Kaza

46 6 0
                                    

Gözlerimi açtığımda kendimi arabanın içinde bulmuştum.Ağzımda demir tadı olan kan vardı.Elimi ağzıma götürdüğümde yoğun bir şekilde kan bulaşmıştı.Elimdeki kanı üstüme sildim.Arabanın ön tarafına baktığımda kaputtan yükselen dumanı gördüm.Emir'e dönüp baktığımda baygın bir şekilde gördüm.Aceleyle arabanın kapısını açmaya çalıştım.Çarpmanın etkisiyle kapı sıkışmıştı ön cam ise çatlamıştı.Kucağımda olan çantam ayaklarımın yanına düşmüştü.Eğilip çantamı aldım.Hızlıca fermuarını açıp telefonumu aldım.

Telefonu iki elimle sıkıca tutup cama vurdum.Cam ilk denemede kırılmamıştı.Tekrardan vurmak için gücümü topladım.İkinci deneme de ise daha çok çatlamıştı,en azından biraz olsun camı zorlamış olmuştum,üçüncü denemede ise tüm gücümle vurup camı kırmıştım.Çantamı dışarı atmıştım.Arabada yavaşça ayağa kalkıp zorda olsa sağ ayağımı camdan dışarı atıp yere bastım.

Acı içinde çığlık atmıştım.Göğsümden sırtıma doğru garip bir ağrı girmişti.Küçük çaplı bir çığlık atarak başımı dışarıya çıkardım.Sol ayağımı da kendime doğru çekerek arabadan kurtuldum.Eğilip çantamı alacağım sırada aniden göğsüme giren ağrı ile acıyla inledim.Ağrı gittikçe artınca dayanamayıp bağırdım.Bedenim acıya dayanamaz hale gelmişti.Buradan kurtulmak zorundaydım.Yavaşça yerimden kalktım acı kendini göstermişti.Çantamı alarak yavaşça arabaya ilerledim.

Arabanın yanına geldiğimde zorla da olsa"Emir iyi misin?"dedim. Yavaşça arabanın bagajına tutunarak Emir'in yanına gittim.Emir'i gördüğüm de dünya başıma yıkılmıştı.Yüzü kan içindeydi."Emir!"diyerek çığlık attım.Bağırmama karşılık Emir cevap vermemişti.Bugün anlaşmayı ben kazanacak ondan kurtulacaktım,hayatımızdan çıkıp gidecekti.

Hiç iddiaya girmemeliydim.Büyük bir hatta yapmıştım,peki çekip gitmeli miydim.İç sesim Emirle yaşadığım onca şeyi unutup arkama bakmadan koşup uzaklaşmamı söylüyordu.

Emir'in yüzüne daha dikkatli bakmıştım. Kaşı patlamış, yanağından boğazına doğru kan süzülüyordu . Yüzünün belirlili yerlerine cam batmıştı.Emir hafifçe gözlerini aralayarak"Affet beni Selen affet."dedi.Yorgun ses tonuyla.Ben ise cevap vermemiştim. Göz yaşlarım göz Pınarıma kadar gelmiş,yanaklarımdan süzülmek için çabalıyordu. Göz yaşlarımın çabası sonuç vermişti.Yanağımdan süzülüp boğazıma kadar inmişti. Arkama bakmadan deli gibi koşmak istiyordum. Koşarken hayatımı geride bırakıp gitmek istemiştim.

"Gitme Selen gitme."dedi.Dudaklarından bir anda dökülmüştü kelimeler. Emir beni hissetmiş gibi "Gitme" demişti. Dayanamayıp arkamı döndüm. Caddeye doğru ağır adımlarla ilerliyordum. Emir'i ölüme terk etmiştim.Emir direksiyon hakimiyetini kaybetmiş,ormanlık alana savrulmuştuk. Caddeye çıktığım da yoldan geçen bir kamyonun farları gözümü almıştı.Elimle sper ederek ışığı engellemiştim,bir diğer elimle de durması için işaret ediyordum.Kamyon durmamış hızlıca yanımdan uzaklaşmıştı.

Gidiyordum...
arkama bakmadan öylece ilerliyordum.Emir'i ölüme terk edip gidiyordum.İç sesime uyup Emir'i öylece bırakıp gitmiştim.Göz yaşlarım,göz pınarımdan yanaklarıma süzülüyordu.Hava soğuk olduğundan,gecenin ayazı yüzüme vurucu bir etki yapmıştı.Her rüzgar esdiğinde içim ürperiyordu.Düşünceler beni girdap gibi içine çekmişti.Düşüncelerim omuzlarıma binmiş,ağır bir yük olmuştu.Bedenim göğsüme giren ağrıya daha fazla dayanamadığından kendimi yere attım.Boğazımdan bir hıçkırık çıkmıştı,hıçkırıklara boğulmuştum. Deli gibi ağlıyordum.Asfaltta cenin pozisyonuna gelmiştim.

Ben Selen Demirdim...
Babasının ölümünden sonra kendisine buzlar ören,Soy adım gibi güçlü ve soğuk bir kızdım.
Deniz bile bu buzları yeteri kadar eritememişti.Peki Emir nasıl bir ateşti ki ?Buzlarımı eritip bitirmişti.Emir ne yapmıştı ki buzlarım eriyip yok olmuştu.Emir'in yanında soy adım gibi güçlü ve soğuk olamıyordum.

Emir benim buzlarımı eritmiş,ateşiyle yakıp kavurmuştu.Emir'i ölüme terk etmemeliydim.Ayağa kalkmak için yavaşça uzandığım yerden kalktım.Tüm gücümü toplayıp yürümeye başladım.Emir ölmemeliydi,ölemezdi.

Gücüm, bitiyor tükeniyordu.Yardıma ihtiyacım vardı.Yol gittikçe uzamıştı.Kendimi iyi hissetmiyordum.Bedenim ve ruhum bir değil,apayrı yerlerdeydiler.Göğsüme giren ağrı ile acıyla bağırdım.Ayakta fazla duramayacağımı anladığımda,kendimi boşluğa attım.Dizimin üstüne düşmüştüm.Dizimin kanadığına kalıbımı basa bilirdim.Yetmiyormuş gibi şimdi de başıma dizimin acısı çıkmıştı.

Gözüme çarpan Karşı taraftan gelen araba farıydı. Son bir umut,tüm gücümü toplayıp elimi havaya kaldırdım.Siyah lüks araba tam karşımda dururken,göz yaşım daha fazla tutunamayarak yere düştü.Siyah lüks arabadan inen genç adam,yanıma gelmişti.Bedenim yorgunluktan istifa etmişti.Genç adam,beni kucağına almıştı.Yüzüme düşen saçlarımı,eliyle kenara çekti.En Son gördüğüm genç adam'ın tebessüm etmesiydi.

Kitapların Arasında #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin