İzinsiz sizin için bölüm çevirdim. Umarım beğenirsiniz.
Clint'in Ağzından
Gözlerimi kırpıştırarak açtım. Neredeydim ben? Daha sonra aklıma birşey geldi. Zemo, HYDRA ve Jane. Kızım nerede? Etrafıma baktım. Bir uçaktaydım. Görüşümü düzelttim ve Jane'i bana bakarken gördüm. Ayağa kalkmaya çalıştım ama zincirlerle bağlanmıştım.
"Baba?"diye sordu. Ona zayıfça gülümsedim. Ona kızımı bu işin içine sokmamasını söylediğimi zannediyordum. Homurdandım. Sonra Zemo kokpitten çıktı.
"Sonunda uyanmışsın."diye tısladı.
"Kızımı bu işin içine sokmamanı söylemiştim."diyerek kötü kötü baktım.
"Kızın HYDRA'nın elinde daha iyi olacaktır."dedi.
"O da ne demek oluyor?"dedim ve ona dik dik baktım.
"Demek oluyor ki belki de onu HYDRA ajanı yapmalıyız. Gerçekten iyi olur, sonuçta ebeveynleri uzman suikatçi. Büyük ihtimalle artık sizi ikna etmek için çok geç Ajan Barton. Sonuçta sizin çoktan SHIELD tarafından beyniniz yıkandı."diye güldü.
Sert bir bakış attım.
"Kızıma dokunmana izin vermeyeceğim ve eminim ki o da seni istemiyordur."
"Onu göreceğiz Hawkeye."bir süreliğine durdu.
"Onu bir kere daha görmene izin vereceğim. Büyük ihtimalle son kez olacak."
Birkaç HYDRA ajanı zincirleri açtı. Zemo da Jane'in iplerini çözdü. Bana doğru koştu ve sıkıca sarıldı. Zemo ve HYDRA ajanları odadan ayrılıp kokpite geri döndü.
"Babacım eve geri dönmek istiyorum."diye ağladı.
"Gitmek istediğini biliyorum tatlım."
"Korkuyorum. O adam sana çok kötü şeyler yapacak."gözyaşları gözlerinden yavaşça süzülürken söyledi.
"Hayır, yapmayacaklar. Ben iyi olacağım."diye yalan söyledim.
"Tamam. Sadece ölme olur mu?"gülümsedi. Ellerini yüzüme koydu. Gülümsedi ve benden ayrıldı. Ben de ayağa kalktım. Aynı HYDRA ajanları geldi ve kızımı tuttular. Alabildiğim sadece bu kadardı. Onu sandalyeye geri bağladılar ve benim elimden tuttuğunda onu kaldırıp öbür ajana fırlattım. Sonuncusunun bir silahı vardı. Onu elinden alıp kafasına silahla vurdum. Daha sonra Zemo içeriden çıktı.
"Şu salaklar."diye tısladı.
"Galiba seninle tek başıma ilgileneceğim."dedi ve kılıfından bir kılıç çıkardı. Bana doğru koşmaya başladı. Jette o kadar çok oda yoktu ve fazla manevra yapamıyordum ama fark ettim ki bir kılıcı daha vardı. Kaydım ve öbür kılıcı kılıfında kavradım. Kılıç dövüşü hakkında yeteneklerini geri getirme zamanı Barton. Kötü kötü baktı ve bana kılıçla vurmaya kalktı ama ben onu onun olan kılıcımla yakaladım ve ileriye doğru ittirdim. Geriye doğru tökezledi. Ona alayla baktım. Ama bir anda kafamın arkasında bir baskı hissettim. Kılıcı düşürdüm ve inledim. Sonra biri karnıma vurdu. Oraya doğru baktım. Ne? O Bobby miydi?
"Selam Barton."diye sırıttı.
"Sağol. Her ne kadar gerekli olmasa da."dedi Zemo ayağa kalkarken. Sonra odadan çıkıp kokpite geri döndü. O odada ne vardı?!
"Bobby? Neden HYDRA için çalışıyorsun?"dedim ayağa kalkmaya çalışırken.
Bana bacağıyla vurdu ve beni tekrar yere serdi.
"Çünkü beni terk ettin Barton ve sana SHILED'da zarar veremezdim değil mi?"
Yukarıya, ona ve Jane'e doğru baktım. Şok olmuş gibi duruyordu.
"Sana ne yaptım Bobby?"
"Ne mi yaptın? Beni o kızıl saçlı kız için bırakmadın mı?"
"Teknik olarak biz ayrıldık."
"Ve bu da başka bir sebep Barton."adımı söylerken dişlerini sıktı.
Sonra eline küçük mor bir şişe aldı.
"O ne?" diye sordum. Hiçbirşey söylemedi. Sadece şırıngayı koluma batırdı. Çektiğinde vücudumu oynatmaya çalıştım ama sertleşmişti. Felç? Olamazdı çünkü göğsümde keskin bir acı hissettim. Sanki biri beni sürekli bıçaklıyormuş gibi hissettiriyordu. Tam çığlık atacaktım ki Bobby'nin eli buna engel oldu. Acı içinde kıvrandım ve saçlarımı kavradım.
Zor nefeslerle "Ne yaptın?" diye soludum.
"Zehir. Zemo kullanmak istemişti. Galiba işe yarıyor."alaycı bir şekilde söyledi. Acıyla soludum ve herşey belirsizleşmeye başladığında gözlerim de kapanmaya başladı.
Yarın yeni bölümü yayınlamaya çalışacağım. Görüşürüz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clintasha One Shots
Fiksi PenggemarClintasha Tek Bölümlük Hikayeleri I have a permission from kittycute53