11. BÖLÜM:"HATALAR"

108 28 4
                                    

"Burasıda neresi böyle?"
Demir bana dönerek;
"Merak etme göründüğü gibi değildir." Dedi. Cümlesinin ardından sinsi bir sırıtış bıraktı. Karşımda yıkık eski bir ev vardı. Etrafta pek ışık yoktu. Çevredeki insanları görmekte zorluk çekiyordum. Soğuk hava tenime işleyip üşümeme sebep oluyordu. Haraket etmeden ev demeye şahit isteyen yıkıntıyı izliyordum.

"Buraya gel!" Demir'in seslenişi üzerine ona döndüm. Evin arka tarafına doğru ilerliyordu. Anlamsızca bakmayı bırakıp peşine düştüm. Lanet olsun topuklular!
Yürümekte zorluk çekiyordum.
"Hey! Beni bekle."
Zorlukla görebildiğim Demir'in durduğunu fark ettim. Olabildiğince hızlı bir şekilde yanına gittim.
"Ne yani tahta bir kapımı?"
Alayla sırıttım. Ortada hiç bir şey yoktu. Sanırım benimle dalga geçiyor. Yada durun tabi ya bir araba havadan inerek bizi götürücekti. Hıh.Düşündüğüm şeylerin üzerine hafif sesli bir sırıtış attım.

"Fazla güldün ufaklık. Buralara hiç gelmediğin belli."

"Evet ya gecenin bu saatinde otların içine girip tahta bi kapının sihirle başka bi boyuta açılmasını beklemiyorum. O yüzden buralara pek gelmiyorum. Anladın sanırım?"

"Sonra ağlayarak yanıma gelme ama."

"Pardonda sen benim görmediğim bir şeyler mi görüyorsun? "

Demir tam söze girecekken telefonu çalmaya başladı. Göz devirerek arkamı döndüm. Üşüyen kollarımı ellerimle sardım. Etrafa son bir kez daha baktım. O sırada Demir telefonunu açmıştı.

"Geldik Eray,"

Eray'ın dediklerini tam duyamıyordum. Merak ettiğim için bedenimi Demir'e doğru yönelttim. "Tamam." Diyerek telefonu kapattı ve deri ceketinin cebine yerleştirdi.
Tahta kapı hareketlenince gözlerimi pörtleterek kapının ardından çıkan çocuğa baktım.

"Oo.. abi nerelerdesin? Hoşgeldin."

"Sağol koçum."

Demir'in konuştuğu genç geri çekilerek bize yol verdi. Bense toprağı kazmak istiyordum. Yerin dibine girme hissi bütün bedenimi sarmıştı. Demir siyah ince ve uzun koridora benzer yerden ilerlemeye başladı. Peşinden gelmediğimi fark edince arkasına dönerek bana baktı.

"Ne bekliyorsun?"

Göğüs altı bağladığım çaprazlama ellerimi birbirinden açarak peşine takıldım. Biraz daha ilerlediğimizde şiddetli gelen duman kokusuyla öksürük komasına girdim. Bir elimi dar olan koridorun duvarına yasladım diğer elimlede öksürüklerimi önlemeye çalıştım. Bedenim yavaşça eğiliyordu. Ciğerlerimden gelen lanetler ağızımdan çıkıyordu adeta. Arkamdaki gencin endişelendiğini fark ettim. Siyah duvardan destek aldığım kolumu omuzuna alarak yürümeme yardım etti. Deli gibi öksürüyordum. Bu iğrenç koku nereden geliyordu böyle?

Yürüyemiyecek hale geldiğimi anlayan çocuk Demir'e seslendi. Bizden bayağı önde olan Demir hızla bize doğru geldi. Buğulu gözlerle zar zor seçebiliyordum. Bilincim bu dumanlar arasında yok oluyordu. Demir beni önce bacaklarımdan sonra sırtımdan tutarak kucağında taşımaya başladı. Duman yerine onun kokusunu içime çekmem beni biraz daha sakinleştirmişti.

"Nereye getirdin beni?"

Sesim tiz çıkmıştı. Ben bile zor duymuştum. Konuşacak mecalim yoktu.

"İstersen aşağıya bak."

Ellerim Demir'in boynuna sarılıydı. Rahat görebilmem için beni bakmam gereken yöne doğru çevirdi. Aşağı baktığımda gözlerime inanamadım. Tonlarca insan vardı. Kimisi sigara kimisi içki kimisi ilk defa gördüğüm adını bile bilmediğim şeyler içiyordu. Bağzısı ise beyaz hapa benzer şeyleri avucuna doldurup ağzına atıyordu. Kızların üstün kıyafet yok denecek kadar vardı. Filimlerdeki o iğrenç barların gerçek olacağını hiç düşünmemiştim. Belli aralıklarda direkler ve her birinin başında farklı bir kız. Şuan o direklere acıyordum. Her bir yerlerini ona sürtüyorlardı. Biz ise onlardan yukarıdaydık. Sanırım bir katı daha vardı. Ama bir bar olmasına rağmen güzel dekore edilmişti. Siyah,gri ve kırmızı renkler hakimdi. Etrafta çiftler edebe aykırı şeyler sergiliyordu. Lütfen biri onlara oda göstersin. Bu görüntüyü daha fazla katlanmak istemiyordum. Demir'in boynuna daha sıkı sarıldım. Anlamış olucakki tekrardan yoluna döndü. Hafif öksürükler eşliğinde beyaz bir kapının önüne geldik. Beni indirerek kapıyı araladı.

İyi Halt EttinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin