Bölüm 15

10.4K 784 15
                                    

Arkadaşlar bölümleri kısa kısa yazmamın sebebi sık sık yayınlamak istediğim içindir.

Keyifli okumalar....


Seza'nın Ağzından

Önderle yaptığımız kısa görüşmenin ardından koğuşa geri getirildim.

Kısa bir iş de Önder için yapacaktım.

Ondan sonrası temiz hayat.

Umarım tahmin ettiğim gibi olur.


Müdür yarın sabah tahliye edileceğimi söyledi.

Görüntüleri kimin savcıya ulaştırdığını tahmin edemiyordum.

Karga imana gelmiş desem bu imkansız

Hem görüntülerin onlarda olmadığını Şefik söylemişti.


Koğuşa girdiğimde Cansel koşarak bana sarıldı.

''Geçmiş olsun canım benim, nasılsın?''

''Sağ ol Cansel, iyiyim nerede o''

''Kim?''

''Bana tuzak kuran sürtük''

''He o mu? Senin gittiğin  gece tuvalette biri sıkıştırmış.Fena dayak yemiş hala revirde''

Şaşkınlıkla Cansel'e baktığımda tek gözünü kırpıp beni yataklarımızın olduğu yere götürdü.

Bana bırakmadan Cansel işini halletmişti.

''Sağ ol ama ben halledebilirdim''

''Biz eski dostuz unuttun mu? Sana hata yapan bana yapmış sayılır.İlk günden huzur vermediler sana hücre de nasıl kalabildin''

''Kaldım işte bir şekilde zaten yarın sabah tahliye olacağım''

''Ne?''

Cansel'in çığlığıyla herkes bize baktı.Sessiz bir şekilde konuşmama devam ettim.

''Gerçek görüntüleri birisi savcıya vermiş,anlayacağın suçsuz olduğum ortaya çıktı''

''Canımsın, nasıl sevindim anlatamam ee çıkınca ne yapacaksın?''

''Ufak bir işim var onu hallettikten sonra ne yaparım bilmiyorum''

''Karga peşini bırakmaz, yurt dışına git orada kolay kolay bulamaz''

Eskiden olsa yurt dışına çıkmak için bir saniye bile düşünmezdim ama şimdi nedense gitmek istemiyordum.

Gurur?

Acaba beni merak ediyor mu?

Onunla konuşmadan bir karar vermek istemiyordum.

Ne konuşacağız onu da bilmiyorum ya neyse.

Benim için ne düşündüğünü bile bilmiyorum.

Bir süre yardım etti diye nikahına alacak hali yok ya.

Belki de İstanbul'dan bile gitti.

''Seza kızım ahret sorusu sormadım niye daldın bu kadar''

Cansel'in sesiyle kendime geldim.

''Bilmiyorum ne yaparım bir şeyler yaparım işte, çıktığın gün seni beni alacağım Cansel, o şerefsizin de bana adresini ver ben işini bitireceğim''

''Seza yeter artık belaya bulaştığın, ben kendi başımın çaresine bakabilirim''

''Ben bir şekilde bulurum biliyorsun o yüzden beni yormadan adresi ver, sen çıkmadan halledelim şu işi''

''Tamam tamam veririm,hadi sen biraz uyu hücrede bir yatak yüzü görmemişsindir ben başında beklerim''

''Ne beklemesi saçmalama''

''Şuradan seni sağ salim çıkaralım Seza sonra ben bol bol uyurum merak etme''

İnsanın arkadaşı olması güzel bir şeydi.Sık sık görüşmesem de Cansel gibi bir çok dostum daha vardı.İyi ki varlar.

....

Sabaha kadar deliksiz uyumuştum.Sabah gözlerimi açtığımda Cansel'in hala uyumadığını görmek beni şaşırtmadı.Gözlerimi ovuşturarak yattığım yerde doğruldum.

''Hiç uyumadın mı?''

''Arada kestirdim merak etme,sen nasılsın iyice dinlendin mi?''

''Hemde nasıl, hadi şimdi sen uyu biraz''

''Sabah oldu zaten sonra uyurum sen hazırlan bir saate gelirler''



Cansel'in de dediği gibi bir saat içinde gardiyanlar gelmişti.

Diğer kadınlarla hiç muhabbet etme fırsatım olmadığı için sadece Cansel'le vedalaşmıştım.

Bıçakladığı adamın adresini zar zor ondan aldıktan sonra sıkıca sarılıp ayrılmıştık.

Öncelikle müdürün odasına gidip içeriye girmeden önce yanımda olan eşyalarımı bana teslim etti.

Cep telefonumu açmadan cebime atıp diğer eşyalarımı da ceplerime koydum.

Hazır olduğumda hapishanenin kapısına geldim.

Sadece bir kaç gün burada kalmama rağmen sanki yıllardır oradaymışım hissi içimdeydi.

Özgürlük tarif edilemez bir mutluluktu.

Büyük kapı açıldığında kendimi hemen dışarıya attım.Sağa sola bakmaya fırsat bulamadan siyah bir araba önüme geldi.

Arabanın kapısı açıldığında Önder arabadan inip elini uzattı.

Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip uzattığı elini sıktım.

Arabanın kapısını açıp binmem için yer açtığında tereddüt etmeden arabanın içine girdim.

Önder diğer kapıdan girip yanıma oturdu.

Öndeki adama hareket etmesini söyledikten sonra bana döndü.

''Hazır mısın?''

Gülümseyerek cevap verdim.

''Elbette, nereden başlıyoruz''

Arabayı kullanan adamın konuşmasıyla konuya giriş yapamadık.

''Komiserim takip ediliyoruz''

Önder'le şaşkınca birbirimize baktıktan sonra ikimizde kafamızı arkaya çevirdik.

Arkaya baktığımda yüzüme istem dışı gülümseme yerleşti.

Gurur









MUHBİR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin