25☄

1.1K 82 44
                                    

"Anne ağda makinesi nerede?"

"İkinci çekmecede arkada."

"Tamam!"

Ne bakıyorsunuz? Tüysüz doğmadık herhalde. Malum havalar ısındı. Dedim okul eteğini çorapsız giyeyim ama sonra bir baktım ki bacaklarım orman. Dedim bir ağda yapayım.

Çekmeceden ağda makinesini aldıktan sonra, ısınması için prize taktım.

Doğum günümdeki olaydan sonra iki gün geçmişti. Baran'ı yalnızca okulda görebiliyordum. Eh o bile bana yetmiyordu. Şu zamana kadar otobüse binmeyip, daha fazla vakit geçirelim diye yürüyerek o mesafeyi gelmiştik. Hazır havalar ısınmıştı zaten. Hatta bundan sonra eğer çok yorgun değilsek, okuldan hep yürüyerek gelmeyi planlamıştık. Çünkü iki gündür fazla fazla eğleniyorduk.

"Ne yapıyorsun be?"

"Sence?" Dedim Güney'e ters bakışlar atarken. "Ne bileyim kızım fişe taktığın şey ne? Neden yerde gazete var?" Göz devirdim. Sonra beynimde ampül falan yandı. Sırıtarak cevapladım. "Ya maske tarzı bir şey oraya buraya dökülmesin de annem kızmasın diye serdim. Böyle yüzün pürüssüz falan oluyo bende yeni keşfettim çok güzel. Yıkıyorsun geçiyor istersen sana uygulayayım." Güney, bir süre düşünür gibi gözlerini kısıp yukarı bakınca şirince bir gülümseme sundum ona. İnandırıcı olmalıyım değil mi? Ah hadi ama. Ne yapacağımı anlamış olmalısınız. "Tamam. Yap bakalım kızlar beni çok sevecek." Sinsice sırıttığında göz devirdim. "Vücuduna da uygulayayım mı?" Dediğimde fark etmez derecesinde kafasını salladı. Bende daha fazla sırıtarak ona yaklaştım. İlk önce göğsünün tümüne sonra da kollarına uyguladım. Yüzüne uygulamam bir şeyi değiştirmeyecekti. Zaten bebek poposu gibi yüzü vardı. Ne yapmaya çalıştığımı anlamadığı için, umursamadan telefonuyla ilgileniyordu. O hazır telefonuyla ilgilenirken, Rüya'ya kısa bir mesaj attım.

Hemen buraya gel. Deniz yanındaysa onuda getir. Denize söyle kamerasını hazırlasın.

"Niye durdun?" Beceriksize gülümseyerek "Biraz soğusun da ondan sonra yıkarız."

"Yüzüme niye sürmedin?" Ha iyi bok yedin Gece.

"E canım çünkü vücudun bitmeden yüz için olan formülü uygulayamayız ki." Güney başta kuşkulu davransa da bir süre sonra ikna olup oturduğu koltukta telefonuyla uğraşmaya devam etti. O sırada zil çalmış ve Rüya ile Deniz gelmişti. Seslerinden anlayabiliyordum. "Of ne zaman soğuyacak bu? Artık sıcak hissi falan yok valla." Zavallım soğuk ağdanın daha çok acıyacağını bilmiyordu ama benenah. "Şimdi. Soğudu bile." Dedim pis pis sırıtarak. O sırada önden Rüya arkadan Deniz odama girdi.

"Has..."

"Siktir." Rüya'nın sözlerini tamamlayan Deniz ile Güney'in tek kaşı hafifçe kalkmıştı. Güney olayı anlayıp koltuktan kalkmasın diye Rüya'ya kısa bir bakış attım. O da anlayarak Güney'in diğer tarafına geçti. "Soğumuştur herhalde." Deyip bu sefer Denize kısa bir bakış attım. Deniz zaten kamerayı almış gülerek bizi çekiyordu. "Hey ne oluyor? Niye çekiyorsunuz. Alt tarafı maske uyguladık be." Gülmemek için yanağımı sıkıyordum. Allahım neden bu kadar salak ve cahil bir kardeşim olmak zorunda? Rüya benim gibi kendini sıkmaktan ziyade kötü karakter gülüşü atıyordu etrafa. Güney'in alnında oluşan ter damlalarını ve yüzündeki telaşlı bakışı fark ettiğimde, bende Rüya gibi gülmemi tutamayıp kahkahayı bastım. Güney "Ne oluyor?"Diye sayıklıyordu. Dudağımı hafifçe oynatarak Rüya ya '1,2,3' dedim. Ve aynı anda ağdayı çektik.

"Aah!" Sonra, Güney'in küfürleri bizim kahkahalarımız, Güney'in Denizi "SEN BİRDE VİDEO MU ÇEKTİN LAN" diye kovalaması sonra annem terlik attığında susmaları ile zaman geçmişti. Güney sanki ölümüne yemin eder gibi "Seni buna pişman edeceğim." Demiş ve gitmişti. Rüya ve Deniz'de gittikten sonra, evde tek kalıp ağda yapma merasimime başlamıştım. Biraz küfürle bende ağda merasimimi hallettikten sonra odama geçmiş ve 12 maymun dizisine kaldığım yerden devam etmiştim.

Abrazo #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin