Multimedya da Seza'nın ilk ve son hallerini aynı zamanda bu bölümde olacakları görebilirsiniz:)
Arabayla Gurur'un evinin olduğu yere doğru yol aldım.
Bir saat gittikten sonra bir benzincide depoyu fulledim.
Evinin arka tarafında bulunan otoparka arabayı bırakıp görevliye anahtarı teslim ettim.
Gurur bir süre kendini toparlasın sonra gelip olanları dinlerdim.
Belki evine bile gelmeden kaçmıştır.
Daha fazla adamı bulaştırmanın anlamı yoktu.
Deli gibi merak etsem de yapmam gereken fazla şey vardı.
Gurur'un evinden uzaklaşıp kendime bildiğim bir araba tamircisinden ikinci el bir araba aldım.
Plaka ve devirle falan uğraşmamak için buraya gelmiştim.
Yoksa kendime en hızlı arabalardan birini alacak param vardı.
Arabaya atlayıp mahalle aralarındaki bir kuaförün önünde durdum.
Kuaförden içeri girdiğimde iki üç kişi vardı.
''Selam''
''Selam abla ne vardı?''
Sanki tamirciye geldim.Hem ne ablası..
''Boyama''
20 li yaşlarda bir genç gelip saçımı tuttu.
''Boya var mı saçında''
''Hayır yok''
''Ne renk istiyorsun''
''Sarı''
''Nasıl sarı''
''Yav işte sarışın olmak istiyorum''
''Açma boyama yapacağız biraz pahalı olur''
''Tamam olsun ne kadar sürer''
''Bir saate hallederim''
''Başla o zaman''
Kuaför koltuğuna oturduktan sonra saçlarımı önce açtılar.
Sonrada boyamaya başladılar.
Bu sırada çocuk bir dakika bile susmadan diğer kadınla dedikodu yapıyordu.
Sokakta kim kiminle ne yapmış her şeyi öğrenmiştim.
Asıl muhbir kuaförde yetiştirilmeliydi.
Bu ne abi bir saatte kafamı s*ktiler .
İşlem bitince şöyle bir kendime baktım.
Aslında hoş olmuştu.
Ellerimle saçlarımı okşadıktan sonra kuaförden makyaj yapmasını istedim.
Kuaför ağır sayılabilecek bir makyaj yaptıktan sonra kırmızı ruju alıp cebime attım.
Oldukça farklı görünüyordum.
Kuaförün parasını tam ödedim.
Kafamı şişirdikleri için bahşiş falan vermedim.
Kuaförden çıktıktan sonra kendime bir mağazaya girip siyah boğazlı , cekete benzeyen bir üst aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHBİR (Tamamlandı)
AksiTopuklarımdan çıkan ses harabede yankılanırken kulağıma gelen tehlikeli bağırışla duraksadım. ''SEZA!'' Arkamı dönüp Ömer'in yüzüne baktım. Ömer'in yüzünde hayal kırıklığı karışmış öfke vardı. Bu bakışları çok iyi biliyordum. Sessizce fısıldadım. ''...