~7~Koca Çınar

49 2 0
                                    

1 haftadır içimde bir sıkıntı vardı. Abim yine eskisi gibi Cihan hakkında konuşmuyordu doğal olarakta geçen hafta ne demek istediğini öğrenememiştim. Üzerinde pek durmamaya çalışsamda abimin neden o kadar gergin olduğunu merak ediyordum. Abimle birlikte sabah namazından geldikten sonra kahvaltımızı yaptık ve birlikte evden çıktık. Yollarımız bir yerde ayrılıyordu. O işine bende okuluma doğru yürümeye başladık. Sağlık okuyorum son senem inşAllah. Okuluma evimiz çok uzak sayılmaz ama abim ıssız sokaklardan geçmem gerektiği için otobüsle gitmemde ısrar ediyordu. Otobüs sabah bu saatlerde aşırı derecede kalabalık oluyor. Daha fazla otobüsün işkencelerini anlatamıycam. Otobüsten inene kadar yaşam mücadelesi verdiğimi bilin yeter. Islak kaldırımlarda yavaş yavaş yürümeye başladım, hafif esen rüzgar arada bir şiddetleniyor başörtümü bozmak için çabalıyordu. Rüzgarın her şiddetlenmesinde ellerimi feracemin ceplerine daha da soktum. Sonbaharı seviyorum. Sanki her yağmurda temizleniyor bu şehrin günahları. Kaldırıma usul usul düşen sarı yapraklar, düşmemek için direnenler ölümü hatırlatır hep. Sanki bu şehir yaptıklarından pişman tövbe ediyor gücünün yettiğince...
Biraz nefes almak için en sevdiğim yere doğru çevirdim adımlarımı. Otobüsün gelmesine daha vardı biraz oyalanabilirdim. Köşeyi döndüğümde koca Çınarın gövdesini görünce usulca dudaklarım kıvrıldı. Pek kimse bulunmazdı burda. Hep bu çınara yaslanır denize dalardı düşüncelerim. Sakinleşirdi ruhum. Hep en güzel dualarımı burda ettim ben. Şu koca çınarla, bu masmavi denizi ortak ettim ben o dualara. Çınara doğru yavaşça yaklaştım. Elimi gövdesinde usulca gezdirdim. En uç noktasına kadar incelemek için kaldırdım başımı. Sonra birisiyle konuşurmuş gibi seslendim ona "Vay be koca Çınar sende mi teslim oldun sonbaharın acımasız rüzgarlarına. Bu koca İstanbul'un her günahını, her isyanını, her haykırışını duyan yapraklarını sende mi döktün. Temizledim mi sandın kendini." Yavaşça çınarın önündeki banka doğru yürüdüm bi yandam da fısıltı gibi çıkan sesimle konuşmama devam ettim. "Yanıldın koca çınar, yanıldın... Bunca şeye şahit olan yapraklarını dökmekle olmaz. Bilirim sen yine her sonbaharda dökeceksin yapraklarını ama ben yinede konuşim istedim." Gözlerim denizin dalgaları arasında kaybolurken "Senin yapacağın bir şey yok önce herkezin kendi günahlarını dökmesi lazım." Aklıma birşey gelmişçesine devam ettim" Ama öyle ortalık yerde dökmesinler günahlarını ancak affedileceklerini bildikleri kapıda ağlasınlar yaptıklarına. Hiç konuşmasalar gözyaşları dua dua dökülse avuçlarına." Çocukça bir sevinçle "Rabbim affeder onları çünkü onun affı gazabından daha büyüktür"
Düşüncelerimden sıyrılıp çantama uzandım ve içinden bir kitap aldım. Bu kitabı daha yeni almıştım sahaftan. Kaldığım yeri açtım. "Nicedir tek damla yağmur bile düşmüyordu bu şehrin üstüne. Oysa işte, deniz önce açıklardan itibaren kabarıyor bembeyaz, derinlerden doğru kaynamaya başlıyor. Fırtına çok geçmeden patlıyor. Dalgalar koca dağlar gibi birbiri ardınca devriliyor, kumsal basıp rıhtımı aşıyor.
Bulutlar ufka yaklaşıyor. Ufuk görünmez oluyor sonra. Muazzam bir sis kütlesi, denizin üstünden anbean gelmeye başlıyor, göz göre göre" kitabı yavaşça kapattım. Denize ve koca çınara veda ettikten sonra otobüse binmek için yerimden kalktım. Saate bakmak için feracemin cebinden telefonumu çıkardım. İçimden kocaman dışımdanda ufacık bir çığlık attıktan sonra tekrar telefonun ekranına baktım. Zaman nasıl bu kadar çabuk geçti inanamıyorum ya. Islak kaldırımda durağa doğru koşmaya başladım bir köşe başını dönünce durakta bekleyen otobüsü gördüm tam karşıya geçecekken siyah lüks bir araba yolda biriken suyu üzerime sıçrattı. İnanmıyorum üstelik otobüste duraktan ayrılıyor. O anın siniriyle arabanın arkasından bağırmaya başladım. Resmen yakalasam arabayı ve içindekileri binbir parçaya ayırabilirdim. Düşüncelerimin arasında boğulmak üzereyken araba birden durdu ve geri geri gelmeye başladı. Araba tam önümde durdu ve şoför kapısı açıldı...

Fatıma'nın GözyaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin