GECE PARS
Ceyhun öyle bir bakıyordu ki o gözlerde gördüklerim ölmekten beter etti beni. Söylediği şeyler birer iğne olup batıyordu tenime. Acıtıyordu! En derinlerimi.
- Ceyhun ölmeye çalışmadım ben!
-ne anlatıyorsun gece! Sus artık ne sanıyorsun ha? Dünyada tek aşağılanan insan senmisin lanet olsun sen salaksın hala büyümemiş o 8 yaşında ki rahmetli annemim eteğine yapışan küçük kızsın! Büyü artık büyü. Hayatın sana verdiği acıları alt et artık gece. dayımı teyzemi beni hatta akımı bile yıkıyorsun! akım ilk defa bir kıza arkadaş gözüyle baktı sana çok değer verdi sen bu boktan hastane yatağında ölü gibi yatarken başında bekledi bizim gibi!
Ceyhunun söylediklerine verecek cevabım yok. Haklı. Acı insanı olgunlaştırır derler. Ben git gide küçülüyorum belkide bu acılar yüzünden eziliyorum.
- sana ağla diye Anlatmadım bunları.
Ceyhun söyleyene kadar ağladığımın bile farkında değildim.
- gece iyi ol artık bırak insanlar konuşsun bırak sana fahişe gözüyle baksınlar ne olmuş? Onlar öyle dedi diye fahişe mi oldun? Sen sadece bir papatyasın o kadar. Ama dalında güzelsin gece bizimle güzelsin. yalvarırım benim için.. Bizim için iyi ol iyi olmaya mecbursun.
- ceyhun seni çok seviyorum, bana verdiğiniz bu aileyi çok seviyorum.
IŞIK KAYACAN
Ah! Geceyi hastaneye getirene kadar canımdan can gitti. Şu kısacık zamanda ona çok alıştım ona bir şey olma düşüncesi beni öldürüyor. Çok narin hassas. onu böyle görmek en son isteğim oldu artık onu camdan bir kutuya koyup cebimde taşımak mümkün olsaydı bunu hemen yapardım. Ceyhunun ona yaptığı papatya benzetmesi o kadar doğru ki! Bir an arkamı dönsem dalından kopacak gibi geliyor çoğu zaman şekil 1 a da görüldüğü üzere markete gidip geldim gözünü hastanede açtı. Bir zamanlar canımdan çok sevdiğim mügeyi şimdi öldürmek geliyor içimden onu incittiği için hemde. Ona ne yaptı ne söyledi ki gece bu hale geldi şu an üzerimde ki tişört onun kanıyla sulanan tişört öfkemi daha da arttıyordu. Arkadan birinin omzuma dokunup adımı seslenmesiyle düşüncelerime kısa bir ara verdim.
- ışık?
- ah efendim aras abi
- nasılsın oğlum?
- nasıl olabilirim ki abi?
- ışık o iyi ona bir sey olmadı.
- Bu olmayacağı anlamına mı geliyor abi? Canım yanıyor!
Canım yanıyor! Hayatımda kurduğum gerçeklik payı en yüksek olan cümlenin bu olduğuna garanti verebilirim peki neden?
- Seni anlıyorum oğlum meyra ile ilişkimizin ilk zamanlarında sana verdiğim sözü hatırlıyormusun?
- canın pahasınada olsa onu koruyacağına bütün üzüntü ve kederlerden onu sakınacağına dair söz vermiştin.
- Ben sözümü ölene kadar tutacağım ışık ben meyraya aşığım.
- Bunu biliyorum abi.
- -Bilmediğin şeyler var ama.
- Ne gibi?
- Işık sen bu ufaklığa karşı boş değilsin bunu gözlerinde gördüm.
Aras abinin bu lafları tokat gibi çarpmıştı ben ve gece yok... Yok canım!
- Abi bu çok yanlış bir şey.
- kime göre? Neye göre?
Aras abinin bu üstelemelerinin sebebi ortadaydı bir operasyon yürütüyordu ve bu işte yalnız değildi. Ah abla! Ama verecek mantıklı bir cevabımda yoktu ki resmen köşeye sıkıştırdılar.
- Ben... İstesemde olmaz ona yeni bir hayat verdim sanki karşılık ister gibi...
- Saçmalıyorsun. Ben ablanın hocasıydım verdiğim bilgiler karşılığındamı benimle birlikte sence?
- Aynı şey değil ablam sana aşıktı.
- ufaklığın senden hoşlanmadığını ne biliyorsun?
Az önce bende tokat etkisi yaratan sözler bu sözlerin yanında bir hiçti bu sözlerin bende bıraktığı etki 10 kişiden dayak yemekle aynı şeydi!
- ho.. Hoşlanıyormu ki?
Hah! Kekele ışık kekele rezilliğini tescille.
- bak nasılda heyecan yaptı.
- Dalga geçme abi ya.
- Tamam oğlum tamam. :D
Aras abinin dedikleriyle aklım allak bullak olmuştu. "Gece ve ben?" kulağa hoş gelmiyor değil doğrusu. Peki ya müge? Onu neden düşüneyim ki? O beni o masada bırakıp giderek kaderimizi çizmişti belkide. artık hayatımızda ne olup biteceğini kader gösterecekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL RENGİ WATTYS2018 (Gül Rengi 1)
Любовные романыUmutların bittiği yerde. Tüm çarelerin çare etmediği bir zamanda. sevdim seni gül renginde.