Sende kabul et ikimizde seviyoruz..
***
"Anne ben geldim. Ye-" cümlemi bölüp "Yemek hazır kızım." demesiyle güldüm. Odama gidip üstümü değiştirdim. Bugün yeterince yorulmuş ve Elif'e baya şaşırmıştım. Sanırım Elif artık arkadaşımdı. Kocaman gülümseyip gözlüğümü düzelttim. Ne kadar da güzeldi. Artık her kızın olduğu gibi bir kız arkadaşım vardı. Sevinçle annemin yanına gidip yanağına öpücük bıraktım. "Hayırdır Yağmur? Para isteyeceksen bende para yok kızım. Babandan iste." deyince somurtup "Aşk olsun sultanım. Kırıyorsun kalbimi." Deyince gülüp yanaklarımı sıktı. "Yeter bu kadar hadi." Deyip yanaklarımı bıraktı ve çayı demledi. "Masaya çatal kaşıkları koy Yağmur." Deyince gülüp "Tamam dedim ve çekmeceden çatal ile kaşıkları aldım. Masaya dizerken "Yemekte ne var sultanım?" diye sordum. "Kuru fasulye ve pilav." demesiyle " Döktürmüşsün yine." Deyip güldüm.
☂ ☂ ☂
"Yağmur!" Diye Elif'in bağırmasıyla güldüm. Skypeden aramış konuşuyorduk. "Ya var bir şeyler Elif!" dememle daha da kızardı. Bu haline güldüm. "Var işte var var!" Diye bağırmamla "Yağmur sus." dedi oda gülerek. "Ne zamandan beri?" Diye sordum. "Şey.." deyince yanakları daha ne kadar kızaracaksa kızarmıştı. "Sınıfa ilk girdiğim de gözüme takılan ilk kişi o oldu." Deyince sırıtarak "İlk görüşte aşk yani!" diye bağırdım. Gülüp "Sanırım.." dedi. "Vay be.." deyip kafamı elime dayadım. "Anlatsana." Dedim hemen. Somurtarak "Neyini anlatayım Yağmur. Benimle ilgilendiği yok ki.. Sanırım sevdiği biri var. Ama sen bilirsin, değil mi?" deyince dudağımı büzerek "Yani pek biliyorum ama fazla aşka inanmaz. Ama siz olursunuz." Dedim hemen. Gözleri ışıldayınca "Yakışır mıyız cidden?" dedi. "Tabii. En güzel çift olursunuz." Dedim. Gülüp "Çok tuhafım." Deyince gülümsedim. Arkadan Elif'in annesi bağırınca "Kapatıyorum Yağmur. Yarın görüşürüz." Deyip el salladı. Bende el sallayınca kamerayı kapattık. Çok tatlı bir kızdı. Umarım arkadaşlığımız başladığımız kadar iyi ve güzel giderdi. Gülümseyerek yatağıma doğru ilerledim ve kitabımı elime aldım.
Genç kadın heyecandan hiç bir şey yapamıyordu. Burnunu çekti. Sevdiği adamın gözlerine baktığın da ne yapacaktı? Kadın korkuyordu. Tek istediği biraz mutluluktu. Sevdiği adamla birlikte mutlu olmaktı. Derin bir nefes alıp seslice nefesini bıraktı. Etrafı toplamak için ayağa kalkmasıyla kapının çalması bir oldu. Kadın heyecandan eli ayağına dolaşmıştı. "Lusi!" Diye sevdiği sesi duymasıyla gözleri doldu. Nede çabuk gelmişti öyle. Yavaş yavaş kapıya ilerledi. Genç adam artık kapıya yumruk atmaya başlamıştı.
Genç adam hızlıca şirketten çıkıp arabasına bindi. Aklın da sadece Lusi vardı. Ne yapıyordu? Nasıldı? Heyecanla gülümsedi. Gaza bastı. Tek istediği şuan Lusi'ydi.
Genç kadın yavaşça kapı kolunu indirdi. Gözleri yerdeydi. Adamın gözlerine bakmaya cesareti yoktu. "Lusi.." Sevdiği ses doldu kulağına. Adamın kadifemsi sesi kadını kendinden alıyordu. Birden sarsılmasıyla ilk şaşırdı sonra kollarını sıkıca adama doladı. Gözünden akan bir damla yaş adamın boynuna damladı. Genç adamdan damlayan yaş ise kadının saçlarına. İkisi de birbirine sarılmış ağlıyordu. "İyisin.." dedi tekrar adam. "Buradasın.." diye fısıldadı kadın. "Buradayım." dedi adam kendinden emin bir şekilde. Kadından ayrılıp gözleriyle kadının eğik kafasına baktı. Yavaşça gülümsedi. "Lusi bana bak." Diye fısıldadı. Kadın kafasını iki yana salladı. Kaldırmak ona bakmak istemiyordu. Her ne kadar ona ihtiyacı olsa da kaldıramazdı kafasını. Kalbine yara açan adama bakarsa o yara tekrar kanayacaktı ve kadının durmuş bir yarayı kanatmaya niyeti yoktu. Adam kadından tekrar gidecekti. Biliyordu, hissediyordu. O yüzden ona bakmak istemiyordu. "Lusi'm.." dedi adam. Kadın irislerini kocaman açtı. O daha demin sahiplik eki mi getirmişti? Yutkundu yavaşça. "Bana bak." Dedi tekrar adam. Kadının kafasını kaldırmayacağını anlayınca işaret ve orta parmağını çenesinin altına getirdi. Yavaşça yukarıya doğru kaldırdı. Kadının yüzü kalkınca saçları önüne geldi. Adam diğer eliyle kadının saçlarını arkaya doğru attı. Kadının gözleri hala yerdeydi. Bakmıyordu adamın yüzüne. "Bana bak Lusi." Dedi adam. "Bakmak istemiyorum." Dedi kadın. Adam duyduğu cevap karşısında şaşırdı. "Ne?" dedi şaşırarak. "Tekrar gideceksin. O yüzden sana bakmak istemiyorum." Dedi. Adam "Gitmeyeceğim Lusi." Dedi hemen. "Nasıl bu kadar kendinden emin olabiliyorsun?" diye sordu kadın. "Lusi gitmeyeceğim." Dedi tekrar. Kadın gözlerini yerden kaldırarak adamın gözlerine dikti. "Gideceksin. Ve kanamayan yaramı tekrar kanatacaksın. Ben kendi yaramı sarmaya çalışırken sen gidip başkalarına yara bandı olacaksın. Dayanamam anladın mı? Dayanamam." Dedi. Kadının gözleri tekrar dolarken adam kadına doğru bir adım attı ve "Benim yanıma sen yakışırken, benim elime senin elin yakışırken ben başkasına gitmem Lusi anlıyor musun? Senin yaranı iyileştirebilecek yara bandı olacak kişi olduğumu bile bile başka kadınlara yara bandı olmam ben." Kadın şişmiş ve kızarmış gözlerini kırpıştırıp adama baktı. "Sen ciddisin.." dedi. Gözünden bir damla yaş akarken adam kadına sarıldı. "Hiç olmadığım kadar ciddiyim Lusi."
![](https://img.wattpad.com/cover/42762079-288-k448887.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzluğa Uçuş
Novela Juvenil"Kanatları olmayan bir meleğin sonsuzluğa uçuş hikâyesi.." ☂ ☂ ☂ "Acı neydi? Kimine göre acı yalnızlıktı. Kimine göre sevilmemekti. Bana göre acı yaşamaktı."