Sonda ki notu okuyun önemli
Bu bölüm beni yanlız bırakmayarak yorumları ile destek olan bymorgan'a itafen yazılmıştır.
Snape yavaşça dumbledore'un odasına gitti. Hayatının normal olabilmesi için ne kadar uğraştığımı düşünürsek tepetaklak olmasını istemiyorum. Sonuçta herm'e birşey olursa bu benim sonum olabilir. Ona birşey olursa muhtemelen ölürüm ben.
Dumbledore'un odasına girdiğimde bana baktı ve gel diye işaret verdi. Yanına gittiğimde oturmamı söyledi
-sorununuz ne bay snape?
- profesör dürüst olacağım dört ay kadar önce bir kaç slytherinli arkadaşım beni lord'un kendi saflarında görmek istediğini söyledi. Kabul etmedim. Ama yine aynı arkadaşım benim değer verdiğim birine zarar vermek ile tehtit ediyor beni.
-bay snape eğer arkadaşlarınızın veya arkadaşınızın isini...
-asla profesör sizden bana yardım etmenizi değil hermioneye yardım etmeniz gerektiğini söylemeye çalışıyorum ama bu arkadaşlarımı ispiyonlayacağım anlamına gelmez.
-demek değerliniz bayan granger...
-profesör...
- onu gryffindorda koruyabilecek insanlar lazım aklımda bir iki kişi var bilgilendirmeniz için teşekkürler bay snape çıkabilirsiniz.
Severusun içine bir rahatlama gelmişti. Şimdi istediğini yapabilirdi. Sevdiği kadını koruyabiliyordu ve voldemorttan yana değildi.
.....................................................................
Günlerden cumartesiydi. Gazeteler sebepsiz bulanık ölümlerini yazıyordu. 7. Sınıftan 1. Sınıfa kadar herkes korku ve endişe içindeydi. Dumbledore ise insanların kafası dağılsın diye yeniden hogsmeade gezisi düzenledi. Severus gitmiyordu. Hermionede gitmiyordu. Sadece o ve hermione bir gün geçireceklerdi. Tam bir haftadır sevgilisi ile sadece göz göze gelebilmişti. O içindeki tüm aşkı kusarcasına itiraf etmek için hazırdı. Ama binaları, voldemort, statü herşey onlara karşıydı. Bir ailesi olmadığı için ilk defa mutluydu. Snape birde onların baskısına katlanabilirmiydi bilemiyordu.
Hızlıca kütüphaneye gitti. Görevli kadın bile yoktu. Kimse görmemişti. Severus hogwarts'ta ki ilk yılında kütüphanede bir oda keşfetmişti. Orası onun özel yeri olmuştu. 6 yıl boyunca severus orayı kendi tarzında döşemiş ve kaçacak yer bulamadığında oraya sığınmış kısaca herz zaman boş vakitlerini orada geçirmişti. Ama neredeyse bir aydır odanın yanından bile geçemiyordu. Şimdi biraz sonra hermione'nin yanına geldiğinde severus onu gizli odasına götürecekti.
Hermioneyi tam güneş onun tepesindeki camdan sırtına vururken izledi. Bir süre öylece kaldı. Sonra canlandı ve kıza sarıldı. Hermionede çoktan erkeksi kokunun etrafını sarmasına izin vermişti. Severus onu çekiştirmeye başladı. Hermione itiraz etmeksizin onun ardından giderken düşündüğü tek şey ellerini önünde duran gencin omuzlarına ulaşmış saçlarına daldırıp kendi dudaklarını onunkine bastırmaktı. Odanın bulunduğu rafa gelip içeri girmek için çektiği kitap tam karşılarındaki rafın dönüp onlara güzel ışıklı bir yol açmasını sağladı. Severus onu içeri çekti. Sonra kapı kapandı. Şöminede hala sönmemiş sihirli ateş aslında hiç bir şeyi yakamayacak kadar zayıf olsada ortalığı bayağı ısıtmıştı. Severus sadece o odaya çıkan koridorun mavi ışık saçan duvarına hermioneyi yaslarken hermionede aklındaki şeyleri eyleme geçirmişti. Severus öpüşmenin verdiği yoğun duygu seline kapılıp hermione'nin ayaklarını beline çıkardı ve hermione de bacaklarını severusun beline doladı. Severus onu duvarla arasında iyice sıkıştırdı ve öpücük derinleşti. Severus durması gerektiğini biliyordu. Hermione'de. Ama ikiside bunu derinden bir sevgiyle isterken kolay olmayacaktı. Severus kızın kalçalarında olan ellerinden birini kızın göğüslerine attı. Herm ufak bir inleme ile karşılık verdi. Normalde bunu yapması severus için kötüydü ama sanki herm'in inlemesi ile severus gerçek hayata dönmüştü. Duygusuz maskesini takıp kızı kucağından indirmeden odadaki koltuğa kadar taşıdı. İkili tek kişilik koltuğa çift kişi oturmuşlardı. Hermione severusun kucağında daha rahat bir şekil aldı. Severusta onun kafasını boynuna koydu. Hermione gözlerini kapattı. Severusun kokusu hermioneye hiç iyi gelmiyordu. İradesini kaybediyordu ve herm iradesinin kırılmasını pek sevmezdi. Hermione elini severusun kalbinin üzerine attı. Severusta hermionenin elinin üstüne elini koydu ikisi aynı anda "daima" dedi. Bu onların birbirlerine hep seni seveceğim deme şekilleriydi. Hermione başını severusun kendisi için yaratılmış çıkıntılı boynuna gömüp kokuyu beyninin her hücresine yazdı. Hermione sanki en baştan beri onun için dünyaya geldiğini hissetti.
Birkaç saat olmuştu. Hermione yattığı yerden kalktı. İkili uyumuştu. Muhtemelen öğrenciler gelmiş olmalıydı. Snape yavaşça kapıyı içerden açtı. Ortalıkta kimse yokken hermione ve severus dışarı çıktılar ve son kez öpüşüp ayrıldılar. Zor özlem dolu bir haftaya başlamaya hazır değillerdi ama yapacak birşey yoktu. Ayrıldılar ve ayrı ayrı ortak salona gitmeye başladılar. Hermione kendi severus kendi masasına oturdu. Lily hermin gelmesini bekledi ve yanına oturur oturmaz "neler yaptınız bakalım" gibisinden bakışlar attı. Hermione sonra anlamında göz kırptı ve ikisi gülerek başka şeyler konuşmaya gayret gösterdi ama severus lucius'un yanına oturduğunu farkettiğinde kaçamamıştı.
-bittin sen snape. Lord senin cesedini istiyor.
-o zaman ona cesedim gidecek malfoy beni rahat bırak.
-sana yardım etmeye çalışıyorum. Zaten kendi isteğinle lorda katılacaksın uzatma işte ve lorda katıl. O yaşlı bunak dumbledore sana güç konusunda yardım edemez. Onlara bak. Sirius potter hatta pettigrew bile seni eziyor. Gücün sende olmasını istediğin herşeye sahip olmayı istemezmisin?
-isteyebileceğim herşeye sahibim. Seni dinlemeyecek kadar zeki olan bir beyin ve güçlü bir iradeye. Sağlığa ve düzgün davranışlara... İsteyebileceğim her şeyden daha fazlasına sahibim.
Son cümleyi hermioneyi aklından geçirerek söylemişti. Lordun onu ilk istediği zamandan beri zihnini kapatmayı çok iyi bir şekilde öğrenmişti. Bu yüzden düşüncelerinden rahatsızda değildi. Lucius severusun yüzündeki keyifli ifadeden sıkıldı ve onu bir tarafa itip masadan kalktı ve "aynı tarafta yer aldığımız zaman sana güleceğim deli melez!" diyip salondan çıktı.
Severus gittikçe daha çok tedirgin oluyordu. Bu işin sonucu iyi olamazdı.
Lily james ve sirius birbirlerine bakıp duruyordu. Neşeleri yoktu. James ve lily sevgili olduklarımdan artık gülünecek saçma tekliflerde yoktu. Hepsi aynı anda hermione'ye döndü. Gidip başka birkaç gryffindor ile kahkahalara boğulmuş gülüyordu. Lily ve james konuşuyordu ama sirius ile birlikteyken onlarla takılmıyordu. Bu grubun neşesi hermioneydi dedi içinden lily aslında sirius ve jamesin de aynı şeyi söylediğini bilmeden.
Bölüm sonu. Lütfen yorum yapın. Yorum yapan insanların benim için değerli okurlar olduğunu bilmenizi istiyorum.
Olaylarımızın başladığı yerdeyiz yani biraz yorumla destekleseniz hiç fena olmaz hem bölümlerde erken gelir. Bu arada bymorgan'a teşekkürler bana yaz diye ısrar edip durdu ve bölüm geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIYOR
Randomhermione granger çapulcular zamanında doğmuş olsaydı. YİNE AYNI KARAKTERE SAHİP OLURMUYDU? Çift : sevmione konu: hermione ve çapulcular zamanı yer: hogwarts tanıtım: -Bir arkadaşa sahip olmak ayrı bir dosta sahip olmak ayrıdır bulanık! -bunu bana s...