Açığa Çıkış

176 10 3
                                    

Multide Buray ''Sen Sevdamısın''

İyi okumalar :) ;)

Emirden;

Telefonumun zil sesiyle yerimden sıçradım.Telefonuma baktığımda yabancı,tanımadığım numara olduğunu gördüm.Arayan kişiye hesabımı soracaktım,beni uykumdan kaldırmanın bedelini ödeyecekti.

Telefonumu kulağıma götürüp"Efendim"dedim bıkkın dolu sesle."Beni özledin mi? Emir"dedi.Çağların sesini duyduğumda beynimden vurulmuşa döndüm babası gibi şerefsizin tekiydi.

"Emin ol seni öldürmek için can atıyorum"dedim sinirli bir ses tonuyla."Unutma ki son 2 ayın o bronzu istiyorum"dedi.Cevap vermeden telefonu kapattım.Telofonumu yere atıp "Seni pislik"dedim bağırarak.

Bir hışımla yerimden kalktım.Gardolabımı açarak mavi bir tişort ve kot pantolon aldım.Bir çırpıda giyindim,telefonumu yerden aldığımda ekranı tuz,buz olmuştu.Gözlerimi devirerek lavoboya hızlı bir şekilde ilerledim.Lavaboya geldiğimde suyu açıp yüzüme vurdum.Soğuk su beni kendime getirmeye yetmişti,o şerefsizden sonra kahvaltı yapacağımı sanmıyordum.

Lavobadan çıkıp evin merdivenlerini hızlıca indim,anahtarlıktan arabanın anahtarını alıp evden çıktım.Arabanın olduğu yere hızlı bir şekilde ilerledim.Arabaya binip hızlıca sürmeye başladım.Babamın yanına gidiyordum şu ünlü iş adamı olan Yusuf Araf'ın oğlu Emir Araftım.Babam için her şeyi yapmak zorundaydım.

Bazen Araf ailesinden olduğum için çok şansız olduğumu düşünüyordum.Babamın izinden gitmek zorundaydım.Araf ailesinin tek varisi bendim.Bu düşüncelerden kurtulmak için Avril Lavigne dinlemeye karar verdim.Müziği açtımda en sevdiğim parçası When your gone çalıyordu.Selenle dans ettiğimiz şarkıydı.

Selen çok tuhaf bir kızdı.Nedensizce beni ona çeken bir şey vardı.Çok utangaç,çekingen ve bir o kadar da çekiciydi.O gün neden o bronzu almadığımı düşündüm bir an,babama bunun gibi bir çok işte yardım ettim.Çoğu işte kızlarla samimiyet kurmuştum,Selen çok farklıydı,duygu yüklü bir kızdı.Selene karşı bir şeyler hissetmeye yatkındım,mesafe koymak istiyor ama koyamıyordum.Duygularım yoktu benim rol yapıyordum bir oyuncu gibi.Selene karşı bir zaafım olamazdı,olmamalıydı.

Beni Düşüncelerimden sıyıran karşı yoldan gelen bir kamyonun kornası idi,affaladığım dan ne olduğunu anlamamış vaziyette kamyona bakıyordum.Dikkatim dağıldığından direksyon hakimeyetimi kaybetmiş karşı şerite geçmiştim,silkelenerek kendime geldim direksyonu sağa doğru kırdım.Kamyonun kornası kulaklarımı doldurarak yanımdan uzaklaşmıştı.

Arabayı sağa çektim.Bir hışımla arabadan indim,kaputa yaslanarak şakaklarımı ovolamaya başladım.Babamın verdiği görevi yapmak zorundaydım.Peki Selen ne olacaktı,Peki ya Deniz.Kendimi düşüncelerden çıkarak arabaya bindim,babama hesap vermek zorundaydım.Arabaya bindiğimde hafifçe gaz pedala bastım,yanımdan geçen tanıdık olan araç arabamın önünü kesmişti.Ağır adımlarla arabadan inip yolumu kesen araca doğru ilerledim.Tam tahmin ettiğim gibi arabanın sahibi Çağlar Özkandı...

"Özlemime dayanamayıp yolumu mu kestin Çağlar"dedim ismini bastırarak.
"2 ayın kaldı unutma Emir "dedi pis pis sırıtarak.Yüzüne doğru yumruğumu salladım.Bir anda benden yumruk yediği için affalamıştı .Oda bana yumruk salladığında elini tutup ters çevirdim arabaya doğru yasladım."Seni öldürmek için can atıyorum Çağlar"dedim ses tonumu bastırarak.Çağları yola doğru ittirdim.Güçlü ittirdiğimden dolayı yere düşmüş,dudağında da kan izi vardı.Yere doğru tükürüp bana bakarak delici bakışlarını üzerime yolladı.Tükürüğü ise kan doluydu yumruğumdan dolayı dişlerinden gelmişti.

Kitapların Arasında #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin