Gözün aydın hayranım sana, gidemiyorum..
***
"Ooo!" deyip Deniz'in kafasına vurdum. "Doğru düzgün oynasana oyunu!" dedim kızgın bir sesle. "Ya Yağmur çocuk muyuz biz 'Balığı ben yemedim' oynayalım?" dedi sitem dolu sesiyle. "Daha iyi bir fikrin varsa söyle Deniz, Allah Allah ya." dedim. Yağız "Durun artık!" Demesiyle ona döndüm. "Benim güzel bir fikrim var." Deyince "Neymiş o?" deyip dikkatimi ona verdim. "Sessizce oturmak." deyip koltuğa yayıldı. "Sossozco otormok." diye taklit ettim bende onu. Gülüp yastık fırlattı bana. Sonra gözlerini kapatıp kafasını arkaya yasladı. Bende gülüşüne gülümsedim. Gülümseyerek kafamı iki yana salladım. Sonra cebimden çikolatayı çıkarıp yemeye başladım.
☂ ☂ ☂
Gözyaşlarımı daha fazla tutamadığım için lavaboya koştum. "Yağmur!" Deniz'in sesi kulağıma dolunca daha da hızlandım. Arkada ki gülüşmelerin artmıştı. Kendimden de onlardan da nefret ediyordum! Lavabonun kapısını kapatıp yere oturdum. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Dayanamıyordum. Eslem ve arkadaşları beni küçük düşürmüşlerdi, dalga geçmişler ve gülmüşlerdi. Her seferinde böyle oluyordu ilk başta karşılıklı kavga ediyorduk ve sonra benim zaaflarımı kullanarak beni insanlara karşı küçük düşürüyordu. Ağlamayacağım desem de olmuyordu. Yapamıyordum. İnsan kırılıp, parçalanınca ağlamaz mıydı? "Yağmur!" Deniz'in sesini duyunca burnumu çekip gözlümü çıkardım. "Deniz.." dedim pürüzlü sesimle. "Yağmur'um.." dedi fısıltıyla "Dayanamıyorum Deniz.." dedim gözümden yaşlar düşerken. "Dayanamıyorum.. Neden ben çirkinken o güzel? Neden o zayıfken ben şişkoyum? Neden ben?" dedikten sonra gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim. "Sen benim Yağmur'umsun. Kendine gel. Benim tanıdığım Yağmur güçlüdür. Aç kapıyı ve sıcak kollarıma gel." Deyip güldü. Bende gülümseyip ayağı kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Kapıyı açıp Deniz'i görünce tekrar gözlerim doldu. Arkasında hızlı nefes alıp veren Yağız'da belirince gözümden bir damla yaş düştü. Deniz hemen kollarımı koca göveme sarıp "Ben yanındayım güzelim." Diye fısıldadı. İşte bu cümle tüm her şeye bedeldi. Gözlerimi karşıdan bana bakan Yağız'a çevirdim. Yaşlı olan gözlerim Yağız'ı bulanık görse bile o kocaman sıcacık gülümsemesini görebiliyordum.
☂ ☂ ☂
"Yağmur?" Yağız'ın sesini duyunca "Hı?" dedim başımı kitaptan kaldırmadan. "Diş tellerin ne zaman çıkıyor?" diye sorunda kitabın üstünden ona bakıp "Ne oldu ki?" diye sordum. Kütüphanenin rahat koltuğuna iyice yayılıp elindeki kalemle oynamaya devam etti. "Sordum sadece." Deyince gözlerini kalemden çekip gözlerimle birleştirdi. "Bilmiyorum ki." Diye mırıldandım ve kitaba geri döndüm. Dişlerim düzelmişti ve çıkması gerekiyordu artık.
Genç adam karşısında ki adama bakıp "Çık odadan!" diye bağırdı. Adam kafasını sallayıp direk odadan çıktı. Genç adam ellerini saçlarının arasından geçirip ceketini çıkardı ve koyu kahve masasının üzerine fırlattı. 2 gündür ne işler doğru düzgün gidiyordu ne de genç kızdan haber alıyordu. Sanki Lusi giderken adamın tüm düzenini alıp gitmişti. Sadece düzeni mi alıp gitmişti orası tartışılırdı. Adam her ne kadar Lusi'yi arasa da mesaj atsa da ona bir türlü ulaşamamıştı. Adam endişeleniyordu. Bu pislik şehirde genç bir bayanın başına her şey gelebilirdi. Bu sebepten endişeleniyordu sadece. Ama kalbinde ki sızıya anlam veremiyordu bir türlü. Neden Lusi'yi düşününce kalbi sızlıyordu? Mark bu kalp ağrısına anlam veremiyordu. Sevmiyorum dediği kadını neden düşünüyordu? Neden onla bir anısı onu gülümsetebiliyordu? Birçok soru varken adamın ağzından sadece 'Neden?' kelimesi çıkabiliyordu. Genç kadın enerjik, komik ve her zaman güler yüzlüydü. Konuştukları 2 kelimeden biri muhakkak adamı güldürürdü. Belki bundan gülebiliyorumdur diye düşündü. Ama diğer erkek arkadaşlarına da böyle davrandığına emindi. İşte yine kadının erkek arkadaşlarını düşünmüş sinirlenmişti. Genç adam kadını kıskanmış mıydı?
Genç kadın 2 gündür kapalı olan telefonu eline aldı ve açtı. Mark'ın onu aradığını görünce gözleri doldu. Mesajlara bakınca gözünden bir damla yaş aktı. Onu sevmiyorsa ne diye arıyordu? Telefonu titreyince Mark'ın aradığını gördü. Açıp açmamak arasında kaldı. Kadın gözyaşını silip telefonu açtı. Güçlü bir şekilde konuşacaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/42762079-288-k448887.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzluğa Uçuş
Teen Fiction"Kanatları olmayan bir meleğin sonsuzluğa uçuş hikâyesi.." ☂ ☂ ☂ "Acı neydi? Kimine göre acı yalnızlıktı. Kimine göre sevilmemekti. Bana göre acı yaşamaktı."