Beklenilmeyen-Part 4

179 21 2
                                    

  Belki biraz geç gelmiş olabilir ama bu aralar biraz işim vardı. Umarım beğenirsiniz. Lütfen yourum vermeyi ve oylamayı unutmayın. Sizi seviyorum.

 Clint'den

  Natasha Romanoff'a işkence yapmak zevkliydi. Beni seviyormuş gibi yapması...Çok acıklı. Hem o kim ki?

  Duvara yaslanmış olan uyuşuk vücuduna baktım. Zayıfça ağlıyordu.

  Sandalyeye oturup onun düşüşünü izledim. Aslında onun düşüşünü izlemek hoştu ama aynı zamanda garip.

  Bununla ilgili kısa bir süre düşündükten sonra aklıma başka bir şey geldi. Neden ben ona işkence yapıyordum? Sonra da aklıma Coulsvy'nin emirleri geldi. Bu biraz başımı ağrıttı.

  Tekrar Natasha'ya baktım. "Clint, lütfen. Sen bundan çok daha iyisin."dedi bana yalvararak.

  Ona saldıracaktım ama yapmadım. Benim sorunum ne? Ona saldırmalıyım değil mi? Yoksa bunu yapmamalı mıyım?Bunları düşünmekle baş ağrımı biraz daha şiddetlendirdim. Ne yapmalıyım? Kimim ben?

  "Clint?"

  Kafamı salladım ve iç çektim. Hemen ardından biri kapıyı açtı. Kalkıp baktığımda gelenin Josh olduğunu gördüm. Yoksa o Josh değil miydi?

  "Nasıl gidiyor Barton?" Sırıtarak Natasha'ya baktı.

  Cevap vermedim.

  "Hmm?"tekrar sordu.

  Son hatırladığım şey onun yüzüne yumruğumu geçirmemdi. Töekzledi ve bana bakıp kaşlarını çattı. Nefesinin altında bir şeyler mırıldandı ve bağırsaklarıma doğru bir yumruk geçirdi. Kısa süre tıkandım ve ona tekme attım. Yere düştükten sonra biraz homurdandı. Sanki bayılıyormuş gibiydi.

  Gerçekten mi? Tüm yapabildiği bu muydu?

  Natasha'ya doğru yürüdüm. Bana korkmuş gözlerle baktı.

  Zincirlerini çözdükten sonra ona baktım. Şu an neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamıyordum.

  Zayıfça kalktı.

  "Clint?! Herhangi bir şey hatırlıyor musun? Geri döndün mü?"

  Başımı olumsuzca salladığımda somurttu ve gözünden bir damla yaş düştü.

  "Lütfen dene."dedi yalvararak.

  Kafamı salladım ve gözlerimi kapattım. Geri dönmeye, hatırlamaya çalıştım.

  Bir odadaydım. Simsiyah bir oda ama içinde bir sandalye vardı. Biri beni sandalyeye bağlamıştı. Sonra biri bana bir şeyler yaptı. Daha geriye dönmeye çalıştım.

  Biri tarafından esir tutuluyordum. Biri beni kaçırmıştı. 'Biri' Josh Coulsvy'di. Buraya getirildim. İşkence edildim. Bu hatırlayabildiğim tek şeydi.

  Aynılarını ona da anlattım.

  Bana küçük bir gülümseme gönderdi. Hala ayakta kalabilmesi inanılmazdı.

  "Başka bir şey?"dedi umutla. "Benimle ilgili bir şey?"

  "Sen Natasha Romanoff'sun. SHIELD'da partnerleriz. Çıkıyoruz ve aynı zamanda oldukça  yakınız." Sadece bunları söyleyebildim.

  Gülümsedi ve uzanıp beni öptü. Geri çekilmedim. Aslında bundan hoşlandım. Sonra da taşlar yerine oturdu.

  "Nat...Ben çok üzgünüm."dedi ağlayarak.

  "Clint bu senin suçun değil. Hadi gel buradan çıkalım."dedi ve yüzümü kavradı.

  Çıktığımızda bir kaç ajan bize saldırdı ama hepsini etkisiz hale getirdim ve yolumuza devam ettik.

  "Siz ikiniz nereye gittiğinizi zannediyorsunuz?"dedi bir ses.

  Kafamı sesin sahibini bulabilmek için çevirdim. Josh elinde bir silah tutuyordu. Hiçbir şey yapamadan mermi göğsüme saplandı.

  Son hatırladığım şey Nat'in bana yardım etmeye çabalamasıydı.

Clintasha One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin