3☄

4.8K 236 22
                                    


Okul eteğinin sıfatına ana bacı girerek , giymeye çalışıyordum. Hayır, o filmlerdeki gibi çok güzel eteklerimiz yoktu. Tam aksine iskoç eteklerini anımsatan, iğrenç bir şort etek ve beyaz bir gömlek vardı. "Bu eteği, tasarlayanın, ona oksijen veren ağacın tohumlarını toprağa koyan insanın taaa ağzına edeyim. " Eteğimi bağlamaya çalışırken, arkadan tıkırtı gelince oraya döndüm.

''Anne?'' annem tek kaşını kaldırarak,

''Gece?''

''Anne?''

''Gece?''

''Anne?''

''Şunu bırakacak mısın ? '' Annemin söylediğini başımla onayladım. Annem bir süre bana bakıp, başını iki yana sallayıp gitti. Derin bir nefes verdim. Sonuçta anne terliği yiyebilirdim ! Herhalde uykunun verdiği sersemlikle üşenmişti... Tekrar aynaya dönüp eteğimi giyme çabalarıma devam ettim.  Annem tersine geldiğinizde, tam on ikiden vuran bir nişancıya dönüşebiliyordu. Öyle ki annemi kiralık katil olarak işe alırsanız. Terlikle tek atışta, üç kişiyi öldüreceğinin garantisini verebilirdim.

**

Okulun açılmasından bu yana 1 ay geçmişti. Koskoca bir ay ! Bu arada Baran benimle uğraşmaya tam gaz devam etmişti. Bu sinirimi bozmuyor değildi hani.

Sıraya başımı koyup zaten dinlemediğim biyoloji dersiyle alakamı kestim. 4. Dersteydik ve hoca yerimizi değiştirmişti. Sınıfın en inek çocuğuyla orta 3. Sırada oturuyordum. Neyse en azından kopya çekerim kafası hocaya itiraz etmemiş ve yanına geçmiştim. Ne ? Sınavlardan yüksek not almak önemli bir şey özellikle, anne terliğine maruz kalmamak için... Zil 3 yıldır duyduğum aynı sesle çalarken pozisyonumu hiç bozmadım. Ta ki gelen sese kadar.

"Gece, biyoloji hocası size ödev verdi mi ? Yaptın mi ? Yaptıysan bana versene." Yan sınıftan gelen güneye hareket çekip başımı masaya koydum. Biyoloji hocası ödev verdiğinden de değil. Ama yine de güneyi sinir etmek hoşuma gidiyordu. "Gece anneme hareket çektiğini söylerim " Göz devirdim

"Beyin yaşın 12 falan mı ? En son 12 yaşındayken söylüyordun da" homurdanarak sınıftan çıktığında bende masaya tekrar kafamı yasladım. Her yerde uykum geliyordu anasını satayım. Otobüste, durakta, okulda, dershanede, evde, lokantada, alışveriş merkezinde kısacası hayatımın büyük bir kısmı uykumu yenmekle geçiyordu. Telefonumu çıkarıp saate baktım. Dersin başlamasına daha 53 dakika olduğunu gördüğümde kafamı sıraya gömdüm.

Soğuk...hissettiğim tek şey soğuk.Gördüklerim ise karanlıktan ibaret...Etrafta hiçbir şey yok...Sessizlik, insanı delirtecek durumda...

Gözlerimi ovuşturup tekrar etrafıma baktım. Aynı şeyleri gördüğümde bunalarak etrafı gezinmek için bir kaç adım attım. Etraf, karanlık siyah bir boşluktan ibaretti. Evren gibiydi...Sessizdi, soğuktu, sonsuzdu, karanlıktı ve yalnızdınız. Sizi kurtaracak kimse yoktu... ''Gece'' yankılanan sese karşılık etrafıma bakındım. Kimse yoktu. Dünya yok olmuş gibiydi. Peki evrendeki tek insansanız, bu seste neydi ? ''Gece'' Etrafımda üç yüz altmış derece dönerek, ''kimsin ?'' diye bağırdım ''Gece'' diye bağırdı aynı şiddetle...

Kolumdan gelen dürtülme hissine karşılık başımı sıradan kaldırıp etrafıma kısık gözlerle bakındım. ''Gece burada hocam'' yanımdaki inek çocuk, bağırdığında gözlerimi ovuşturup hocaya baktım. Büyük ihtimalle derse yeni başlamış, öğle arasından da yeni çıkmıştık. Yani yaklaşık 65 dakikadır uyuyordum.Buna karşın boynum tutulmuştu. Gördüğüm rüyanın etkisiyle etrafa biraz mal mal baktıktan sonra gerçek hayata döndüm.

Dün gece o korku filmini izlememeliydin.

''Korku filmlerini seviyorum''

Sonra niye aynaya bakamıyorum.

Abrazo #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin