Yağmur yaģıyordu . Okulun bahçesinde kimse yoktu. Çünkü ders saatiydi. Aslında bizimkilerde yanımda kalmak istemişti ama yanlız kalmak istediğimi söylemiştim .
Sabah kalktığımda her şey doğalmış gibi davranmıştı annem ve babam . Sanki hiçbir şey olmamış gibiydi . Serviste yine rüzgar la oturmuştuk ve biraz sohbet ettik . Sanki her şeyi biliyordu ama bi o kadarda bilmemek istiyordu . Beni sınıfıma kadar getirip bırakmıştı . Sınıfa girdiğimde herkesten bi çığlıklar bi tezahürat lar gelmişti . Buna karşın sadece sırıtıp yerime geçmiştim . Tam hoca derse girerken yağmur başlamıştı ve ben izin istemiştim . 11. Sınıf olduğumusdan kimse bizi takmıyordu . Aşağı inip bizim bankın oturma yerine değil yaslanma yerine oturmuştum . Ben orada sırılsıklam olurken birinin yanıma oturduğunu anladım . Ardından gözlerimi açtığımda iki çift mavi gözün bana baktığını gördüm . Bu çocuk niye benimle bu kadar çok ilgileniyordu ki . Farkında olmadan ağlamaya başlamıştım . Birkaç dakika sonra yanağımda bir elin gözyaşlarımı sildiğini hissettim . Gözlerimi açtığımda o kas yığını bana öyle bir bakmıştı ki sanki gerçekten de beni önemsiyor gibiydi . Ardından bir an ne olduğunu anlamadan sarılmıştık . Kesinlikle duygusal bir şey değildi . Sadece sarılmaya ihtiyacım vardı.
'Özür dilerim 'dedi. Ne demek istediğini anlamamıştım . 'seni böyle görüpte hiçbir şey yapamamak bana çok ağır geliyor anlıyor musun ?çaresiz kalmak çok acıtıyor canınımı , seni de kaybetmek istemiyorum anlıyor musun ?'sonra bir ağlama geldi ondan. Sessiz bi ağlama ama. Sanki belli etmek istemiyormuş gibiydi .
Ardından yüzümü avuçlarının içine alıp 'sende gitme deniz. 'dedi . Ne olduğunu ben bile anlamamıştım . Son yarım saatte ne yaşamıştım . Her şey çok tatlıydı ve sanki hayat yaşamam gereken şeyleri hızlandırmıştı . Gözlerimi açtığımda karşımda duran iki tane gamze görmüştüm önce. Biraz daha kafamı kaldırınca iki mavi göz ve şakır şakır yağan yağmurda ıslanan saçlarını gördüm . Ardından elim istemsizce saçlarına gitti . Saçlarını düzelttim. Dağınıkken gerçekten de çok tatlıydı . Hele ki okul formasıyla birlikte daha tatlıydı . Deri ceketi zaten daha bi cool gözüküyordu . Bir an salak gibi sırıtıyordum işte o an anladım bana iyi geldiğini ....
Tüm gün boyunca sadece 5 derse girmiştim . Tabii ki de Bora nın Rüzgar dan haberi yoktu yoksa beni parçalardı . Hele Burak önce kavga çıkarıp üşendiği için ortaya Çağatay ı atıp kenardan kavgayı seyrederdi . Çağatay sa gerçekten çok iyi dövüşürdü . Boş zamanlarında boks kursuna giderdi . Haa bi de basketbola bayılırdı . Burak sa daha gözkapaklarını açmaya üşenen bi ergendi . Çikolata krizi vardı . Canı çektiğinde yiyemezse büyük sıkıntı yoksa her yeri kızarırdı . Melisa tam bi Cem Adrian hayranıydı . Onun için tüm konserleri takip eder ,deli gibi adamın posterlerini alırdı. Eda ise hayattan sadece sosyal medyayla zevk alan ve sürekli her yaptığını Tweet atan bi kızdı . Beril se tam bi modacıydı. Çok tarz ve cool görünürdü. Ve bunlar benim her şeyimdi . ♥
Eve dönerken Rüzgara yaslanıp gözlerimi kapatmıştım. Birinin yanımda olması huzur veriyordu . O ise uyuduğumu sanmıştı ki bana farkettirmemek istermişcesine burnumdan gelen kanı silmeye çalışıyordu . Her şeyin farkındaydım ama sanki hiçbir şey olmamış gibi hareket ediyordum . Belki de böyle olmasını istiyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deniz Ötesi
RomanceDeniz... Hayatımda gördüğüm en mükemmel şey. Uçsuz bucaksız . Masmavi. Güçlü. Güzel. ♥♥♥ Hayatta yapılan en mantıklı şey ölmektir bence . Ama ya öleceğini bile bile yaşamak. Belki de birkaç ay önce ölseydin umurunda olmazdı ama şimdi ölmek kelim...