Seni bildim bileli kaçırdım şu aklı başımdan..
***
"Yahu Yağız! sin+cos ü bulacaksın. Yemin ederim 8.sınıf konusu." Dedim oflayarak. "Cos'ü değil tan'tı bulacağız Yağmur." Tamam şimdi diyeceksiniz 11. Sınıf konusu değil bu. Bir soru görmüştük ve Yağız benimle inatlaşıyordu. Sonuçta bu da matematik sorusuydu değil mi? "İnatlaşmasana benimle Yağız." Dedim ve test kitabını önüme alıp soruyu çözdüm. "Ve 18.7=126 yani cevap B." dedim gülümseyerek. "Nasıl ya? Bence cevap 127." Deyip güldü. "Yağız.." deyip bende güldüm. "Elif de gelecek mi?" diye sordu Deniz. "Gelecek." Dedi Yağız. "Tamam hadi devam çalışmaya." Deyip test kitabımı önüme çektim ve soru çözmeye devam ettim.
☂ ☂ ☂
"Matematikten 200 soru çözmek nedir lan?" dedi Deniz. "Beynimi hissetmiyorum." Dedi Yağız. "Olmadığı için hissetmemen normaldir kuzen." Dedi Elif gülerek. Dediği şeye bende gülerken Yağız kaşlarını çattı ve Elif'in kafasını koluyla sıkıştırarak saçlarını dağıttı. "Ne biçim kelimeler kullanıyorsun sen lan? Ben senden büyüğüm düzgün konuş." Dedi Yağız'da. "Olup olancası 2 ay büyüksün abartma." Deyince saçını çekti bu sefer. "Konumuza dönelim." Deyip konuşmalarını bozdum. "Yatmadan önce bir 100 tane daha soru çözeceksiniz ve tekrar yapacaksınız" dedim. Birden Elif yere düşünce "Elif!" diye bağırdım. "Öldüm ben.." deyip ağlamaklı ses çıkardı. Derin nefes alıp verdim. "Kalk yerden üstün kirlenecek. Havada soğuk cırcır olacaksın." Dedim. Dediğim şeye Deniz ile Yağız gülerken bende elimi Elif'e uzatmıştım. Elif elimi tutup kalkınca "Dediklerimi yapın yarın ki sınavdan 100 alacaksınız." Dedim. Hepsi ilk önce oflayıp puflasa da tamam demişti. Yol ayrımına gelince "Yarın görüşürüz. Sorunuz olursa skype den yazarsınız." Dedim.
☂ ☂ ☂
"Anne! Ben geldim! Ve de acıktım." Deyip mutfağa koştum. "Hoş geldin kızım! Yarım saate hazır olur yemek." Dedi. Yanağından öpüp "Babam gelmedi mi daha?" diye sordum. " 10 dakikaya gelir." Dedi. "Yardım edebileceğim bir şey var mı?" diye sordum hemen. "Salata yapılacak. Zahmet olmazsa yap." dedi. "Tamam." deyip domatesle, salatalığı dolaptan çıkarıp güzelce kestim. Soğanı da doğradıktan sonra üzerin yağı döküp masaya koydum. Salatalığın dibini ağzıma atarken "Anne yaptım. Ben odama çıkıp üzerimi değiştiriyorum." Dedim ve odama ilerledim.
☂ ☂ ☂
Yemeğimi yedikten sonra odama çıktım. Annemle babama edebiyattan 100 aldığımı söyleyince tebrik ettiler. E yani tebrik etmezlerse olmazdı. Yarın matematik sınavım olduğunu da söyleyince babam gülerek 'Matematikten düşük alırsan sana telefon alırım.' dedi. Tabi biliyor ya matematikten düşük alamayacağımı. Ama belki yanlışlıkla yanlış yaparım işlemleri.. Olabilir aslında. Saçmalama Yağmur ya! İyi bir üniversite kazanmak için puanlarımı yüksek tutmalıydım. Bu anlamsız düşüncelerime bir son verip çalışma masama oturdum. Test kitabımı önüme alıp soru çözmeye başladım.
☂ ☂ ☂
Kapı çalınca kafamı test kitabımdan kaldırdım. "Efendim?" deyince içeriye babam girdi. Elinde ki tabağı önüme koyup "Aferin kızıma benim." Deyip saçlarıma öpücük bıraktı. Gülümseyip "Sağ ol babacım." Dedim. Babam odadan çıkınca kafamı sağa sola yatırıp kıtlattım. Bir süredir aynı pozisyonda kalmıştım ve boynum uyuşmuştu. Tabaktan elma alıp bilgisayarı açtım. Birazcık mola versem zarar gelmezdi ya. Skypeye girip mesajlara baktım.
Deniz:
-Yağmur!
-Lan!
-Kızım soru soracağım açsana..
-Ben cevap buluyorum ama o cevap şıklarda yok ne yapacağım?
-'F' şıkkı mı oluşturayım? -Böyle dersin ben tövbe estağfurullah!
Yağmur(+) ve Deniz(-) :
+Hangi soru?
-Geç kaldın. 'F' şıkkı oluşturdum. +Evet Deniz artık sınavda da öyle yaparsın. -Haklısın ve haklı olmandan nefret ediyorum. +Kamerayı açta göster soruyu.
Kamerayı açar açmaz "Böyle soru mu olur lan? Dalga mı geçiyorlar bizimle?" dedi. Dediği şeylere gülüp "Hangi soru göster bakayım." Dedim. Önünde ki test kitabını kaldırıp "Al bak. Mal gibi soru yazmışlar." Dedi. "Bekle çözeyim sana anlatacağım." Dedim soruyu test kitabının boş yerine yazarken. Soruyu çözerken Deniz bana bakıyordu. "Bana bakmayı keser misin?" Dedim hemen. Kafamı kaldırıp Deniz'e baktım. "Şşh! Bana karışma. Karşımda ilk defa bir melek görüyorum. Bırak da bakayım." Dedi. Dediği şeye gülümseyip "Şişko bir melek." Diye mırıldandım. "Ayrıca çirkinim de.." Kaşlarını çatıp "Bir daha kendini eziklersen seni döverim." Dedi. "Ama öyleyim." Dedim hemen. "Kapa çeneni ve soruyu çöz Yağmur." Diye azarlayınca beni kafamı 'Tamam' anlamında sallayıp test kitabına yazdığım soruya döndüm. Soruyu hemen çözüp anlattım. "Sağ ol kurtarıcı meleğim." Deyince "Önemli değil koruyucum." Dedim ve kamerayı kapattık.
☂ ☂ ☂
"Günaydın!" deyip Deniz'in yanına geçtim. Hepsi teker teker "Günaydın." Derken Elif uyukluyordu. "Elif neden burada? Eslem gelmemiş mi yoksa?" dedim. Deniz gülüp "Aynen gelmemiş." Dedi. Zil çalınca Elif yerinde hopladı. Ona gülüp "Hadi gidelim. Derse geç kalacağız." Dedim.
İyi okumalar! O pamuk parmaklarınızı küçük yıldızcığa dokundurmadan geçmeyin :)☂ ☂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzluğa Uçuş
Novela Juvenil"Kanatları olmayan bir meleğin sonsuzluğa uçuş hikâyesi.." ☂ ☂ ☂ "Acı neydi? Kimine göre acı yalnızlıktı. Kimine göre sevilmemekti. Bana göre acı yaşamaktı."
