11.bölüm

788 41 4
                                    

Severus sıçrayarak uyandı. Tatilin bitmesine 1 hafta vardı. Rüyası çok saçmaydı. Önce hermione gibi sonra kendisi gibi gördüğü rüya ise sanki gelecekten bir kesit veriyormuş gibiydi. Severus bu ilişkinin sonuçlarını tahmin edebiliyordu ama kabullenemiyordu. Eğer hermioneye zarar gelirse kendini asla affetmezdi. Yapılması gerekeni biliyordu ama içinden yapmak gelmiyordu. Sonuç olarak onu kazanması kolay olmamıştı. Bu kadar kolay teslim edemezdi. Şimdi ellerinden tutsa ve benimle muggle gibi yaşa kaçalım dese gelirmiydi ki? Gelmezdi. Uğraştığı didindiği herşeyi bırakıp neden onunla gitsindi ki zaten?

Biraz yatağında doğruldu ve düşünmeye başladı. Tüm bencilliği ile hermioneyide kendi lanet hayarına sürüklemelimiydi yoksa onun mutluluğu için ondan ayrılmalımıydı?

2 yıl sonrasından...

-Bence bu gün jameslere gidelim. Hem önemli birşey falan var dedi.

- peki olur. Zaten nişanlarından beri görüşmüyorduk.

-ah az daha unutuyordum. Ailen ile tanışmaya ne zaman gideceğiz sevgilim?

-bilmiyorum sirius. Emin değilim. Okul yeni bitti. Bakanlık için çalışmaya yeni başladık. Seherbazlar olarak acele etmiyormuyuz sencede?

-göreve gitmiyoruz herm. Annen ile tanışacağım. Beni zaten biliyorlar değilmi? Sorun ne?

-bilmiyorum. Haklısın tanışsan iyi olacak.

Severus...

Severus buz gibi bir suratla evde dolanıyordu. Ölüm yiyen olduğundan beri birkaç hafta olmuştu. İki gün öncede hermionenin seherbaz olduğunu duymuştu. Suratı iyice asıldı. Hayat ona gülümsemeyi çok görüyordu. Ve tabiki sirius ve hermionenin yeniden birlikte oldukları haberide yayılmıştı etrafa. Severus ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Başarı daima onu kovalamıştı ama hermione olmadan severus daima eksikti. İki yıl önce çok kötü bir karar almıştı. Zamanı geri çevirip bu hatayı düzeltmenin bir yolu olsaydı hiç düşünmezdi. Ama yoktu. Şimdi yapmak istediği tek şey hermioneye sarılmak olsa bile lordunun yanına gitmeliydi. Onun istediği şeyleri yapmalıydı. Lily ve james evlenmişti muhtemelen 1-2 ay olmuştu emin değildi. Okul biter bitmez evlenmeleri saçmaydı. Aklına o anı geldiğinde gülümsedi.

...

Severus okula dönüş günü istasyona giderken hermioneyi almıştı. İkili birbirine sarılmış sonrada el ele tutuşup istasyona kadar öyle yürümüştü. Hemione tam istasyona girecekleri zaman onu durdurmuş ve boynuna sarılıp kulağına 'ben seni seviyorum severus. Ve asla seni sevmeyi bırakmayacağım. Bir gün benden ayrılırsan seni sevmeyi asla bırakmayacağımı unutma tamam mı?' demişti. Severusta 'bir gün seni bırakırsam bile daima seni sevdiğimi bil. Biryerlerde ne olmuş olursa olsun seni sevmeye devam ediyor olacağım'

...

Gözlerinden yazaşça süzüldü yaşlar. Onu bırakmayı asla istememişti. Ne olursa olsun onu sevmeyi bırakmamıştı. Onunla olan her anısını öyle ustaca kilitlemiştiki kalbine beyni bile onunla olan anılarını bulamazdı. Onu sevmeyi bırakmak severusun yapmayı asla ama asla bırakmayacağı bir alışkanlıktı. Hermiome severusun hayatına anlam katan tek şeydi.

Bazen diyordu. O lanet konuşmayı asla yapmamış olsaydı. Lucius'u hiç takmamış olsaydı. Aşkını savunsa ve onu korumaya çalışsaydı. Başarabilirdi. Ama yapmadı. Bunun yerine bir slytherinli gibi davranmaktan bir saniye olsun utanmadan kurnazlık edip kolaya kaçmıştı. Hermione olmadan yaşamaya mahkumdu. O bunu hak etmişti.

...

Severus artık ne yapması gerektiğinden emindi herm ile ayrılmalıydı yoksa herm ölecekti. Lucius onu alelen tehtit etmişti. Herm artık güvende değildi. Ayrılmalılardı. 6. Sınıf boyunca hermi hiç yanından ayırmamıştı. Sirius ise hermden hiç ayrılmamıştı. Şimdi ayrılırsa sirius onu geri vermemek üzere alırdı. Ama yapmak zorundaydı. Acı çekip çekmemek umrunda değildi tek istediği hermin yaşamasıydı.

Severus nasıl konuşacağını bilmeden hermin yanına gitti. Akşam yemeğinden sonra kütüphaneye gel dedi. Herm mutlulukla gitti severusunun yanına ama severus hiçte beklediği gibi davranmamıştı. Hemin karşısına oturdu. Ona ciddi ve soğuk ifadesiyle baktı.

" sıkıldım bulanık. Artık oyun yok. Seni sevmiyorum buraya kadar"

"ne? Ne saçmalıyorsun sev?"

"bana öyle seslenme. Dalga geçtim diyorum seninle arkadaşlarımla arkandan güldük sana"

"severus. Delirdinmi sen?"

"ya ne yüzsüzsün. Şaka yapmıyorum dalga geçtim senle. Oyun oynadım. Bırak artık peşimi."

Hermione kalktı severusa çok sağlam tokat attı. Ağlayarak gittiği kütüphanede dünyası başına yıkılmış bir genç adam bıraktığını asla bilmeden.

...

Severus asla ama asla hermioneyi görmemişti tekrar. son senelerinde çok ortak dersleri yoktu. Ve biri geldiğinde diğeri olmuyordu. Okul bittiğindeyse severus ölüm yiyen olmuştu Hermse seherbaz, düşmanlıkları tescillenmişti. Geçmiş değişmiyordu. Hermin onun için döktüğü göz yaşları silinmiyordu. Severusun hala dökülen göz yaşları kaybolmuyordu. Mutlulukları uzakta ve geçmişte kaybolmaya yüz tutmuş anılardı.

Herm

-hadi artık mione lily ve james önemli birşey dedi.

-geliyorum.

Hermione çantasını aldı. Arabaya bindi. Muglle arabası kullanan bir sirius görmeye hala alışamamıştı. Herm arabaya biner binmez gaza basan sirius yola odaklanmış durumdaydı. Hermse siriusa bakıyordu. Gördüğü kişi farklı olsa bile sirius'a bakıyordu.

-ne o yakışıklıyım diye gözlerini alamadığını biliyorum ama bu kadar belli etmezdin.

Siriusun boğuk kahkahasının eşlik ettiği bu cümle hermde "gördüğüm kişi baktığımdan daha yakışıklı ve mütevazi" deme isteği uyandırsada sirius ile arasını bozmak ona pekte hayırlı bir durum olarak dönmeyeceğinden sustu ve "hiç" dermişçesine başını salladı. Lily ve james'in godric's hollow'daki evine kadar başka bir konuşma geçmedi aralarında. Eve gittiklerinde ise manzara mükemmeldi. Her yerde süsler vardı. Yılbaşı veya özel günlerden biri değildi ama bu kadar özel süsleme önemli birşey için olsa gerekti.

-lily neyi kutluyoruz?

-aynen james önemli deyince kötü birşey var sandım.

-önemli birşey zaten ama bizim anne baba sizinse teyze ve amca olmanızın nesi kötü acaba?

-ne? Teyzemi?

-amcamı?

-evet çünki hermioneyi çocuğumuzun vaftiz annesi seniyse vaftiz babası ilan ettik. Siz bizim güvenebileceğimiz tek insanlarsınız.

-bu çok... Çok güzel bir haber. Teyze oluyorum!

Mutluluk paylaşılabilirdi. İçindeki fırtına sönmese bile bastırılmıştı. Herm bu küçük bebeğin başına gelecekleri bilseydi bu kadar mutlu olurmuydu? Yada onu büyütenin annesi değilde kendisi olacağını bilse?

Bölüm sonu...

ACIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin