Medyada yine nightcore var ^^
20 Eylül/ Saat 10:35
Haftasonu her zamanki sevdamız olan ayaklarımızı uzatıp televizyon karşısında tembellik yapıyorduk. Herkes mıyışmışken telefonuma mesaj geldi. Mesajı gönderen "patron"du . Ben kimseyi... tamam tamam. Bana evin önündeki mercedes e binmemi söylüyordu mesajda. Annemle babama gezmeye çıktığımı söyleyip aşağıya indim. Evin önündeki arabada yaşlı bi amca vardı ve bana gel işareti yapıyordu.
-Merhaba
-Arabaya bin işimiz çok. Hızlı olmak zorundayız.
Arabaya bindim ve amca birden gazı kökledi. Hızlı sürüşleri severim ama şöförün herhangi bir trafik kuralının varlığından haberdar olduğundan şüpheliyim.
Bir tünele girdik. Arabalar yanımızdan vızır vızır geçiyordu. Tünelin içinde bir kapının önünde durdu.
-Bu kapıdan içeri gir ve ilerle, dediği an gaza basıp gitti.Kapıyı açtım ve içeri girdim. İçeride masa ve telsiz vardı. Birde duvardaki kol.Kolu çektim ve duvar açılmaya başladı. Karşıma bir koridor çıktı. İlerledim,ilerledim,ilerdedim.....
Sonunda başka bir kapıyla karşılaşıp açtım ve kontrol merkezine geldiğimi farkettim. Yoğun bir tempo vardı. Beyazlı kadın ileride birkaç kişiyle görüşüyordu. Yanına gittim. Tam seslenecektimki bana;
-Merhaba Furkan. Solda benim odam var oraya git ve otur, dedi.
Artık alışkın olduğum için bu hiç tuhafıma gitmedi ve odasına doğru yola koyuldum.Kapı her zaman olduğu gibi beyazdı. Penceresi yoktu. İçeri girdim ve etrafı inceledim. Muhteşem bir oda ! Bir duvar tamamen bilgisayardan oluşmuş gibiydi ve... düzeltiyorum penceresi varmış. Ama dışardan yok gibi tasarlanan türden sanırım. Bir masa,3 sandalye ve masanın üzerinde bir laptop vardı. Masanın arkasında yazılı dosyaların bulunduğu cam dolap vardı. Sandalyelerden birine oturdum.
Kapı açıldı.
-Mesajı ciddiye almana sevindim.
-Eeee noldu ne yapmamı istiyorsunuz ?
-Direk konuya girmek istiyorsun. Tamam o zaman. Uzaktan herkesi öldürebiliyorsun. Ama bir gün gelecek ve düşmanın tam karşında olacak. Ona ne yapacaksın ?
-Onuda öldürürüm, dedim gülerek.
-Peki karşındaki bir terrakinezist-toprak bükücü- olursa ve ölmeden hemen önce seni yerin dibine gömerse ? Sen de ölürsün.
-Bu aklıma gelmemişti.
-Farkettim. Bunun başına gelmemesi için maddenin kontrolü üzerine çalışan kinezilerde ilerlemen lazım. İlk önce 4 elementten başlamalısın bence. Hangi elementi kendine daha yakın hissediyorsun ?
-Hmmm. Hava. Ölüm gibi insanların eninde sonunda ihtiyaç duydukları bir şey.
-Güzel seçim. Seni aerokinezistimiz ile tanıştıralım o zaman. Bu arada bana 6 numara diye seslenebilirsin.
-Neden 6 ?
-Çünkü buranın 6. başkanıyım, dedi gülümseyerek.
-Mantıklı.
Odadan çıktık ve kapısında hava simgesi olan bir yere girdik.
-Çocuklar ! Bu çocuk yeni çırağınız, dedi 6 numara.
Odada çok güçlü bir hava akımı vardı. Ama kimse yoktu. Kime seslenmiştiki ?
-Yukarı bak, dedi bir erkek sesi.
Yukarı baktım ve ...... yok artık ! Tavanda dev bir hava topu ve onun etrafında dönen insanlar vardı.
-Sen de gelsene, dedi yukardakilerden biri.
-Ben oraya nasıl geleyim ?
-Ah doğru ya. Hemen iniyorum bekle, dedi ve küreden bir parça kopararak kendini aşağı doğru bıraktı. Tam yere çakılacakken küre parçasının yere fırlatıp havanın serbest kalmasını ve adamın hızının bi anda yavaşlamasını ve güvenli bir şekilde inmesini sağladı.
-Ben Ahmet. Peki ya sen ?
-Ben de Furkan.
-Tanıştığımıza memnun oldum.
-Furkan yakın dövüşte sıkıntı çekmemek için aerokineziyi tam bir şekilde öğrenmeli Ahmet. Ona bütün incelikleri öğretirsen sevinirim.
-Merak etme patron. Bu çocukta güçlü bir enerji var. Aeroyada yatkın sanırım. Top odaya girdiğinde daha hızlı dönmeye başladı. Daha önce hiç yaptınmı ?
-Hayır yapmadım, dedim gülümseyerek. İyi birine benziyordu.
-O zaman en baştan başlayalım, ne dersin ?
-Bana uyar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakın Ne Yapıyorum !
МистикаSadist ve majosist bir delinin ruhsal güçlerini bulması ne tür bir kaosa (yada barışa mı demeli ? ) sebep olabilir ? Hadi öğrenelim :P -sadece haftaiçi bölüm gelir :d