Bu bölümde Arasın ağzından olacak eğer beğenirsiniz oylarınızı esirgemeyin veya beğenmediginiz yerler olursa yorumlayıp söyleyinki diğer bölümlerde aynı hatayı yapmamaya dikkat ederiz iyi okumalar
Sırtımdaki ağrıyla uyandım. Sandalye yerine koltuk koysanız nolur sanki rahat rahat yayılıp uyusak. Diğer sandalyede yatan Can'a baktım. O da halinden memnun değil gibiydi. Salyası falan ortalıkta geziyor. Hâline bakıp bakıp gülmek çok hoş. Birden ayağa kalkıp eylülün odasına girdim. Yatakta göremedim. Nereye gitti bu kız ? Hani yürüyemeye bilirdi ? Yoksa bir şey mi oldu ? Koridorda hızlı hızlı yürümeye başladım. Bir kızı dürttüm.
"Acaba lavaboya girip Eylül diye bir kızın orada olup olmadığını sorabilir misin ? "
Kız nazikçe gülümsedi
"Tabi ki " dedi. İçeri girdi. Bende kapınının önünde beklemeye başladım. İçeriden eylülle uzaktan yakından alakası olmayan bir kızla çıktı."Merhaba bu bayan yakışıklı bir erkeğin eylül adında birini aradığını söyledi. Ben eylül" bunları söylerken kız kaşlarını kaldırdı ve gülümsedi. Ah dedim içimden şuan capkınlık sırası değil. Kıza dönüp
"Pardon aradığım eylül bu kriterlerde değil." Dedim ve belki eylül odasına gelmiştir umuduyla geri döndüm. Odaya aniden girdim. Yatakta otururken buldum. " Nerdeydin sen ?" Dedim.
"Lavabodaydım"
" ben içeri kız gönderdim. sen var mısın diye sordurdum. Niye ses vermedin?"
"ya o sıra ben başka işlerle meşguldüm. Yani anladın sen. İşte o zaman cevap veremedim. Ben çıkana kadar başka bir kız benim Eylül dedi. Sustum bende. Aslında içeri giren kız Yakışıklı bir bey deyince aklıma can gelmişti ama. "
"Peki eylül öyle olsun"
"Hem sen bana kızgın degilmisin sonuçta ben alevle aranıza girdim kıza iftira attım ya"
"Eylül sen haklıydın Özür dilerim"
"Canı çağırsana"
Ayağa kalktım. dışarıya çıkıp canı çağırdım. İçeriye girdikten sonra kapıyı kapattı. Bende camdan izlemeye başladım. İkisi birlikte kahkahalar atıyordu hiç durmadan. Eylülün rengi yerine gelmiş. Hiç hasta değil gibiydi ama can söylemişti durumu iyi değil hatta yürüyemez diye nasıl toparladı kendini? Bir el omzumdan tuttu. Arkama döndüm salih hocayı gördüm.
"Aaa hocam nereden haberiniz oldu?"
"Can aradı. Eylül iyi mi peki?"
"Gayet iyi. İsterseniz içeriye girebilirsiniz" Dedikten sonra kapıyı hemen açtım. Canı çıkartıp hocaları soktum. Dışarıda canla konuşmaya başladık.
"Hani yürüyemezdi? "
" ben yürüyemez dememistim. Yürüyemeyebilir dedim. "
"Her neyse gidip doktorla konuş çıkarsın artık bizi"
Kafasını sallayıp doktorun odasına doğru ilerledi. Bende kantine inip karnımı doyurdum. Odaya tekrar döndüğümde. Eylül pijamalarini değiştirmiş.
"Kim yardım etti kıza?" Can gulumseyip
"Ben" dedi.
Eylül de canın omzuna yavaşça vurup.
"Yok ya kız hemşire geldi o yardım etti. "
"Eylül niye bozuyorsun beni " gülüşerek dışarıya çıktık. Ben hastahane masraflarını ödedikten sonra taksiye binip otele döndük. Hemen alev geldi yanıma
"Aşkım Nerdeydin sen ?"
"Aşkım deme bana" deyip ittim. O sırada eylülle can çoktan asansöre binmiş gitmişti. Ben de ilerledim alev arkamdan koşup
"o sürtüğe inandın değil mi ? Ah sana çok yazik"
"Asıl sürtük olan sensin şimdi istediğin kişinin yanına git"
"İstediğim sensen? "
"Bundan sonra ben senin hiç bir şeyin değilim. Ne istediğin ne de en sevdiğin. Git şimdi. "Bir Yanım hâla onu sevmek için çırpınırken diğer Yanım ondan igreniyor, ona dokunduğum her yerimden iğreniyorum.cidden ne bu unutmak mı yoksa ondan kopamamak mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkımın Aşkı
ChickLitkankama aşığım o da bir başkasına . Onu kaybetmemek için aşklarının ilerleyişini izlemek zorunda kalıyorum . Onu çok seviyor . Gayette mutlu zaten önemli olan ONUN MUTLULUĞU değil mi ? hayatım saklamak zorunda kaldığım sırlarla doldu . Bağırarak söy...