Wish List

0.6: Getting Drunk

"Günaydın güzelim."

Yanımda uyuyan Mari'yi öperek uyandırdım. Gözlerini kırpıştırarak bana baktı. İçten bir gülümseme ile günaydın dedi. Üstüne bakınca bir tişört giydiğini gördü ve kaşlarını çattı.

"Üstünü değiştirmene Olivia yardım etti. Görmedim hiçbir şey. Gerçekten."

Kıkırdadı ve yataktan çıktı. Bu sefer tişörtü kalçasını tam olarak kapatmıyordu. İç çektim ve önümdeki sertleşmeyi görmezden gelmeye çalıştım. Hormonlarım benim düşündüğümün tersini yapıyordu ve bu hoş bir şey değildi. Marine bana kısa bir bakış attı, yarım gülümsedi ve pencerenin yanına nefes almaya gitti.

"Aklına kimin geldiğini merak ediyorum. Seni o hale getiren kişiyi." dedi arkasını dönmeden.

Keşke bilsen Mari, bana bunu yapanın sen olduğunu bilsen.

"O kız. Çok farklı biri, Mari. Çok güzel ama bunun farkında değil. Aslında o öyle biri ki, bir bakışıyla ortamdaki bütün erkekleri kendine çekebilir. Ama o bunu yapmak yerine kendinden nefret ediyor. Anlamıyorum. Insan bu kadar kör olamaz. En önemlisi ise ne biliyor musun, Mari? Ona aşık olduğumu daha yeni fark ettim ama o benim ona karşı olan hislerimi göremiyor."

Arkasını döndü, bana doğru geldi, ellerini yanağıma koydu. "O kız çok şanslı, Carlos. Umarım yakın zamanda seni fark eder. Mutlu olmayı hak ediyorsun." diyip salona geçti.

Umarım fark eder Mari.

Arkasından salona gidip yanına oturdum. Bana kaçamak bir bakış yollayıp tekrar izlediği programa odaklandı.

"Mari dün akşam için özür dilerim. Seni yalnız bırakmamalıydım. Gerçekten çok üzgü-" Lafımı tamamlayamadan Marine'in eli ağzımın üstüne gelip beni susturdu. "Sorun yok." diyip kestirip attı.

"Seni bu akşam bara götüreceğim. Hem listemden bir dileğimi daha gerçekleştirmiş olurum, hem de senden özür dilemiş olurum." dedim. Bu fikri sevdiğini biliyordum. Kafasını salladı ve yanıma yaklaşıp kafasını göğsüme yasladı. Bu gerçekten en sevdiğim andı.

--

Saat şu an akşam 11'di ve ben Marine'nin evinin önünde çıkmasını bekliyordum. Aslında yolu biliyordu -çünkü bar evimin karşısındaydı- ama gecenin bir saatinde yalnız bırakmak istememiştim.

Sonunda evden çıktığında arabaya dayanmayı bırakıp yanına ilerledim. Ona 18. doğum gününde aldığım göğüs dekolteli mor elbisesini giymişti. Ne kadar seksi göründüğünü düşünmeden edemedim.

"Selam." diyip içten bir gülümseme gönderdi. Selam diyip sarıldım ve arabanın kapısını açtım. O yerleşince bende şoför koltuğuna yerleştim ve arabayı çalıştım. Arabayı sürerken ona bakmamaya çalıştım.

Çünkü hadi ama göğüsleri kafam kadardı.

Bu düşünceyi hemen aklımdan çıkartıp yola odaklandım. Başka kızlara odaklanmayı aklımın köşesine not ettikten sonra arabayı evime park ettim.

"Burdan yürüyelim." diyip elini tuttum. Bileğindeki sargı dikkatimi çekti ve kaşlarımı çattım. Bu benim sıktığım kolu değildi. Kaşlarım çatık bir şekilde suratına baktım. Anlamış gibi gözleri doldu.

"Açıklayabilirim." dedi titrek bir sesle. Kafamı salladım. Bugün mutsuz olmayacaktık. "Sonra açıklarsın, bugün eğlence seviyemizin yüksek olmasını istiyorum." diyip alnına öpücük kondurdum. Yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip yanımdan yürümeye başladı. Giydiği topuklularla boynumun hizasına gelmişti ve bununla dalga geçmeyi unutmamam gerektiğini kendime hatırlattım.

--

"Eğleniyor musun?" diye bağırdım. Çok yüksek bir ses vardı ve iletişim kurabilmek için bağırmamış gerekiyordu. "Evet hemde çok." diye cevap verdi. Kokteyl bardağımı elime alıp kafama diktim. Başımın döndüğünü hissediyordum. Marine çoktan sarhoş olmuş gibi görünüyordu. Son bardağımı kafama diktiğimde sarhoş olduğuma emindim.

Mari'yi süzdüm. Ellerim benden izinsiz bir şekilde bacaklarına ulaştı ve onları okşamaya başladım. Yanına yaklaşıp boynuna ulaştım ve sulu bir öpücük bıraktım. Geri çekilmeden öpücüklerimi arttırdım.

Mırıldandı. "Carlos ne yapıyorsun?" dedi zorlukla. Dudaklarımı boynundan ayırmadan cevap verdim. "Anı yaşa bebeğim." dedim. Kafasını geriye atıp bana alan sağladı. Yanlış olduğunu bana hatırlatmadan geçmedi.

"Yanlış olduğunu biliyorum ama istiyorum. Seni istiyorum Marine." dedim ve elinden tutup onu bardan çıkardım. Gece olduğu ve araba olmadığı için Tanrı'ya şükrettim ve eve zorlukla ulaştım. Başım dönüyordu ve anahtarın yerini bulmakta zorlanıyordum. Zorlukla kapıyı açtım ve elinden tutup onu içeri soktum. Kapıyı kapatıp onu kapıyla arama sıkıştırdım.

Dudaklarını kendiminkilerle birleştirdim. Alt dudağını emdim ve dilimin onunkiyle buluşmasına izin verdim. Her dil hamlemde kısık kısık inliyordu ve bu beni daha çok tahrik ediyordu.

"Yatak mı koltuk mu?" dudaklarımı ayırdığım bir saniyede bu soruyu sordum ve alt dudağını emmeye devam ettim. Nefes almak için ara verdiğim saniyede yatak cevabını aldım ve düşmemeye çalışarak yatak odama kadar bu şekilde ilerledik. Odaya geldiğimizde onu yatağa ittim ve üstüne çıktım. Boynuna gömüldüm ve sabaha oluşacak mor izleri oluşturmaya başladım. Tenini ısırdığımda adımı inledi. "Sikeyim Mari." diyebildim zorlukla. Onu yatakta doğrulttum ve elbisesinin fermuarını açarak onu üstünden ayırdım ve sütyen giymemiş olmasına şükrettim. Bir göğüsünü dişlerimin arasına aldım, diğer göğsünü avuçladım. Anlık bir hareketle kendi tişörtümü çıkarttım ve göğsünü emmeye geri döndüm. Ellerini saçlarıma geçirdi ve kısık bir sesle adımı inledi. Bu beni daha çok tahrik etti ve göğsünde oyalanmayı bırakıp karnında dilimle bir yol izledim. Külotunun üstünden onu okşadım ve tıslaması kulağıma ulaştı. Üstünden kalkıp kendi pantolonumu da çıkardım ve üstüne geri döndüm.

"Sikeyim Carlos yap şunu artık." dedi nefes nefese ve bu benim için son damla oldu. Ikimizin arasındaki son engeller olan iç çamaşırlarımızı çıkarttım, korunmayı unutmadan içindeki yerimi aldım. Hareketlerimi hızlandırırken boğuk bir şekilde inledi ve ben daha çok ittirdim. Ellerimizi birleştirdim ve hareketlerime devam ettim. Artık ikimiz de sona gelmiştik ve tükenmiştik. Onu çok yormuştum ama buna değmişti. Kendimi yanına attım.

"Iyi misin, prensesim?" dedim. Sadece kafasını salladı ve kendini uykuya bıraktı. Mükemmel görüntüsünü seyretmeye başladım. Kendi kendime sabah bunları hatırlamayacak olduğum için küfrettim ve uyumak için gözlerimi kapattım.

Ay ben ne yazdım öyle hsjsjsj

Utanıyorum bakmayın sjddjjdjd