Bölüm 2

595 51 22
                                    

"Ne istiyorsun?"
"Benimle çalışmanı."
"Ch..." Gülerek başımı diğer tarafa çevirdim.Amatörler...
"Yüzüğümü ver."
"Seni burada öldürmediğime şükret."
"Yapamazsın."

Bu şehirdeki herkesin şanını duyduğu biriydim.Ölümsüzlüğün cezbettiği onlarca kişiyle savaşmıştım.Kimisi ölümüne kadar vazgeçmemişti.Beni tek bir kişi asla öldüremezdi.Neva'ların başlarına genelde iş açan büyüleri sayesinde bir nevi bedensel kalkanım vardı.

"Teksin."
"İstersen diğerlerini de çağırayım?"
"Çömez."

Başını arkaya atıp gülmüştü.İlginç.Savaşta benim olduğum kadar eski olmadığı belliydi ama kontrollüydü.

"Var mısın Diablo?"
"Ne istiyorsun?"
"Kabul ediyor musun?"
"Şansını zorlama."
İç çekerken bıçağı boğazımdan çekip arkasına yaslandı.
Fiziksel gerçekleri siktir et.Gözlerinin karardığına yemin edebilirdim.
"Kral'ı öldüreceğiz."

İşte.Bilirsiniz.Herkesin içinde bir delilik vardır.Bazıları açığa çıkarır bazıları ise içinde tutar.Bu fikirlerin kimisi çılgınca, kimisi daha kendi çapındadır.Ama birçoğu gerçekten imkansız değildir.İstemsizce gülerken başımı salladım.

"Bırak beni yabancı ve dikkat et de kellen gitmesin."
"Kai ve üzgünüm."
"Bak, Kai.Yüzüğümü vermezsen iyi olmayacak."
"Seninle baş edebilirim."

Tek kaşımı kaldırarak beni tuttuğu eliyle diğer elini tek elimle birleştirip bıçağı boğazına dayadım.

"Beni yenebileceğini mi sanıyorsun?"
Gülümsedi.
Bacağıyla beni iteklerken dengemi kaybetmemi sağlayıp üstüme çıktı.
"Gerekirse."
Şimdi bıçak onun elindeydi ama direnmeyi bırakıp derin bir nefes almıştım.
"Beni bıraktığında sana saldırabilirim.Kendini ne sanıyorsun?"
Üstümden kalkarken kolumdan tutup beni de kaldırmıştı.
"Sanmıyorum.Ne olduğumu biliyorum. "

Tuhaf.Fazla dikkat çekici.Çok uzun yaşayacağım.Kendimi merak etmekten alamıyorum.
"Başka kimler var?"
"Bir Kora, Safir ve Neva."

Kora... Güçlü ve hızlıydılar.Oldukça hemde.Bir Diablo kadar güçlü olmasalar da daha hızlı oldukları için kimse onlarla bir savaşa girmek istemezdi.Safir ise... Zihinsel savunmaları diğer tüm türler arasında en iyisiydi.Asla bloke edilemeyecek bilinçlere sahiptiler.Strateji uzmanı ve zeki bir tür.

"Bir Neva'nın yanınızda ne işi var?"
Sinirle ona baktım.
"Onu zorlamıyoruz."
"Şüpheliyim."
"Gelip bakabilirsin."
"Henüz katılacağımı söylemedim."

Gözlerini kapatıp nefes verdi.Bir kaç saniye sonra eli ceketimdeydi.Beni kendisine çekerken onu izledim.Zarar vermeye cüret edemezdi.
"Bak, seni istiyorum."
"Neden?"
"İyisin."
"Sen kimsin?"
"Bilmen için erken."
"Yokum."
Beni daha da kendine çekerken sinirlenmeye başladığı belliydi.Bense... Sanırım, eğleniyordum.

"İşleri zorlaştırma."
"Vazgeçmeyeceksin."
"Evet."
"Öyleyse beni yenmen gerekecek."

Başını yana eğip merakla baktı.Ceketimdeki ellerini hızla kendime doğru çekip zıpladım.Bir takla atıp sırtına attığım tekmeyle onu yere itekledim.Beklediğim gibi.Eliyle destek alıp geri dönmüştü.Üstüme atılırken yana hamle yapıp dirseğimi karnına geçirdim.Güçlüydü.Sadece kullanacak kadar tecrübesi yoktu.

"Beni böyle yenemezsin.Haydi.Kımılda."

Dizlerine tekme atıp tekrar ona döndüm.Böyle ikimiz de yorulmayacaktık.Onu öldürmeyecektim de.Beni eğlendirmesinin ödülü.

Ceketimden çekip diğer eliyle boğazımı sıktı.İmkanlarını iyi kullanıyordu.Bunu sevdim.

"İsmin ne?"
"Bilmiyor musun?"
"Kötü bir şöhretin var.İsminden bahsedilmeyecek kadar nefret ediliyorsun."
"Bir kaç köpeğin adımı ağzına almaması iyi."
"Ben duyacak mıyım?"
"Hak edersen."

Gözlerini kapatıp bir nefes aldı.Boynundan yukarı çıkan ince bir çizgi oluşurken gözlerini açtı.
Bu da-
Sırtım sertçe yere çarparken üstüme çıkmıştı.Gözleri uğursuz bir ışıltıyla ışıldarken yakalarımdan tutuyordu.Beni yere çarpması saniyeler almamıştı.Onu tanımıyordum. Bu, bildiğim hiçbir türe ait bir özellik gibi görünmüyordu.Boynundaki çizgi biraz kalınlaşınca onun bilmediğim bir dile ait kelimelerden oluştuğunu gördüm.Ve birden kayboldular.Ona baktığımda bakışlarının eski halini aldığını fark ettim.O neyin nesiydi?

"Bu yeterli mi?"
Derin bir nefes aldım.Herneyse.
"Kyungsoo."
Gülümsedi.
Fena değil.
"Üstümden kalk istersen."
"Peki.Kyungsoo."
"Kaşınıyorsun."
"Kabul ediyor musun?"
"Kemiklerimi kırdın."
"Biliyorum."

Gülüp üstümden kalktı.Yüzüğümü çıkarıp parmağıma taktı.
"Benimle nişanlanman beni çok mutlu etti."

"Çekinmene gerek yok, ölmek istiyorsan söyleyebilirsin?"

O kahkaha atarken ayağa kalkıp ellerimi ceplerime soktum.İç çekip ona döndüm.

"Sizinkileri bir görelim."

HELL [Kaisoo] -ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin