8. BÖLÜM:"KARŞILAŞMA"

164 38 13
                                    

"Ceren!"

Koşarak gelip boynuma atlamasıyla olduğum yerden sarsıldım.

"İyisin çok sevindim."

"İyi olduğumu sana defalarca söyledim."

"Neler oldu? Anlat çabuk!"

"Dur tamam! önce seni Derin'le tanıştırayım. Derin bu Ceren, Ceren buda Derin."

"Memnun oldum."

"Bende."

"Oo ben çok acıktım önce bir şeyler yiyelim sonra eğleniriz."

"Sana katılıyorum Azra."

"İyi o zaman gelin hadi şuraya oturalım."

Ceren'in işaret ettiği yere doğru ilerlerken Derinin yanında nasıl olayları Cerene anlatıcağımı düşündüm. Benim yüzümden abisinden daha fazla nefret etmesini istemiyordum. Onu uzaklaştırmanın bir yolunu bulmam gerekiyordu. Harikaki hiç bir fikrim yoktu.

Masaya oturduktan sonra siparışlerimizi verdik.Ceren hemen şu olayı anlat yoksa meraktan ölcem bakışıyla beni eziyordu. Ben ise küçük emrah bakışlarımla Derin'i işaret ediyordum. Olayı fark edince bana öyle saçma bakmayı kesti.

Siparışlerimiz geldiğinde hepimiz yemeğe gömüldük. Aradan 10 dk geçmeden Derinin telefonu çalmaya başladı.

"İzninizle. Abim arıyor."

Diyerek göz çevirdi.
Masadan kalkmasıyla Ceren kafasını bana doğru eydi. Sessizce:

"Kim bu kız Azra?"

"Sevgilimin kardeşi." Diyerek pis pis sırıtmaya başladım.

"Ne sevgilisi. Yoksa sen.. kocayamı kaçtın??"

"Hayır! Ne saçmalıyosun sen? Tabiki kaçmadım. Kaçırıldım."

"Ne! Neden bunu bana daha önce söylemedin?"

"Fırsatmı verdin? Nasılsın Azra? nerdesin Azra? Polise haber veriyimmi Azra? Baban seni çok merak etti Azra... daha sayayım mı?"

"Off iyi tamam ya anlat hadi."

"Dur Derin geliyor! Gülümse."

Zorla sırıtmaya çalışırken ikimizde çok aptal görünüyorduk. Ama Cerini çok özlediğimi fark ettim. O benim için çok değerliydi. Asosyal bir kızın çılgın arkadası. Benimle anlaşabilen nadir kişilerden.

"Eee Derin ne diyor abin?"

"Benden izinsiz nasıl çıkarsın? Korumaların yanındamı? Neredesiniz? hemen geliyorum Azra'yı neden götürüyorsun? hiç bir yere ayrılma bla bla blaaa..."

Derin'in değişik ses tonu ve taklit yeteneğine kahkahalar attıktan sonra kaldığımız yerden devam ettik.

Bu sefer aklım Demir'de kalmıştı. Buraya gelmemeliydi. Ceren'i görmemeliydi.

Her zaman kötü şans benden yana olmak zorundamıydı. Hemen bir plan yapmak zorundaydım. İyice amarican filmlerine bağladığıma göre düşünebilirdim.

"Ceren benle lavaboya gelmek istermisin?"

"Bensiz gidemezmisin Azra görmüyomusun pizzamla bir randevum var."

"Ben gelebilirim?"

"Hiç gerek yok Derin. Ceren sen bi bana baksana."

Tehtit içeren bakışlarımı yolladıktan sonra Ceren durumu anlayarak ayağı kalktı.

"Aslında ben gelicektim canım."

"Eminim öyledir."

Ceren yanıma vararak;

"Kız neler oluyor?"dedi. Benim meraklı arkadaşım sabredemezdi.

"Şuraya gel bir planım var."

***

"Aferim Azra güzel plan."

"Sağol canım bizdede var bir şeyler."

"Aman iki dakka övünmeyede gelmiyor."

Beraber güldükten sonra işe koyulmaya başladık. Derin'in yanına gitmeden önce garsondan bana bir bardak vişne suyu getirmesini istedim. O sırada Ceren önden Derin'in yanına gitti. Sonunda meyve suyum gelince bende yanlarına doğru ilerlemeye başladım. Yanlarından geçerken bilerek vişne suyunu Derin'in üzerine döktüm.

"Olamaz. Elbisem!"

"Derin çok özür dilerim. Gel hemen lavaboya gidip temizleyelim."

"Tamam. Sorun değil. "

1. Bolum tamam; vişne suyunu Derin'in üstüne dök.

Üzgünüm Derin ama bunu yapmak zorundaydım. Arkamı döndüğümde Ceren'e göz kırptım.

2. Bolüm; Derin'in telefonundan Demir'e mesaj at.

"Derin bu çıkmayacak herhalde. Gel sana bir elbise alalım."

"Olur, Tamam."

Tekrar cafeye vardığımızda Ceren bana hallettiğine dair tuhaf bir yüz hareketi yaptı. Bu kız beni öldürücekti.

3. Bölüm; bana yeni bir telefon al.

"Azraa sen Derinle şu mağazaya gir. Ben telefoncuya uğrayıp hemen geliyorum."

Bu ses tonuda neydi şimdi. Tane tane kelimeleri ayırarak konuşuyordu. Gözlerimi devirdim. Umarım sağ salim şurdan kurtuluruz.

Mağazaya geldiğinizde Derin hemen bir elbise alıp kabine daldı.
Benim bütün elbiselerim evde kaldığı için Derin' den giyiniyordum.

Kendine bir kaç giysi seçmeye başladım. Yakalanmamak için büyük bir gözlük ve kocaman şapka aldım. Kabine girdim.

4.bölüm; yakalanmamak için kılık değiştir.

Aslında biraz kendimi kötü hissediyordum. Derine yalan söylemek. Abisine mesaj atıp başka bir yerde buluşucağımızı söylemek.

Ben yalancı bir insan değildim. Ama buna mecburdum. Kaçmak zorundaydım. İşi bitince Demir'in bana ne yapacağını bilemezdim. Kıyafetlerle beraber kabinden çıktım. Tam o sırada Ceren yanıma koşarak geliyordu. Bir yandanda elindeki telefonu havada sallıyordu. Elimin içiyle anlıma bir tane vurdum. Yok bu kız kesin beni delirticekti.

"Ceren ne yapıyorsun?"

"Kankacığım her şey tamam oteli ayarladım."

5.bölüm; Kalacak ve Demirin seni bulamayacağı bir otel ayarla.

"Baksana ceren karşı yaka duymadı. Biraz daha bağırsana."

"Sanada yaranamıyoruz ha!"

"Kızlar nasıl olmuşum?"Diyerek Derin kabinden çıktı.

"Gayet güzel olmuşsun Derinciğim."

"Sağol Azra."

"Evet çok yakışmış."

"Teşekkürler. "

Derin kabinden bir elbise daha kaparak yanımıza geldi.

" Kararsız kaldım. Sizce hangisi?"

"Bence bu."

"Hayır canım bu tabiki."

"Ceren bu daha güzel. Görmüyormusun arkasındaki dekolteyi."

"Yanılıyorsun Azra. Bak bunlar yeni moda."

"Banane be modadan bu daha şık ve asil bir kere."

"Bir dakika ya onun burda ne işi var?"

"Kimden bahsesiyorsun Derin?"

Derin arkamıza bakmamız için parmağıyla işaret etti.

Olamaz! Demir bu tarafa doğru geliyordu!

"Sıçtık!"

***

Kitabımı arkadaşlarınızada önerirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürlerrr....
Kendinize iyi bakın yoksa yazarıniz ne yapar :Ddsgsgsg

İyi Halt EttinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin