KİM | 5

475 16 6
                                    

Saat, 01.30. Ella Eyre- Waiting All Night. Belki de Sam Smith-Stay With Me (Alex Goot cover önerili).

Bir nedenden ötürü melodram içerikli bir filmin kendini eğlendiren parodi karakteriyken, yine bir nedenden ötürü psikolojik gerilim içerikli bir filmin kara mizaha sahip bir başka karakteriyle kimliğini arayan birine dönüşüyordum. Yukarıdan bir kamera tüm hayatımı kayda alıyor olsaydı eğer, muhtemelen komedi içerikli sahnelerime yeni bir başlık eklenecekti. Romantik-komedi başlığı altına bodoslama giriş yapacak olan tatilde elbette kara mizaha sahip Adelina'nın pek katkısı yoktu. Tamam, diğer zamanlarda olduğu gibi kendini kilitlemediği doğruydu. Dahası durgunluğu bana katkı sağlıyordu. Tabii eğer bir liste yapmış olmasaydım tüm film bu tatilde bitebilirdi. Gökyüzünden hayatımı çeken kameraman, yarıda kesilmiş bir finalle filmi izleyiciye sunar ve büyük bir nefret alırdı.

"Birileri tilki besliyor, anlaşılan."

Belgin ablanın sağlıklı sesiyle dizlerime sürtünen köpeğin farkına yeni vardım. Boş anımda yakalanmanın getirdiği hisle gülümsemeye çalıştığımda, "Beyninde tilki besliyorsun diyorum da paşamız hâlen uyukluyor," dedi başını sallayarak. Yanımdaki sedire serili mindere oturduktan sonra numaralı, şık gözlükleriyle otel bahçesini taradı. Aradığı şeyi bulamamış olacak ki meraklı bakışlarını bana çevirerek "Arkadaşın nerede?" diye sordu.

"Kütüphaneni sevdi." Bacaklarıma sürtünen sarı tüy yumağında parmaklarımı gezdirdim. Sevimli tüy yumağı bundan hoşlanmış olmalı ki, gözlerini kısarak koca dilini sarkıttı.

Belgin abla hayretle "Sen de burada oturuyorsun yani," dediğinde "Oturmayayım mı?" dedim bakışlarımı ona çevirerek. Ses tonu öyle bir çıkmıştı ki burada oturmam, yapmam gereken en son şey olmalıymış gibiydi. Sorum üzerine kibarca gülüp başını iki yana salladı.

"Oturmana sözüm yok Arasçığım. Ama üçüncü gününüzde emekliler gibi davranmayın."

Emekli. Sanırım Adelina'yı bu kadar az tanıyıp da tanımlamada kullanılacak en doğru kelimelerden biri olabilirdi. O, emekli ruhuyla doğmuştu. Kahkaha atmamaya çabalarken "Kendine vakit ayırmak istiyor," diyerek arkama yaslandım. Sarı golden, sahibinin yanına zıpladı.

"Alaçatı sokaklarında kendine vakit ayırmalı o zaman. Onu butiklere götürmeyi dene acemi âşık."

Bordo ojeli tırnakları saçlarımı karıştırırken, arkadaşının oğluyla eğlendiği için oldukça keyifli görünüyordu. Eli saçlarımdan ayrılır ayrılmaz saçlarıma şekil vermeye giriştiğimde "Şuna da bak," diye alaycı bir sesle konuştu. Yaşları ne olursa olsun şu kızların arkadaşlıkları korkutucu olabiliyordu. Annem ve arkadaşı da muhtemelen çocuklarının dedikodularını yapıyorlardı. Mesela bu sabah ikisinin telefonda yaptıkları şey tam olarak buydu.

"Adelina alışverişten pek hoşlanmaz."

"Her kız alışverişten hoşlanmayabilir ama para harcamaktan hoşlanır. İlgisini çekecek şeylerin satıldığı bir yere götür ve bugünü hatırlatacak ufak bir şeye para harcayın."

Boğazımı temizleyip sesimi centilmen statüsüne yükseltip "Belginciğim bugün formunda görünüyorsun," diye takıldığımda, dizime vurarak "Eşek seni!" diye söylendi kibar bir kahkaha atmadan hemen önce. Gülüşümle ona eşlik ederken, çalan telefonumla özür dileyerek yanından ayrılmam gerekti. O da bir başka müşteriyle ilgilenmesi gerektiğini söyleyerek içeri geçmişti.

"Efendim Buse?"

Kendi sesim tekrar bana geldiğinde hoparlörün açık olduğunu anladım. Oturduğum yerden kalkıp adımlarımı taş konağın içine doğru atmaya başladım. Birbirini yalayan iki kedinin yanından geçerken bir basamak çıkmam ve mutfakla geniş kahvaltı masasının arasından geçmem gerekmişti.

KÖTÜNÜN İYİSİ▪MAVİ [II.kitap]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin