21☄

1K 80 34
                                    

"Şimdi sizi neden buraya topladığımı merak ediyorsunuzdur." Deyip evin salonuna topladığım; Rüya, Deniz, Güney, Derin, Ozan, Mehmet altılısına göz gezdirdim. Hepsi bıkkınca bana bakıyordu. Özellikle Ozan ve Rüya aynı ortamda bulunduğu için mutlu falan değildi. Derin ile pek yakınlığımız olmasa da kaç senedir aynı sınıftaydık yahu. Ayrıca şu an bu görevde onun da katkısı olacaktı.

"Şimdi öncelikle Ozan'dan öğrendiğim bilgilere göre Baran, New Yorktan dönmek istemiyormuş aynı zamanda üniversiteyi falan orada okumayı düşünüyormuş. Teşekkürler Ozan." Deyip Good Job işareti yaptım o da elini göğsüne koyup başını aşağı eğdi. Güney ile konuşmamızdan sonra üç gündür bu planı yapmaya uğraşıyordum. Zar zor Ozan'ı yardım etmesi için ikna etmiştim de öyle gelmişti. Yoksa beni Baran yüzünden hor görüyordu.

"Bu yüzden bende böyle bir plan yaptım." Diyerek önümdeki tahtadan çoktan hazırladığım kabataslak resmi gösterdim. "Baran'ı bir şekilde buraya getireceğiz. Ama bunun için birinin yaralı falan olması lazım. Bu yüzden, ona daha karar vermedim."

"Ben yaparım!" Arkadan gelen sesle başımı oraya doğru döndürdüm. Elif eve nasıl girmişti? Annem yoktu. Hüsniye teyzelerin evine güne gitmişti. Babam işteydi. Zaten eve çağırdığım herkes karşımdaydı. Böyle düşündüğümü anlamış olacak ki, "Ozan beni çağırdı. Kapıyı çalacaktım. Ama açıktı. Bende girdim." Kafamı sallayarak önüme döndüm. Kesin deniz açık bırakmıştı. Ben daha ağzımı açmadan Elif tekrar konuşmaya başlayınca dikkatler ona verildi. "Benim fenalaştığımı, ve onu istediğimi söylerseniz ilk uçakla buraya gelecektir. Planın devamı sende." Aklıma Elif'in dediği şeyler yatarken kafamla onayladım. Aklımdaki planla fazlasıyla uyuyordu. Zaten Elife karşı bir şey de düşünmüyordum. Ozan her şeyi anlatmıştı. Kalemle Elifin ismini bir yere yazdıktan sonra konuşmaya devam ettim.

"Tamam o zaman, Elif'in dediği gibi onun fenalaştığını söyleyeceğiz. Bu iş Ozana düşüyor..." Ozana bakıp herhangi bir onay vermesini bekledim. O da kafasını sallayınca devam ettim.

"Sonra Ozan yeni açılan Çağlayan hastanesine gelmesini isteyecek. Tabi ki öyle bir hastane yok. Burada Mehmet devreye giriyor. Çünkü Mehmet zengin." Mehmet beni durdurdu. "Peki ya Baran neden bizim hastanelerimizden birine değilde yeni açılan ilk defa adını duyduğumuz bir hastaneye gittiğimizi soracak olursa?"

"Onu da düşündüm. Zaten Baran o sırada pek bir şey düşünemiyor olacak. Neden diye sorarsa da Elif'in fenalaştığı yere en yakın hastane olduğunu söyleyeceksiniz.

Neyse, nerede kalmıştık. Heh evet. Mehmet bunlar biraz zaman alacağa benziyor ama, ben bir kaç yer buldum. Mantıken hastanelerden uzak bir yer olması lazım. Ve sizin sahip olduğunuz küçük küçük yerler var. Kaç gündür internetten araştırıyorum. Zaten yakında hastane yapacağınız ama bir kaç yılı olduğu için şu an rafa kaldırılmış şehrin çıkışında bir bina var. Bildin mi?" Diye sorduğumda "2020 projesi mi?" Dedi. Bende kafamı onaylarcasına salladım. "Baran orayı bilemez zaten sizin işlerinizle ilgilenmiyor. Bu yüzden şüphe uyandırmayacak. Ayrıca bildiğim kadarıyla, binanın dışı ve ilk bir iki katı hazırmış. Bu işimize gelir. Sadece dıştaki tabelayı değiştiririz. Bizzat gidip gördüm. Hatta gece kamera olmamasının rahatlığıyla içeri girmiş bile olabilirim." Herkes birden gözlerini büyültünce omuz silktim. Alt tarafı evden kaçıp bir hastaneye gizlice girmiştim. "Orada bir kapı var. Cam falan yok. Üstüne bir yoğun bakım yazısı yazdırırız. İşte tamam." Herkes şokla bana bakarken ikinci kağıdı çevirerek hastaneye gittiğimde çektiğim bir kaç resmi açtım. "Şimdi Derin burada sana ihtiyacım olacak. Kılık değiştireceksin. Sarı saç mavi lens falan filan sesini de değiştirirsek tamam. Sen görevli hemşire rolünü üstleneceksin. Güney'de senin yanında olacak yardım için. Bir de bir kaç tane kişi bulmalıyız rol mol yapması için hastane boş gözükürse olmaz. Ama başkasına güvenemediğim için sen onu bizzat kapıya kadar getireceksin. Sonrası bende fakat oranın dekorasyonu için tekrar Mehmet'e ihtiyacım var." Dekorasyonun her bir zerresini anlattıktan sonra, hepsine tek tek göz gezdirdim. "İtiraz eden var mı?" Kimseden ses çıkmayınca derin bir nefes alarak gülümsedim. Baran geri gelecekti. Ona onu sevdiğimi söyleyecektim. Sonra ne olurdu bilmiyorum ama hiç bir boka yaramayan Güney sonunda bir işe yaramıştı.

Abrazo #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin