8.bölüm Duygusal

70 37 1
                                    

MEDYADA GECENİN KIYAFETİ

GECE PARS.

Taa içime ciğerlerimin en derinine çektim sigaramın dumanını.
hayat bu kadar acımasız olabilirmi gerçekten? Bir adam bir kadını evladından intikam alabilecek kadar sevebilirmi? Bunun adı sevgimi? yoksa saplantımı? Ölüm Allahın emri doğumda öyle yeni doğmuş bir bebek anne katili diye yaftalanabilirmi? Hemde babası tarafından. Anlamıyorum anlamayada çalışmıyorum bu adaletsiz düzen canımı yakıyor. Başkalarının hayatlarını önemseyen empati yanlısı biri olamadım hiç bir zaman Ama bu insanların derdi yaktı beni en derinden. Sol Gözümden düşen bir damla adeta okyanusları getirdi ardı ardına düşen damlaları silme gereği duymadım esen rüzgarla daha sıkı sarındım ceketime artık hıçkırıklarla ağlıyordum. Geçen bu süre boyunca sigaramın son demlerine gelmiştim çok küçük yaşlarda başlamıştım sigaraya. Boşlukta gibi hissettiğim her an daha sıkı sarıldım ona düşman olduğunu bile bile dost gibi...
"Hey ufaklık" aniden duyduğum boğuk erkek sesiyle arkamı döndüm. Karşımda duvara dayanmış kırmızı burunlu bir ışık beklemiyordum. " Merhaba." Dedim ruhsuz çıkmamasını ümid ettiğim bir ses tonuyla. Aramızda 20 adım kadar bir mesafe vardı.Aramızda ki mesafeyi kapatıp yanımda durdu. Ben konuşmasını beklerken hiç ses çıkarmadan öylece durdu. Cebimdeki paketten bir sigara uzattım biraz şaşırsada sonradan aldı çakmağı yakıp önüne tutunca ne yapacağını bilemeden öylece yüzüme baktı sigarasını yakıp ona uzattım " Teşekkür ederim." Dedi yan gözle onu izlemeye başladım sigaradan hatrı sayılır büyğklükte bir duman çekti ve aynı anda ardı arkası kesilmez şekilme şekilde öksürmeye başladı. Hay Allah. Ne yapacağımı bilemeden yüzüne bakmaya başladım ve kahkahayı bastım. O da öksürmelerşnin ardından durmadan gülüyordu. Dakikalar süren bu gülmeler ardından kendimi toparladım. " iyimisin?" Dedim hala kıkırdıyordum. "İyiyim de bu Ne Kızım böyle Yaa insan bu iğrenç şeyden nasıl keyif alır?" Yüzğne baktım bu bakış hayretimin bir göstergesiydi. Ne kadar tuhaftı bu adam böyle. Ne küfür ettiğine. Ne kızdığına Ne kırdığına. Şahit oldum. Birde sigara içmiyor. Sigara içmemek hep masumluktu benim için kendimi hep bir suçlu olarak gördüm ben kirlenmiş lekelenmiş. Benim tek suçum annesizlikti. "Yinemi melankoli be kızım yeter yaw" sitem dolu sesiyle düşüncelerimi bölen ışığa odaklandım. "Gece Sen sıkılmadınmı evde ya. Gel seni bir yere götürücem." "Işık ya. Gere-" "sus kızım ya. Ne dırdırcısın haa yeter harbiden evlenelim demedim ki ben gezelim dedim Ne bu naz ya. Senle evlenicek adama Allah sabır versin." Hadsiz herif yaa. Benim evlenicemi kim söylemiş gıcık şey. "Asıl kendine bak be maşşAllah bi çene 40 kadına bedel. Bide bana laf ediyo ya Asıl Sen evde kaldın tamammı." Işık suratındaki anlamsız sırıtışla yüzüme bakıyordu gözlerimi pörtletmemle iki adım geriledi. " seni çirkin şey." " defol be." Bu adamı parçalama hissinin doruklarındaydım. Sinirime hakim olmaya başladığım sıralarda o koca çenesi yine açıldı. "Gidiyormuyuz?" Hayır diyip üstüne atlamayı hedeflesemde yumruklarımı sıkarak sakince "Hayır." Dedim. Demez olsaymışım beni sırtına atıp koşmaya başladı. Ve arabayı çalıştırdı. Allahım gidiyordum HEMDE PİJAMALARIMLA
★★★★★★★

Allahım yaa. Bu adam insanı çıldırtır yeminle. Uzun ve benim açımdan sessiz geçen 45 dakikalık bir araba yolculuğunun ardından böyle lüks bir mağazanın önünde durduk "Ne işimiz var burda be adam!" Benim öfke dolu çıkan sesime ve pörtlek gözlerime karşın O sakin ve alaycıydı. " Seni bu tiple yanımda gezdiremem ufaklık. Şu,tipini bir toplayalım. İşe dışarı çıkabilecek gibi duran O pörtlek gözlerini içeri sokmakla başla bakalım bayan pörtlek göz." bu kadar gıcık ve kıl bi insan modeli daha olabilirmiydi ya? Aa olabilirdi. İklima tabiki. Şimdi düşünüyorumda yemin ederim bir birleri için yaratılmışlardı. Tam iklimanın istediği gibi gösteriş budalası bi adamdı İklima da Tam onun istediği gibi bir süs biberi... Bu düşüncelerim için kendime kızmadım değil. Bu adamcağızı O yelloza eş gördüm hıh ben artık düşünmeyi bırakmalıyım. Düşünmeyi bırakmakta bir nevi düşünmek değilmi ya. Ay Şimdi kafayı yiyeceğim. " ışık ben alışveriş falan istemiyorum hem beni yanında taşımak zorunda değilsin bırak gideyim işte." Sinirle söylediğim bu sözler onuda kızdırmış gibi duruyordu. " zora gelince kaçmak bunumu öğrettiler size O yerde?" Bu sözleri kalbimi acıttı ne kadar yanlış düşünüyordu. "O yerde ne öğrendiğimimi merak ediyorsun? Anlatayım. Kimseye güvenmemeyi öğrettiler kendi ailene bile onlar değilmiydi oralara düşme sebebimiz. başka ne öğrettiler biliyormusun? Bir gün çok zengin bir insan bile olsak çok güçlü erişilmez bile olsak acınak durumdan kurtulamayacağımızı. Hatta bu durumun çocuklarımıza bile yansıyacağını arkadaşlarının içinde uzun süre kabul göremeyip dedi kodu malzemesi olacaklarını Annelerin çocuklarına "çocuğum O çocuktan uzak dur onun annesi yetimhaneden çıkmış eşyalarını çalar. Hırsız bunlar. " diyeceklerini öğrendik başka merakın varsa gidereyim ha?" Sol gözümden düşen tek damlayı silmekle uğraşmadım. Işığında gözleri doluydu dişlerini öyle bir sıkıyordu ki kırılacak zannetim dişleriyle eş zamanlı olarak yumruklarınıda sıkıyordu. Sonunda konuşmak için ağzını açtığında. "Gece ben-" "ışık tamam konuyu kapat lütfen."yumruklarını ve dişlerini gevşetip yüzüme mahcup bir şekilde bakmaya başladı. Çok sevimliydi ya. Hele dudaklarını büzüşü ya yerim şebeek. Ay noluyor be Gece özüne dön Kızım. " seninde keyfini ksçırdım gidelim lütfen." Birden bakışı değişti muzip bir tavır takınarak konuşmayı sürdürdü. "Yok yaa. Küçük hanım Sen bana güzel bir gün borçlusun Şimdi Şu mağzaya giriyorsun ve seni ben yaratıyorum en baştan." ışık ben-" "Sus kız tipe bak yürü içeri çabuk Sen daha donmadınmı şunun donuna bak ya kedili dön bunu unutmam unutturmam nihahaha." Telefonu çıkartıp hızla resimlerimi çekmeye başladı. " napıyon be adam dur ya ışık dur Diyom sana." "Mağzaya giriyormusun ufaklık yoksaaa." Bu çok acımasızcaydı. "Giriyorum lanet olasıca Giriyorum." "Aferim benim uslu kızıma." O suratındaki lanet sırıtışı yumruğumla silmek istedim ve bunu mükemmel bir şekilde dile gerdim. "Bana bak ışıkmısın nesin O suratındaki sırıtışı silmezsen ağzının ortasına bi çakarım uçarsın anladınmı?" Işığın yüzündeki sırıtış silindi Ama kahkaha olarak geri döndü. Çıldırmak üzereydim sinir kat sayım tavan yapmıştı. Işık efendi yaklaşık 4 dakika gülmenin ardından Sonunda konuşmaya fırsat bulmuştu. " hey hey hey sakin ol şampiyon oow korktum cidden ahhah.seninde benimle salona gelmen şart Neyse programımız yeterince aksadı hemen girelim pek vaktimiz yok. " onu onaylayıp içeri daldım. Bir kadın git gide büyüyen bir sırıtışla yanımıza geldi bu kadınsa ben neyim lan. "Işık beyceğem hoş geldenez. Hanım efendi yoklarmı? Ağzını yaya yaya konuşuyo ağzını kırdığım töbest yaa. "Hayır evde işleri var. Burcu hanım. Bu hanımın adı Gece bu gün bazı işlerimiz var. ÖZEL. Ama evden biraz acele ile çıktık hazırlanamadı. Yardımcı olursanız sevinirim." Işık kadını tanıtıp amacımızı özet geçtiğinde kadın beni dikkatle süzdü ve yüzünü buruşturdu. "Tabi ışık bey ÖZEL olarak ilgileneceğim ni kıdır bışırılı ılırsı ırtık." Işıkta bende kadının dişleri ardından ne dediğini çok net olarak dymuştuk ve benim elim ayağım titremişti. Işık bunu farkedince elimi elleri arasına alıp sıktı bu beni biraz sakinleştirsede utandırmıştı elimi hızla geri çektim ışık kadına doğru dönüp oldukça tehditkar bir sesle "Burcu hanım. Gece hazırlanana kadar müdürünüzle bir kahve içsem iyi olacak galiba ha ne dersiniz?" Kadın Birden kızarıp bozarmaya başladığında benim gülme hissim artıyordu. "Özür dilerim ışık bey." Kadının kedi miyavlaması gibi çıkan sesine karşı ışığın tepkisi ağır oldu. "Benden değil Burcu hanım." Burcu bir hışımla bana doğru dönerek. "Özür dilerim Gece hanım bu bir daha tekrarlamayacak." Dedi ışığın yüzü bana dönüktü sanki bir cevap bekler gibiydi. Ama konuşmadım. Işık: "Bende öyle düşünüyorum Burcu hanım." diyerek tekrar bana döndü. "Gece Sen dilediğini al zaten sana yardım edicekler ben arabadayım hızlı ol olurmu?" Verdiğim kısa "Tamam." Yanıtını alır almaz dışarıya çıktı. Burcu kekosu. Yüzünde zoraki gülümsemeyle bana bakıp "Nereye gşdiyorsunuz? Aa şey yani ona göre kıyafet seçebilelim diye..." hıı eminim öyledir bakışımı atarak kısa ve net. "Bilmiyorum." Dedim kadın Verdiğim cevaptan memnun olmasada. Beni orda sap sap bırakıp 5 dakika sonra kucağında askılar dolusu kıyafetlerle geri döndü. "Ne olacak bunlar?" Dedim hayretim sesimede yansımıştı. Kadının iğrenç gülüşü ile ona doğru döndüm. "Deneyeceksin canım." Hah canımmış canın çıksın kız diyemesemde elindekilerden birini alıp baktım. Kıçımı bile örtemicek kısalıkta ve delik deşik bi elbise. Elbiseye bakarken şok ve sinir karışımı bi tavırla. " bunlar ne böyle ya kıçımı bile örtmez bu hem ben böyle şeyler giyemem Ay şimdi çıldırıcam." Kadın yüzüne ukalaca bir tavır takınarak kısaca halk dilinde resmen bana horozlanarak kendimden tiksinmemi sağlayan şu sözleri sarfetti. "Üzgünüm küçük hanım gecelik satmıyoruz." Şu an en mantıklısı ölmekti benim için hızla kadının yanından geçerek gözüme kestirdiğim bir kot pantalon ceket beyaz bir bluz ve bir kaç aksesuar alarak kabine gidip denemeye başladım üzerimi hızla değiştirip kabinden çıktım aynaya baktığım çok tarz olduğumu hissettim ışığın kartıyla hesabı ödeyip çıktım. Işık arabaya yaslanmış beni bekliyordu çok havalı duruyordu. Beni görünce doğruldu. "Ooo gece hanım bu ne güzellik gözlerimi kamaştırdınız." Önünde reverans verir gibi eğilip. "Aa o nasıl söz burdaki göz kamaştıran tek ışık sizsiniz ışık bey." Kötü ve karanlık başlayan günümün güzelleşmeye başladığını hissrdiyordum. Işığın mükemmel kahkahası ve sonrasındaki büyüleyici gülümsemesi eşliğinde gülümseyerek araba bindim. Mutlumuydum? Evet onun sayesinde.


SELAMM. CANIMLARIM BÖLÜM GEÇ KALDI BİLİYORUMDA. BİRAZ PROBLEMLERİM VARDI YENİ BÖLÜME BAŞLADIM BİLE. BİDE BEN SİZDEN YORUM İSTİYORUM ÇOKCA YORUMMM. LÜTFEN. SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM. YILDIZI DOLDURMAYI UNUTMAYALIM LÜTFEEN. TEŞEKKÜRLER

GÜL RENGİ WATTYS2018 (Gül Rengi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin