Ürkek gözleriyle etrafı inceledi küçük kız. Bir sürü insan vardı çevrede ufaklık çekindiği için yapışmıştı öğretmeninin. Eteğine. Kadın ufaklığı kolları arasına aldı ve hiç bırakmak istemezcesine sarmaladı. Anne şefkatiyle kucakladı. Karşıdan resmi kıyafetleriyle gelen oldukça despot görünen orta yaşlı çirkin kadına baktılar. Emin adımlarla ilerliyordu. Yaklaşık 30 saniye içinde bu Kadın aradaki mesafeyi kapatıp. Çiçek hanımın kollarındaki. Ufaklığı alıp gidecekti. Çiçeğinde canından can gidecekti Hiç şüphesiz...
Gece daha 8 yaşındaydı. Hayatla tanışmak için çok küçüktü. Çok dayanıksızdı. Haketmediği acılar yaşadı küçük kalbinin Kaldırmakta güçlük çektiği acılar. Annesi geceyi doğurmadan 5 ay önce kocası şehit olmuştu. Vatani görevine gitmiş Ama dönememişti. kız 3 yaşındayken Annesi tekrar evlendi. Ama üvey babası çok değşik bir adamdı. Sürekli geceyi kucağına oturtuyor. Telefondan. Müstehcen resimler gösteriyordu. Gece tepki veremediğinden. Sürekli elle taciz ediyordu. kız büyüdükce anlıyor. Adamdan olabildiğine kaçıyordu.
Gece 8 yaşına basmıştı. Yaşıtlarından olgundu hal ve hareket olarak. Annesi hep çok çalışır, Eve geç gelirdi. ufaklık Annesi yokken ev işlerini görürdü yine annesinin mesaiye kaldığı bir gündü. Gece işleri yapmış kardeşini uyutmuş kendiside yatağına uzanmış uykuya dalmak üzereydi. Bacaklarında bir el hissetti. Uykusu açılana kadar. Sadece 10 saniyelik bir süre geçmişti. Eller hiç durmuyor yukarlara doğru gidiyordu ani bir efleksle doğrulup ellerini ona dokunan pis ellere koydu ve var gücüyle itmeye çalıştı ama boşuna bir çabaydı. Adam ufaklığın ellerini sıkıca kavradı. " baba! Canımı yakıyorsun." Kızın feryatlarına tıkamıştı kulaklarını rahmi bey. Duymuyordu Kızın içindeki fırtınaları. Duymuyordu sessiz çığlıkları. Görmüyordu. Üveyde olsa kızının göz yaşlarını. kızın daha süt kokan dudaklarına sürdü içki kokan pis dudaklarını. Ne istiyordu 8 yaşında bir çocuktan? her gün altına aldığı sürtükler. Neyine yetmiyorduda. El kadar bir kız çocuğunu arzuluyordu? Odada. Gecenin sessiz çığlıkları dışında bir ses daha duyuldu. "Aba!" Adam odaya girişi ardındandan tüm önlemlerini almıştı evin tüm ışıklarını kapatmıştı ama odanın kapısını açık bırakmış bu da. Su içmek için kalkmış 4 yaşındaki küçük yıldıza yakalanmalarına sebep olmuştu. Gece şoka girmiş baba müsvetresinin altından kalkarak kardeşine koştu. "He abam söyle" dedi sevecen çıkmasını ümit ettiği ses tonuyla...
Hâlâ gözlerinden yaşlar akıyordu. Ama karanlık yüzünden kardeşi görmediği için şükür etti. "Aba. Suşadım" kardeşinin kelimeleri kendine göre çevirişi azda olsa gülümsetti Ufaklığı. Kardeşini alıp mutfağa. Götürdü. Karanlıkta göz gözü görmüyor ortamda ki tek ses attıkları adımların halıda çıkardığı hışırtılardı. Gece de korkuyordu yıldız da ama ışığı açma riskine giremezdi. Gece ağzında kan tadı vardı. Ve kafasını çarpmıştı. Annesi gelene kadar dikkat çekmemeliydi. Kardeşini annesi gelene kadar oyalamalıydı. Bu adamla yanlız kalamazdı yarım kalan işini bitireceğini anlamak çok zor değildi. Gece önce kardeşine Su verdi. Sonra atıştırmalık hazırladı. Yıldız suyu içerken bardağı kırdı. Kızacak sandığı ablası bu olayı. Resmen sevinçle karşıladı.daha fazla daha fazla zaman kazanmaktı çünkü...
Yıldız yemeğini yiyince. Hiç ihtiyacı olmadığı halde ablası tarafından zorla. Lavaboya bile gönderildi. Kendiside lavabonun kapısı önüne çöküp iç çeke çeke ağladı.
" Ağlada. Bakalım. Ağla. Ağlamak seni kurtaramaz. Bunuda bil!"
Babasının söylediği bu sözle ağlaması şiddetlendi küçük Kızın. Kapı açılıp uzun holün ışığı yanınca. Gece oturduğu yerden fırladı. Kapıda ayakkabılarını çıkaran annesine doğru koşup sarıldı. Annesi ani bir şekilde itti küçük bedeni. " of çekil be. yorgun argın Eve geliyorum. Senimi avutacağım?" Lavabodan çıkmış yıldıza gözü kayan kadın hiddetle sarstı geceyi.
" bu kız Niye ayakta kız zilli? Niye uyutmadın Çocuğu?"
sadece ağlıyordu Gece. Kelimeleri kaybolmuştu sanki. Annesi yüzünün halini bile sormuyordu. Kadın içeri girince pencere kenarında sigara içen kocasına yöneldi. Sarıldı hal hatır sordu. Hani yorgundu? Gece bir süre durumu açıklamaya uğraştı. Aldığı cevap. Oldukça sert bir tokat oldu az önceki kızının sarılışını reddeden yorgun Kadın O herifle cilveleşirkende. Öz çocuğuna vururkende. Hiç yorgun görinmüyordu annesinin vurmasına alışıktı da O sözler bıçak gibi girmişti. Yüreğine."Baban olacak Adam geberip gitmese onundamı altına yatacaktın küçük fahişe?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL RENGİ WATTYS2018 (Gül Rengi 1)
RomantikUmutların bittiği yerde. Tüm çarelerin çare etmediği bir zamanda. sevdim seni gül renginde.