6. bölüm.

1.2K 68 10
                                    

Severus bir hışımla hermione'nin yanına gitti. 3-5 gündür hermione kütüphaneden çıkmıyordu. Yaptığı pek birşey yoktu. Tüm okul eski haline dönmüştü. Severus dışında çünki o sevdiği kızın böylesine grursuzca birşeyler yapışını izlemeyi istememişti. Hermione kendi masasında oturmuş parşomenleri güzel el yazısıyla doldururken severus onu 2-3 dakika arlıksız izledi. Sonra ona doğru adımlar attı. Kızım tam yukarısındaki hoş pencereden sızan güneş ışıklarının kızın karamel rengi saçlarına vurup onu ışıl ışıl yapması her zamanki gibi bu günde severusu en derinlerinden güçlü bir bağ ile hermioneye itmişti. Kızın güzelliği, zekası, iyi niyeti, dik duruşu, hep güçlü kalması severusun ona itilmesinin nedenlerindendi. Ama şimdi hermione'nin yaptıklarına pekte bir anlam yükleyemiyordu. Hermione black'le eskisi kadar iyi rol kesemiyordu. Dikatli bakan herkes.. Hayır! Sadece severus kızın ne kadar sahte gülümsediğinin farkına varmıştı. Neyseki hermione ne olursa olsun eskisi gibi her fırsatta ona yaklaşan ucube black'e daha az samimi davranıyordu. Bu bile severusa umut doğurmuştu. Yinede hermionenin neden kendi kurallarını hiçe sayarak böyle bir şey yaptığını merak etti.

Kız güzel kehribar rengi ışıltılı gözleri ile severus'a baktı. Yakışıklı değildi. Yada muhteşem değildi. Ama hermione zaten dış görünüş insanı değildi. Severus hermione'yi hep zekası ile etkilemişti. Hermione ona yetişmek için çalışmaya başlamış daha sonraları ise sırf ders çalışmak daha iyi diye kafasını kitaptan kaldırmayan biri haline dönüşmüştü.

İkisininde birbirlerini ne derece etkilediklerinden haberi yoktu. Severus tam hermionenin karşısına oturdu. Hermione toplanmaya başladı. Severus onu bileğinden yakaladı. Artık kaçmak yoktu. Hermione beğensede beğenmesede ona bir çift cevap borçluydu. Hermione bileğindeki severusun eline baktı.

- ne oldu severus neden beni tutuyorsun?

- herm neden onunla birliktesin?

-kiminle?

-black'le

-sirius mu?

-evet. Neden ona döndün o seni aldatmadımı?

-sanane severus?

-hermione bana bir cevap borçlusun. Dana anlatacaklarım var dedin. Bana buluşacağımızı söyledin. Ama gelmedin. Seni bekledim ama yoktun. Şimdi bir anda o pisliğe geri döndün. Ne yani seni aldatan bir zavallıya dönebilecek kadar zavallımısın?

-sanane?!! Sanane ha sanane? Neden ilgileniyorsun senin şu an lily ile ödev yapıyor falan olman gerekmezmi?

-bana sanane diyorsun ama lily ile ne yapıp yapmayacağıma karışabileceğinimi sanıyorsun?

-bak severus. Ben sana...

-hermione! Yine neden bu adamlasın. Ve o senin bileğini neden tutuyor!!!

Arkadan gelen bir adet sirius'un sesi hermin lafını bölmüştü. Eğer sirius gelmeseydi severusa onu sevdiğini itiraf edecekti. Severus ayaklanmıştı. Kavga çıkacaktı. Ama hermione araya bile giremeyecek kadar aciz hissediyordu. Duyguları yıllarca toplanmıştı ve ona saldırıyordu. Duygu seli, mantık duvarlarına çarpıp çarpıp onu aşındırıyordu ve patlamasına az kalmıştı.

-bu seni ilgilendirmez sirius konuşuyoruz şimdi koca bedenini alıp gözlerime yeterince acı verdiğini kabul ederek defolup gidermisin?

Sirius sinirle ona lanet attı. Severus laneti karşıladı ve ona "Steleus" dedi. Sirius hapşırıklara boğulurken aynı zamanda gülüyordu.

-salak olduğunu biliyordum. Ama bu kadar beklemiyordum. Ciddimisin sümsükus steleus'mu?

Konu uzadıkça uzuyordu severusun ceza almak istemediği için ağır şeyler yapmadığı belliydi. Kızgınlığına esir olup lanet atacakken hermione araya bir ok gibi daldı.

ACIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin