HELL [Kaisoo] -ASKIDA

Bölüm 7

Güzeldi küçük kız.Hiç görmediği cennet gibi güzeldi.Bir Diablo için, bir şeytan için görülebilecek en masum şeyi görüyordu.Şiir gibi yeşil gözler...Kırmızı ipekten saçları dalgalandı büyüyle.Mavi karanfiller.En güzelini koparmış kendisine doğru koşuyordu.

''Bak!'' dedi küçük kız.''Gördüğüm en güzeli bu!''

Kyungsoo'nun gözleri karanlıkta hızla açıldı.Kim bilir bu onu kaçıncı görüşüydü...

Küçük kız ona mavi karafilleri gösterecekti.Gülecekti kız.Sonra bir gün öldürecekti onu Kyungsoo.Uçsuz bucaksız bir karanlığı oluşturan elleriyle boğacaktı.Sonrası yok olacaktı sonra.Tıpkı öncesi olmadığı gibi.

İç çekti Kyungsoo.Hatırlamaya çalıştığı anılar başında dehşet verici bir ağrıya sebep oluyordu.

''Ne var yine?''

Başını çevirip onu endişeyle izleyen Chanyeol'a baktı.

''Kai bir kehanetten bahsediyor.''

Kehanet mi? Kyungsoo'nun zihninde kelime şaşkınlıkla çınladı.Kadimler öyle uzun yıllar önce kehanette bulunmayı bırakmışlardı ki ölümsüz oldukları halde öldükleri düşünülüyordu.Önemli bir şeyler olmuş olmalıydı.

Uyuduğu rahatsız yataktan kalkıp Chanyeol'un peşinden yürürken akına takılan düşünceyle kötü hissetmeye engel olamadı.

''İyi değilim galiba.'' demişti Yixing.Yüzü solgun ve ruhsuzdu.Hiçbir şey yemeden yatmıştı sonra, sırf aç olduğu için Chanyeol'a bağırmasına rağmen.Tatsız şeyler olacaktı.Tatsız ve uğursuz...

"Bakayım?"

Ateşin başına oturmuş olan Kai ve Kris'e bakarken sormuştu.

Kai elindeki kağıdı ona uzatırken endişeli görünüyordu.Böyle göründüğü nadir günlerden birindeydiler demek.

"Siyah lahtin içinde kıvranıyor
Alevin sahibi yolda.

Kör Üç'ler
O herkesi korkutacak."

Diğerleri sessizce onu dinliyorlardı.Bir an sessizce düşündükten sonra başını kağıttan kaldırıp diğerlerine baktı.

"Bu da ne demek?"
"Benden haberleri var demek."
Kai koyu bakışlarını Kyungsoo'ya çevirmişti.
"Senden mi?"

İç çekti Kai.
"Sanırım..." bakışlarına karanlık bir hava hakim olurken sesszice konuşuyordu."Artık tanışmamızın vakti geldi."

''Hey, emin misin Kai?''
''Hiç heveslenme Chanyeol, izlemeyeceksiniz.''

Kai gülerek Kris'e baktı.

''Sana emanetler.Özellikle Yixing.''

Kris'in başını sallamasıyla ayağa kalkması bir olmuştu.Chanyeol Kyungsoo'ya bir anlığına bakıp Kris'in peşinden gitmişti.O kısa saniyelerde bile bakışlarının endişeyle kaplandığını görebilmişti Kyungsoo.Onun gibi vurdumduymaz biri bile...Hızla gözden kaybolurlarken üstünde bir uğursuzluğun gezdiğini hissetti.

''Ah...'' Neler olduğunu sormak için gösterdiği çaba sertçe atan kalbiyle kesildi Kyungsoo'nun.Kai'nin yavaşça ayağa kalkıp önüne yürümesini dikkatle izliyordu.

Ondan istemsizce uzaklaşırken hızla nefes almasını sağlayan bir şey hissetti.

Ölüm açlığı.

Ona bakan Kai'nin bakışlarındaki tanımadığı gizem.Onu izlemeyi kesip yumruklarını sıktı Kyungsoo.Tıpkı kabus gördüğü o geceki gib-

''Sorun değil.''

Dehşet vücudunu ele geçirirken hemen önündeki Kai'ye baktı.En iyi Kora bile bu kadar hızlı olamazdı.Kai neyin belasıydı böyle?

Kaşlarını çatıp içinde hızla büyüyen açlığı kontrol altına almaya çalıştı.Gözlerinde vahşetin parıltıları dolaşırken Kai'nin öylece savunmasız duruyor oluşu hiç yardımcı olmuyordu.

Titrek bir nefes verirken keskin bir acı çaktı zihninde.Kan görmeliydi.Kai'nin kanını.Heryeri onun kanına bulamalıydı.Geriye sadece kanı kalıncaya kadar parçalamalıydı onu ve-

Hayır! Şiddetle kendine karşı çıkarken Kai'nin kendine bakan koyu gözelerini izliyordu.Onu sevdiği ve güvendiği yoktu, sadece... Sadece ona saldırmak istemiyordu.O büyük ihtimalle yalnızca intikam peşinde biriydi.Onlara katılmasının tek nedeni Yixing'i güvende tutmaktı, onları öldürmek değil.

Aniden bastıran sancıyla gözlerini ondan çekti.

"Git buradan."

Fısıltıya karışık söyledi.Uzun süre söyleyebileceği tek cümleyi söylediğinin farkındaydı.Kendine neler olduğunu bilmiyordu ama hiç iyiye gitmediği kesindi.

Kai ona yavaşça yaklaşarak oldukça yakınında durdu.Tedbirli olması gerekiyordu.Onun gibi bir Diablo nadir görülürdü.Bu dürtüye böylesine karşı koyacak kadar güçlü olması hayret vericiydi.

Ellerini arkasında bağlayıp ona doğru hafifçe eğildi.Boynunda atıyor olan en güçlü damarın üzerine dudaklarını bastırıp onun nefes alışlarının hızlanmasını bekledi.

"Ne yapıyorsun?"

Kai onun öfkenin sınırlarında dolaştığını bilerek geri çekildi.
"Sana " gülümsedi "bana saldırman için sebep veriyorum."

Hızla karnına almak üzere olduğu darbeden kaçınmak için Kyungsoo'nun kolunu itekledi.

Anlaşılan bu sebep onu bir süre idare edecekti.

Yixing başındaki şiddetli ağrıyla uyanıp yatağında doğrulmaya çalıştı.Mümkün değildi.Vücudu közlerin içine atılmışçasına yanarken nefes almaya çalıştı.Bu yenilenme döngüsüydü.Kalbi korkuyla çarparken etrafına bakmaya çalıştı.Şimdi olmamalıydı.Daha beş günü vardı.Böyle istisnalar olmazdı.Bunlar bela demekti.Her zaman güneş batarken başlayan bir döngüydü onlarınki.

"Kai."

Korkuyordu.Sanki hiç konuşmasa daha çok ses çıkacak gibiydi.

"Neredesiniz?..."

Nefessiz kalınca konuşmaya çalışmaktan vazgeçti.Daha önceki döngülerin hiçbirinde bu raddeye gelmemişti.İstemsizce gözlerinden düşen yaşlarla gözlerini kapattı.

Son günlerde hızla yorulması, kısa süreli hafıza kayıplarıdan sonra diğerlerinin ona olan garip bakışları...Ne olduğunu biliyordu.

Bir Shekii.

"Sonunda tatlım." dedi aklında çınlayan uğursuz ses."Tanışmadan ölmeni istemezdim."