Cem'in Güzelleri Partiye Hazır Mıyız!

39 9 0
                                    

Selam :) Multimedyada Hilal ve Buse'nin partide giydiği kıyafetler var. Merak ettiğiniz her şeyi mesajla atabilirsiniz veya bölüm altına yorumlayabilirsiniz. İyi kötü tüm yorumlarınızı istiyorum. Bölüm hakkındaki görüşlerinizi bekliyorum. Öpüyorum Canlar :* :)

Her sabah yeni bir güne uyanırken ihtiyacım olan tek şey Yiğit'in varlığıydı. Yalnız başıma odamda öylece pencereden dışarı bakarak düşüncelere dalmamın ne kadarı normaldi? Onunla uyanmaya bu kadar alışmışken, canım bu kadar yanarken geçen şu koskoca bir yıldan hala ders çıkaramamış mıydım? Ben ne zaman bu kadar aşık olmuştum o sıcacık kahve gözlere sahip o adama ?

Evimiz Salih dedenin evi ile karşı karşıyaydık. Penceremin baktığı oda kime aitti acaba? Yine de bunu yapmam doğru değil. ''Başkalarının özel hayatı beni ilgilendirmez.'' Bu fikri daha düşünemeden gözlerim pencerenin önünde duran kişide takılı kalmıştı. Yiğit ; üstünde bir şey olmadan altında eşofman ile tüm seksi görüntüsüyle karşımda duruyordu. Ayrı kaldığımız süre boyunca spora daha da yoğunlaştığını baklavalarından anlayabiliyordum.Yeni uyandığını yüzündeki uykulu ifadeden kestirebiliyordum ama ben burada kendimi kaybediyordum. Akıl sağlığım için bir an önce pencerenin önünden uzaklaşmalıydım.Sanırım geç kalmıştım,sigarasını yaktıktan sonra gözlerini baktığı noktadan aldı ve dumanı yukarı doğru üflerken aniden gözlerimiz buluştu. Belli ki o da buranın benim odam olduğunu bilmiyordu. Ardından belimde hissettiğim kollar ile arkama korkuyla dönmemle Gamzeliyle göz göze gelmem bir olmuştu. Karşımda yakışıklı süt kardeşimi görünce kollarımı boynuna doladım, o da beni kendine daha çok çekerek belimdeki kollarını sıkılaştırmıştı. Bir eliyle saçlarımı okşarken, dudaklarını kulağıma yakın bir yere getirdiğini ,hissettiğim sıcak nefesi ile konuşmaya başladığını anlıyordum.

'' Seni çok özledim pıtırcık.'' dedi boğuk ve şefkatli çıkan sesiyle. Unuttuğum şeyle arkamı döndüm;Yiğit pencere de değildi.Lanet olsun! Umarım gördüklerini yanlış anlamamışsındır sevgilim. Umarım beni de diğer kızlarla aynı kefeye koymamışsındır. Çınar bu; kardeşim benim ne beklenebilir ki? Zaten Yiğit de Çınar'ı tanıdığından bunu çok da takacağını düşünmüyordum hem niye taksın ki?

''Ben de seni çok özledim gamzeli.'' dedim tekrar ona dönerek.

''Benim kadar olamaz pıtırcık.'' dedi. Pıtırcık aramızda kullandığımız bir lakaptı. Benim esprili ve şen şakrak hallerimi çok iyi tanıdığından bana bu ismi vermişti. Ben de yüzünde belediye çukurlarını aratmayan gamzelerinden dolayı ona 'Gamzeli' diyordum. Yeni uyandığımdan aşağıya inip kahvaltıya yardım edememiştim. Neyse ki Şükran ablanın hazırladığı enfes kahvaltı ile aç karınlarımızı doyurduktan sonra alışverişe gitmiştik. Malum yazın gelişini kutlamak için verilen partiye ,yanımıza aldığımız günlük kıyafetler ile katılamazdık.

Girdiğim ilk mağazada gözüme çarpan elbise beni etkilemeyi başarmıştı. O mahşer kalabalığı içinde elime aldığım elbise ile kabine girmeyi başarabilmiştim. Kabinden çıktığımda boy aynasından kendimi de süzmeyi ihmal etmemiştim. Elbisenin fuşya rengi tenime çok yakışırken straplez oluşu ve arkadan uzanan kuyruğu ile muhteşem görünüyordu. Ön kesiminin kısa oluşu pürüzsüz bacaklarımı ön plana çıkarırken üstümde seksi duruşu da büyülenmeme yetmişti. Arkadan Çınar'ın ıslık seslerini duymam yanaklarımın utançla kızarmasına neden olurken kulağıma:

''Seni bu halde partiye falan götüremem pıtırcık'' ; demesi dudaklarımı büzerek yavru köpek bakışları atmama neden olmuştu.

''Kusura bakma kıskanç bir abiye sahipsin.'' demesi gerçekten beni endişelendiriyordu.Sesindeki ciddilik tüylerimin ürpermesine neden olurken ,gözlerinde oluşan muzip ifade beni kırmayacağını gösteriyordu.

Oluruna Bıraksam Olur Musun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin