Sofi'nin Çalışma Masası

Büyü Hakkında Çarpıcı Bilgiler

Dünkü yazımızda sizlere Dabbe Film Serileri'ne konu olan Zuzula Cin Kabilesi hakkında bilgiler vermiş, gelen yorumlar doğrultusunda konunun devamı olarak, "Büyü"yü belirlemiştik.

İşte dinimizin gözünde büyü ve çeşitleri...

BÜYÜ

Büyü veya Sihir: İnsanların doğaüstü, paranormal veya mistik yöntemlerle doğal dünyayı (olayları, nesneleri, insanları) etkileyebildiğini öne süren uygulamalar ve bunların çevresinde oluşturulan kültürel sistem.

Popüler kültürde sık rastlanılan büyü yapma yöntemleri arasında;

•Çeşitli malzemelerden karışımlar hazırlama
•Büyülü sözcükler söyleme veya hareketler yapma
•Büyülü yazılar ya da semboller çizme
•Sihirli değnek gibi araçlar kullanma •Belirli bir kişiyi sembolize eden kuklalar kullanma
•Kan veya hayvan yağı kullanma

Gibi yöntemler, en dikkat çekici olanları olarak kabul edilir ve risk oranı oldukça yüksektir. Büyüler zengin, sağlıklı veya başarılı olmak, birine yardım etmek gibi iyi amaçlarla icra edilebildiği gibi, birini cezalandırmak gibi kötü amaçlarla da uygulanabilir.

Büyü ile uğraşan kişiler büyücü ya da sihirbaz olarak tanımlanır. Ortaçağda din adamı, mezarcı, şifacı, demirci gibi bazı meslek sahiplerinin ve bedensel ya da ruhsal engeli olanların, büyücülükle uğraştığı düşünülürdü. Günümüzde halen, bazı engellilerin büyü yapma veya ruh çağırma seansları esnasında, doğaüstü güçler tarafından cezalandırıldığı (çarpıldığı) inancına bazı toplumlarda rastlanılır.

İnsanoğlunun büyüye olan inancı, antik çağlardan günümüze kadar popülerliğini sürdürse de, büyünün tüm çeşitleri modern bilim tarafından reddedilir.

Büyü Türleri

Büyü, ak büyü ve kara büyü olarak ikiye ayrılır.
Ak büyü, iyi niyetle bir canlının iyiliği için yapılan büyüdür. Ruhsal şifacılık veya bencilce bir amaç gütmeyen dualar vb. bu gruba girer.
Kara büyü ise, kötü niyetle, nefsani amaçlarla, maddi veya manevi bir çıkar sağlamak üzere yapılan büyüdür. Bir kimseye, o kimseye ait herhangi bir nesne (saç kılı vs.) aracılığıyla yapılan büyüye "araçlı büyü", kukla gibi bir benzerini yapmak yoluyla yapılan büyüye ise "kopyalı büyü" (simulakrum) adı verilir.

Kara büyü yapanların gönderdikleri tesirlerin kendilerine dönerek, bizzat kendi üzerlerinde etkili olmaları sonucunda maruz kaldıkları şok, "geri dönüş şoku" olarak adlandırılır. Bu yüzden büyü sanatı çok tehlikeli bir sanattır. Ezoterik ve okült kaynaklara göre, eski inisiyelerin yapabildiği gibi niyetlerini, isteklerini, düşüncelerini ve imajinasyonunu denetleyemeyen insanlar asla bu alanlarda çalışma yapmamalılardır. Çünkü insanın niyeti "iyi niyet" sınırını aşıp nefsaniyet sınırına kaydığı an, çalışmalar, kara büyüye dönüşür ve geri dönüş şoku tehlikesi başlar.

Dinimizde Büyü ve En Yaygın Olarak Yapılanları

İslam'da büyü yapmak, tıpkı fal bakmak gibi açıkça haram kabul edilir. Bazı Hanefi Alimleri büyüye karşı önlem almak gibi sebeplerle ve uygulamamak kaydı ile, tahsilini yani öğrenilmesini helal görmüşlerdir.

İslam literatüründe sihir, tılsım,gözbağcılık, rukye, nazar, cifr, nücum, kehanet, falcılık, düğümcülük kavramları hakkında bilgi verilmektedir. Kur'an-da sihir küfür sayılır. Bakara suresinde Harut ve Marut Kıssası anlatılır. Bunlar iki melek veya insan olup, kendilerine büyü bilgisi verilmiştir. Onlar bu bilgileri insanlara öğretmiş, şeytan ve cinler ise bu bilgileri alıp kullanınca, başlarına azap indirilmiştir. İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v)'e düşmanları tarafından büyü yapıldığına, büyüye karşı Felak ve Nas Sureleri'nin indiğine inanılır. Bu surelere "koruyucu" anlamına gelen, Muavezeteyn Sureleri adı verilir.

Bazı Müslüman toplumlarda büyüden korunmanın en etkili yolunun Felak ve Nas surelerini okumak olduğuna inanılır. Dini bütün kimselerin büyüden korunduğu da genel bir kabuldür.

Şeytan hiç bir zaman insanların huzur içinde, mutlu bir hayat geçirmelerini istemez. İstediği tek şey vardır; bütün insanları kendisiyle birlikte cehenneme sürüklemek. Bunun için de elindeki bütün imkânları seferber eder. İnsanları kandırmak için her türlü hileye başvurur.

Büyü de; şeytanın bu hilelerinden biridir. Şeytanın insanları bu dünya hayatında mutsuz etmek ve kendisiyle birlikte cehenneme götürmek için kullandığı korkunç bir tuzak. Şeytanın bir ilmi; büyü, sihir ve hüddam...

Allahû Tealâ Kur'ân-ı Kerim'de bizlere büyünün var olduğunu ifade ediyor ve Kur'ân-ı Kerim âyetleri gereğince büyünün, Allahû Tealâ tarafından kesinlikle yasak edildiğini görüyoruz.

Şeytanın ilmini temsil eden büyü, hüddam ve fal okları daha önce de belirttiğimiz gibi, Peygamber Efendimiz (S.A.V) dönemine kadar insanlar tarafından, en üst boyutta kullanılıyordu.

İşte En Yaygın Olarak Yapılanları

Şeytanın tesiri altındaki insanlar, şeytandan yardım alarak bu ilmi, başkalarına zarar vermek için kullanırlar. Amaçları onları mutsuz etmektir. Çünkü şeytan onları bu istikamette kumanda eder. Onlar şeytanın da yardımıyla, birbirleriyle iyi anlaşan insanların arasını açmak, evli çiftleri birbirinden ayırmak, insanların hastalandırmak, sıkıntı çekmesini sağlamak gibi birçok kötülüğü yapabilirler. Bugün şeytanın bu ilmi sebebiyle, hayatını inanılmaz işkencelerle geçiren yüzlerce, binlerce insanın var olduğunu görüyoruz.

Sabun Büyüsü

Büyülerin en tehlikelisi olmasına rağmen, en yaygın büyü çeşididir. Yapımında sabun kullanıldığı için bu isim verilir. Çeşitli ritüellerden sonra hazırlanan sabun, nemli bir ortama bırakılır ve erimesi sağlanır. İnanışa göre sabun eridikçe, büyü yapılan kişi de hastalanıp erimeye başlar. Zalimce bir büyü olan sabun büyüsünün amacına göre, kişileri ölüme kadar götürdüğü ya da hayat boyu hastalık durumu sağlayarak, kişilerin acı çekmesine neden olduğu iddia edilmektedir.

Papaz Büyüsü

Yapılışında, kadınların regl kanı kullanılan ve bir takım ritüeller eşliğinde yapılan, insanların eşlerini ya da sevdiklerini kendilerine bağlamak için çok sık başvurdukları bir büyü çeşididir. Eğer kadın bağlanacaksa, erkeğin menisi aynı ritüelle hazırlanır. Hazırlanan şey, büyü yapılmak istenen kişiye bir şekilde yedirilir.
Bu büyünün, yapılan insanı, yaptıran kişi için karşı koyulmaz bir aşk duyacağına inanılır. Ritüel sırasında, süryanice ve ibranice kelimeler kullanıldığı için papaz büyüsü adını almıştır.

Domuz Büyüsü

Genellikle insanları birbirinden ayırmak için yapılır. Domuz yağının belli bir işlemden geçirildikten sonra ayrılması istenen kişilerin yataklarına, kapı eşiklerine, duvarlarına sürülür. Bu büyüye maruz kalan çiftlerin bir süre sonra birbirlerinden tiksinerek ayrılacaklarına inanılır.

Kilit Büyüsü

Kişinin kısmetini kapatması için yapılan bu büyü çeşidi, özellikle genç kızların evlenmesini engellemek amacıyla yapılır. Kilit büyüsü yapılan kişinin evlenme planlarının gerçekleşmeyeceğine, nişanlıysa ayrılacağına ya da isteyenlerin vazgeçeceğine inanılır.
Kilit büyüsü ile bir kişinin iş hayatı sona erdirilme amacıyla da yapılır. Açık olan bir asma kilide okumalar yapıldıktan sonra kilit kapatılarak bu amacın gerçekleşeceği düşünülür.
Açık olan bir asma kilide okumalar yapıldıktan sonra kilit kapatılarak yapılırsa büyü yaptırılan kişinin tamamen bağlanması içinde kullanılmaktadır.

Kaşık Büyüsü

İnsanların çok fazla başvurdukları bir bağlama büyüsüdür. Saplarına bağlanacak kişilerin adları yazılan kaşıklar, birbirine bakar şekilde düğümlenir ve toprağa gömülür.
Eğer kaşıklar birbirlerine ters bakacak şekilde bağlanırsa, o zamanda iki insanın birbirinden uzaklaşması için kullanılıyor demektir.
Diğerlerinde olduğu gibi, belirli bir ritüeli olan kaşık büyüsünün çok hızlı sonuç verdiğine inanıldığı için, bunu yaptıran veya yapan kişilerin çok olduğu bilinmektedir.