Bırakmalı mıyım ?

38 3 0
                                    

1 Ay Sonra Köftecide

-Evet bırakmalısın, dedi Buse

-Ama neden ? En büyük eğlence kaynağım insan öldürmekse ben ne yapabilirim ?

-Başka hobilerin de var, onlara yönel. Senin yüzünden dünyada insan kalmayacak.

-Ölenlerin hepsi suçlu ve iğrenç kişiler...

Önüme bi gazete fırlattı.

-Tamam tek tek öldürmeyi anlarım da bu ne ? Orda kimlerin yattığını bilmiyor gibi konuşma sakın.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hapishanede Toplu Katliam !

   İstanbul'daki x hapishanesinde kalan 200 mahkum aynı anda öldü. Olay öğlen saatlerinde yaşanırken gardiyanlar mahkumların ölüm anını anlattı.

"Normal bir gündü,mahkumlar her zamanki gibi çıkacakları günü düşünerek vakit geçiriyordu. Avlu saatinde olduğumuz için avluda turluyordum. Sonra... birden bütün mahkumlar durdu,konuşmaları kesildi. Ne olduğunu alamak için birinin yüzüne baktığımda adamın nefes alamadığını ve büyük bir acı çektiğini gördüm. Sonra birden herkes yere yığıldı. O görüntüleri nasıl aklımdan sileceğim bilmiyorum"

Yetkililer yemekleri ve suları kontrol ediyor ancak çoğu kişi bunu kimin yaptığında hemfikir gibi gözüküyor.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

-E bir kere toplu katliam yaptıysam ne olmuş ? Ödediğimiz vergiler daha yararlı şeylere kullanılsın.

-Furkan orda kimlerin hapis yattığını benim kadar sende biliyorsun. Bunu yaparak yeraltı dünyasının TAMAMINI karşına aldın. Uyuşturucu çeteleri kaçakçılar silah tüccarları herkes seni arıyor.

-Ve sende bana bunu bir köftecide anlatıyorsun.

-Babamın yeri olduğunu ve bu odanın özel misafirler için yapıldığını kaç dakika önce unuttun ?

-Yinede bunu halka açık bir yerde söylemen tehlikeli, ayrıca onları biraz daha kışkırtmak istiyorum, koltuklarından kalkıp sokaklara çıkmalarını istiyorum.

-Neden ?

-Buse , ben zihin kontrol edebildiğimi farkettim.

-Nasıl yani ? Zihin...kontrol etmek derken, bildiğimiz zihin kontrolü mü ?

-O gardiyan onları görmedi, onun gördüğü acı içinde kıvranan ve bağıran insanlardı. Haberi izleyenlerin bunu çok acımasızca bulacağını düşündüm ve ada...

-Tabikide acımasız bulacaklar onlar insan deney fareleri değil, diye sözümü kesti.

-Adamın gördüklerini belki de değiştirebilirim dedim. Madem bu güçler var bu da olmalı diye düşündüm. Sonuç: Görmediği şeyi gördüğünü söyleyen bir gardiyan.

-Furkan çok dikkatsiz davranıyorsun bir gün yakalanacaksın diye korkuyorum.

-Aptal değilim, onlar yukarıya çıktığında ülkede yeraltı dünyası diye bir şey kalmayacak.

-Yoksa... zihinlerini kontrol edip çekip gitmelerini mi sağlayacaksın ?

-Öylesi benim tarzıma uyarmı sence :)

-Furkan içimde kötü bir his var kendine dikkat et.

-Sen beni merak etme, dedim ve masadan kalktım. Güle güle dedim ve dışarı çıktım.

Yalnış bir şey yapmıyordum ki. Neden bu kadar üzerinde duruyor anlamıyorum. Hem onu da koruyorum, diğer insanları da koruyorum. Şu ana kadar hiçbir masumu öldürmedim. İnsanlar yaptıklarımı canice bulsada şuana kadar kimse ayaklanmadığına göre bu dünyayı kötülüklerden temizleyecek birine muhtaçlar. Neden bu kişi ben olmayayım ? Neden hayatımı geleceği parlak olanlar yaşasın diye feda etmeyeyim ? Neden savaşlar sırf ben onların ensesindeyim diye patlak vermez iken ,katliamlar yok denecek kadar azalmışken ben neden durayım ?

Hayır, devam edeceğim. Sonuna kadar, ölene kadar devam edeceğim.

Başladığım şeyi bitirmem gerek.

-----------------------------------------

-Abi bana yardım edermisin, dedi dalgın dalgın yürürken karşıma çıkan küçük bi çocuk.

-Ne oldu ?

-Annem şu mağazadaydı ama onu kaybettim ve bulamıyorum, lütfen bana yardım et , dedi gözleri yaşlı bir şekilde.

Eve gidip plan yapmak istiyordum. Ama çocuk öyle bir bakıyorduki kıramadım ve mağazaya girdim.

Çocuğa nasıl yardım edebilirdim ? Hmmm, zihin kontrolü işe yarayabilir.

Odaklandım ve mağazadaki herkesin bulunduğumuz yere yakın bir yerden geçmesini istedim.Bir süre sonra insanlar bize yakınlaşmaya başladı.

-Hangisi annen ?

-İşte o ! Siyah saçlı olan !

-Hadi yanına git o zaman , dedim gülümseyerek.

Kadının yüzünde endişeli bir ifade vardı . En azından çocuğunun kaybolduğunu farketmiş.Oğlunu gördüğünde bir sevinç çığlığı attı ve sarıldılar.Bu kadar duygusallık bana yeterdi. Artık gidebilirdim.

Tekrar sokağa çıktım ve evime doğru yola koyuldum.


Arkadaşlar 1 haftanın arasından döndüm ve ilerideki bölümlere spoi olacak bir bölüm hazırlamak istedim.Hala biraz yoğunum fakat sözümü tutmak için böyle bol konuşmalı bir bölüm yazmak istedim :). Birçok kişi temizledik hem hikayede hem gerçekte. Bunlar sadece ısınma turları biraz ekşına giriyoruz sonraki bölümlerde :)


Bakın Ne Yapıyorum !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin