1.1: Can I Kiss You?

33 4 1
                                    


"Ben Carlos ile uyumak istiyorum."

Marine son 15 dakikadır sadece bu cümleyi söylüyor ve suratını asıyordu. Onunla ben de elbet uyumak istiyordum ama yanımızda Olivia da vardı ve ben onu her seferinde ikinci plana atmış gibi hissediyordum.

Marine bu sefer göz yaşlarını serbest bıraktığında içimdeki ağlama isteğinin daha çok arttığını hissettim. Kafamda bir ampül çaktığında olanların farkına daha yeni varıyordum.

Kızlar, ilginç varlıklar.

Olivia'ya baktığımda neredeyse gülmemek için kendini zor tutuyordu. Planlanmış bir şeyin içine düşmüştüm. Ancak tabii ki kabul edecektim. Marine'in yanına oturup ona sarıldım ve benimle uyuyabileceğini belirttim. Koca gözlerini açarak bana baktı ve daha sonra bana sıkıca sarıldı.

"Harika, zaten ben de tek uyumak istiyordum. İyi geceler ezikler." diyen Olivia tek kişilik çadıra yerleşip fermuarını kapattı ve bizimle ilişkisini kesti. Marine'in elinden tutup çift kişilik çadıra girmesi için işaret ettim. Gülümseyerek içeri girdi ve minderin üstüne yattı. İçinde bulunduğumuz mavi çadırın fermuarını çekip yanına uzandım ve yastığımı düzelttim. Marine ben de yanına uzanınca battaniyeyi üstümüze örttü. Bir süre konuşmadan sadece birbirimize baktık. Yüzü, o kadar güzeldi ki Tanrı'nın onu boş bir zamanında yarattığına yemin edebilirdim. Çoğu zaman Tanrı'nın varlığına inanmasam da Mari'yi gördükçe ona sürekli olarak tapasım geliyordu.

"Çok güzelsin."

Beklemediğim anda ağzımdan çıkan kelimeler beni bile şaşırtmıştı; Marine kızarmıştı. Ufacık bir kıkırdama duyduğumda en azından rezil olmadığımı kabullenmiştim. Marine bir parmağıyla yüzüme düşen kısa saçları arkaya doğru itiyordu. Bu sırada bileğindeki kesikler görüş alanıma girdiğinde istemeden kaşlarımı çattım. Marine bana bakıp elini çekti ve yüzünü diğer tarafa döndü.

"Kesmek, beni iyi hissettiriyor. Dünyada sorunlardan kaçtığım tek an kendimi keserken ki zaman ve bundan zevk alıyorum. O yüzden beni azarlamadan önce bağımlı olduğumu kabul et."

Sözleri kulağıma ulaştığında sol gözümden akan göz yaşına kızdım. Çünkü onun ne kadar kötü bir halde olduğunu görememiştim. Kendi derdime o kadar düşmüştüm ki. Onun ne kadar kötü halde olduğunu görmediğim için kendime kızdım. Marine'in telefonun arkasındaki jilet gözüme çarptığında ne düşündüğümü bilemeyecek hale geldim.

"Telefonunun arkasında jilet mi saklıyorsun?"

Çıkan ses tonum beni şaşırtmıştı ancak hak ediyordu. Gözlerini kaçırdı ve telefonunu yanına bıraktı. Ani hareketle üstüne çıktım ve dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdım. Nefes alışverişi hızlandı ve gözlerini dudaklarıma kaydırdı. Telefonunu alıp kendi yerime geri uzandım. Telefonunun arkasındaki jileti alıp çantamın derinliklerine attım.

"Bir daha asla."

Kendimi daha fazla tutamadan üstüne tekrar çıktım ve hızlı hareketlerle boynunu öpmeye başladım. Kafasını geri atıp bana daha çok alan sağladı ve ağzından küçük bir inleme kaçtı.

"Beni deli ediyorsun."

Ellerimi kalçalarına yerleştirdim ve boynunda minik bir iz bırakıp geri çekildim.

"Seni öpebilir miyim, Mari?"

Cevabını beklemedim.

Ve öptüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Wish ListHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin