondururken Öpücükler Boynuma indiğinde onu ittim. İtmeye çalıştım aslında ama kımıldamadı bile.

" yapma lütfen. " Elimle yüzünü kaldırdım. Bir Anlık boşluktan yararlanıp onu ittim. Bir iki adım geriledi. Sonra bir anda yere düştü. Saskinca etrafa bakarken asrını gördüm.

" ne işin var burada." Nasıl buldu beni ne ara geldi. Şimdi ne olacak.