Bölüm 14

273 23 2
                                    

''Unutma.''

Kyungsoo Kai'ye dönerek ellerini ceketinin ceplerine soktu.

''Gücünü saklayabileceğin kadar saklayacaksın.''

Söylediklerine uyulduğunu ürpererek fark ettiğinde gözlerini kırpıştırdı.Gücünü gizlemede böylesine iyi olması pek de iyiye işaret sayılmazdı.Çünkü bu, onun gücünü hiçbir zaman tamamen hissetmediği anlamına geliyordu.

Bunları düşünmeyi sonraya bırakarak bir eliyle saçlarını karıştırıp barın kapısını tekmeledi.Kapı, yere birkaç tahta parçasının savrulmasıyla ardına kadar açılıp içeridekilerin onları görmesine izin verince Kyungsoo kimseye bakmadan barmenin masasına doğru yürümeye başladı.Loş ışıklarla aydınlatılan eski içki raflarının tozları bir anlığına havalanıp etrafta efsunlu şekillere dönerken masanın ardındaki barmenin seslice yutkunduğu duyuldu.

''Ürkekliği bırak Siv.'' Kyungsoo gülerek sandalyelerden birine oturunca içeridekilerin gergince nefes verdiğini hissetti Kai.Neredeyse her türden yaratığın varlığını hissediyordu ama hiç biri gücünü açıkça sergileyen Kyungsoo'nunki gibi değildi.Onun ezici varlığı diğerlerinin kan akışını bile değiştiriyor olmalıydı.Zorla da olsa eski konuşmalarına dönüp deminki ürpertici girişi yok saymaya çalıştılar.Anlaşılan olası bir belaya kimse karışmak istemiyordu.

''Kötü bir şöhretin var sanırım.'' Kai sessizce Kyungsoo'nun yanına otururken söyledi.

''Bunu bilmiyor olduğuna inanmamı beklemezin değil mi?'' Kai bu cevap beklemeyen soruyla bir an duraksadıktan sonra gözlerini onlara dikmiş barmene sertçe bakıp gülümsedi.

''Sanırım arkadaşın burada ne aradığını merak ediyor.''

''Y-yok.Ne istersiniz?''

Diğer karanlık türlere kıyasla daha yayvan ama itaatkar bir türe mensup olan barmen, Kyungsoo'nun son gelişinden bu yana geçen zamanda onun tarafından öldürülmeyeceği konusunda umutlarını yükseltmiş sayılırdı.Şimdi de yanında daha önce buralarda görmediği, üstelik de bu kadar güçsüz olan bir yabancıyla burada ne yaptığını soracak değildi ya?

''Her zamankinden mi olsun? Yoksa daha hafif bir şey mi?''

Kyungsoo'nun ikinci seçeneğe başını olumsuz anlamda sallamasıyla ortadan kaybolması bir olmuştu barmenin.Kai'nin gülerek başını sallaması da onları gizlice izleyenlerin kafasını daha da karıştırmıştı.Bunu oturduğu yerden bile hissedebiliyordu.Sessizce barmeni bekleyen Kyungsoo'ya baktı.

Buraya gelmeleri iyi olmuştu.

Onun, yanında olması iyi hissettiriyordu.

Önlerine koyulan içkiyi bir yudumda bitirip bu uğursuz hissi kafasından attı Kai.

''Ödül neymiş?''

Kyungsoo parmağıyla bardağı eğip saydam sıvının üzerindeki asitlerin çıkardığı küçük damlaların masaya dökülmesini izlerken Kai'ye sordu.

''Ölümsüzlük yüzüğü diyor Kral.''

''Hmm? İhtiyacım yok.''

Kyungsoo ilgisini kaybetmiş bir şekilde elindekini fondip yaparak bardağı masaya sertçe çarptı.Barmen telaşla içkiyi tazelerken gözlerinde oluşan meraklı bakışları engelleyemiyordu.Kai onu önemsemeyip sesini biraz daha alçalttı.

''Bu Körler'den sadece biri için.''

''Diğer ikisi için de ayrı ödüller mi var?''

Kai başını hafifçe eğip bilmediğini belli edercesine kaşlarını kaldırdı.

HELL [Kaisoo] -ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin