Güneş,kızgındı. Yakıyordu. Jaejoong gözlerini kapadığı halde güneş gözlerini ele geçirecek ve kör edecekmiş gibiydi.
Çıplak bedeni yanıyordu.
Hava,hali hazırda güzelken saray yönetimi çalışanları koğuşlar olarak bölmüştü ve sarayın yakınındaki dereye göndermişlerdi. Hava sıcak olduğu için su da sıcak gibiydi. Derenin çevresinde kayalar vardı ve dere aslında yakındaki denizle birleşiyordu. Ama çalışanların denize girmeye izni yoktu. Denize kral ve ailesi giriyordu.
Jaejoong kapalı gözlerinin üstüne ellerini koydu ve diğerlerinin kıkırdamasını dinledi.
Herkes çırılçıplaktı ve yıkanıyorlardı. Türlü türlü hikayelerle saraya çalışmaya gelen genç erkekler uzun saçlarını salmışlardı ve birbirlerine su atıyorlardı.
Bir tek Jaejoong kısa saçlıydı...
Parmak uçlarıyla saçlarına dokununca garip bir his oluyordu. Ama öte yandan da saçları çok çabuk uzuyordu.
Beyaz tenli,güneşin altında teni pembe-kırmızı bir ton alırken evvelsi günü düşünüyordu.
2 gün öncesini.
Şuan burada,bir sürü kişinin arasında çırılçıplaktı ve derenin kenarındaki taşa boylu boyunca uzanmıştı.
Ama O'nun,esmer prensin,Yunho'nun karşısında tüm benliğiyle soyunduğunda hissettikleri çok başkaydı.
Bir kere Yunho'nun bedeni kutsaldı. Nasıl olur da kendi köle bedenini onun önünde sergileyebilirdi?Hoş...prensin tüm isteklerini yerine getirmesi gerekiyordu. Bunlar kraliyet emirleriydi.Öte yandan,esmer prens ona garip bir şey keşfettirmişti.
Bir insan kendi bedeninden zevk alabilir miydi ?
Jaejoong'un fikriyle,kendi kendine 'aşk yapabilir' miydi?
Jaejoong'un merak ettiği çok şey vardı.
Sorularının arasına hep o günden kareler hücum ediyordu.Yerde,kaygan erkekliğinin O'nun ellerinin arasında oynayışı ya da prens ona kendini dokunmasını söylediğinde keşfettiği zevk...
Bunları düşündükçe içinde sanki sol yanından,kalbinin olduğu yerlerden bir fişek atılıyorve fişeğin tozları vücuduna yayılıyordu.
Özellikle de belinin altına.
Erkekliği içten içe titriyor gibiydi.
Dudaklarını ısırdı ve ısınan kayada yan döndü. Güneş şimdi o kadar da rahatsız etmiyor gibiydi.Gözlerini tekrardan kapatmışken Ren'in sesini duydu
''Hey! abi , suya gelsene.Yanacaksın burada.''
Jaejoong,Renle çok yakınlaşmaya başlamıştı. Yakınlaştıkça elbette birbirleri hakkında daha çok şeyöğreniyorlardı.
Jaejoong'un yaşı gibi.
Ren,Jaejoong'un taş bebek görüntüsüne kanıp kendiyle aynı yaşta sandığı için ona abi dememişti.Ama yaşını öğrenince hemen hitabını değiştirmişti.
Jaejoong gözlerini kısarak uzun saçlı çocuğa baktı.
''Birazdan gelirim.''
Gülümsedi ve Ren'in arkasında dikilen iri çocuğa bakmamaya çalıştı. Çünkü biliyordu kiDongho'nun bir planı vardı. (Nu'est Baekho'nun gerçek adı aslında Dongho.)
Ren savunmasız yakalandığı bir anda Dongho'nun güçlü kolları tarafından suya itildi.Jaejoong onları gülerek izliyordu.
Ama çok huzursuzdu.Yapmak istediği bir şey vardı...
