Emre... Yiğit in en yakın arkadaşıydı :) Multi deki şarkıyı; hikayenin sonlarında Emre ile bir kızın konuşması var o zaman açın olur mu? Sizleri seviyorum .
Emre'den
'Keşke' dedim keşke bitmeseydi ... Ben onunla ilgili hayaller kurarken, kalbimi ona açmış ruhumu ona adamışken o ne yaptı? Her şeyi bir çırpıda bitirdi hem de hiçbir mantıklı açıklamada bulunmadan bitirdi. Ya ben bitirebilmiş miydim? Salih dedenin evinde onu gördüğüm anda, tekrar yaşamaya başladığımı hissetmiştim. Yeniden nefes almaya başlamış biri kalbinde bitirmiş olabilir miydi? Kim bakışlarından öpmek ister ki dudakları bile onunla mühürlenmişken , ben istiyordum işte.Bakışını, kokusunu, gülüşünü... Ona ait olan her şeyin bana da ait olmasını istiyordum. Ben tek ona hasret duyuyorken onun aklında dahi olamamak canımı çok acıtıyordu.Sahi neydi ki hasret? Birinin yokluğundan dolayı duyulan acı ve özlem duygusu... Ben de yoksun sen , şimdi Buse . Tek sen lazımken sen yoksun ve ben eksiğim.Hep bir tarafım eksik uyanıyorum yarınlara. Hep bir sensizlik var en ılık rüzgarda bile uzaklara savuracak kadar.Boğazıma kadar sen doluyum ben. Seven insan vazgeçer mi sevdiğinden? Ben vazgeçemiyorum senden, unutamıyorum seni...
'Affet beni sevgilim,
Unutamadım seni
Hiç halim yok uyanmaya
Sevemem sensiz günleri'
...
Gördüğüm manzara karşısında gözlerim şaşkınlıkla açılırken Buse'nin bunu nasıl yapabildiğini düşünüyordum. Partiye bir çocuğun kolunda geliyordu. Bana gözünün ucuyla yan bir bakış atarak öylece geçerken o çocukla beraber bir masaya oturmuştu.
''Nereye bakıyorsun oğlum?'' diye soran Yiğit ile bakışlarımı Buse'nin üzerinden ayırmadan
''Şu, Buse'nin yanındaki çocuk kim?'' diye sinirle tıslayan sesime karşılık 'Hayırdır ne iş?' diye manalı bir bakış atınca ''Ne ? Hoş kız, sadece merak olamaz mı?''dedim geçiştirmeye çalışırken:
''Anıl''Dediğinde bakışlarım ona dönerken ''Anıl , sınıf arkadaşı... Tatillerine katılmak için gelmiş, Cem söyledi'' dediğinde bu çocuğun Buse 'ye olan bakışlarından şimdi daha da çok rahatsız olmaya başlamıştım. İçimdeki bu kıskançlık beni yakıp kavururken Buse 'nin onunla kahkahalı sohbeti yerimde huzursuzca homurdanmama neden oluyordu.
''Sen Buse'den mi hoşlanıyorsun?'' diye soran Yiğit'e ''Yok abi aşk senin işin'' diye göz kırparak onu gösterince, ''Haa diyorsun ki illa gel ağzımı burnumu kır . Tamam koçum canım sıkkın zaten gel sen buraya'' dediğinde ellerimi kaldırarak ''Sadece şakaydı'' demiştim.Ellerini boynuma getirerek sıktığında :
'' Bir daha olursa hayatın boyunca şaka yapamazsın, sikerim'' diyerek sıktığı ellerini gevşeterek boynumdan çekmiştim. Yiğit'in bu hallerine alışkın olduğumdan canı sıkkın olduğunda dövecek birini araması gayet normal geliyordu artık ,kafamı aşağı yukarı sallarken gözlerim Buse ile buluşmuştu ve Anıl denen çocuk Buse'nin elini tutmuştu. Buse bir Anıl'ın tuttuğu ele bir bana bakarak kafasını aniden çevirmişti. Gözlerindeki telaşı okuyabiliyorken acaba rahatsız mı oluyor diye düşünmeden edememiştim. O çocuğun Buse 'ye dokunan ellerini kırmak için ayaklandığımda Yiğit kolumdan tutarak :
'' Otur oturduğun yerde saçma sapan işlere girme. Bir şey yapmaya hakkın yok'' dediğinde onunda Hilal'in bir çocuk ile konuşuyor olmasından hoşlanmadığını bilsem de yapacağım hareketin ne kadar gereksiz olduğunu o da biliyordu. ''Bir dakika, bir dakika abi. Sen daha yeni bana Anıl'ın kim olduğunu Cem söyledi dedin. Cem ve sen hayırdır'' diye sorduğumda ''Cem... Benim Hilal'e aşık olduğumu anlamış ,konuşmak istedi. Hilal ile tekrar beraber olabilmemi sağlayacak.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oluruna Bıraksam Olur Musun?
Teen FictionUmutları elinden alınarak terkedilmiş bir kız. Cemin güzeli, Egenin prensesi, Burağın fındık kurdu, Çınarın pıtırcığı ve YİĞİT'İN UFAKLIĞI o kim mi? Babasını kızı... Hilal ZORLU Petrokimya Holdinginin tek varisi. Hayatında hiçbir zaman yenilgi kab...