9.Bölüm

227 21 5
                                    

Barkın'ın dedikleriyle içimde anlamdıramadığım iğrenç bir duygu oluştu. Göğsümün orasına yumruk yemek gibiydi bu duygu... Titrek bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Sakin bir şekilde Barkın'a dönüp gerekli cevabı vermem gerekiyordu ; ama ona bile değmeyecek bir insandı Barkın. Hırsla yerimden kalkıp önümüze önceden koyulmuş olan su dolu bardağı alıp , hırsımı almak istercesine şiddetli bir şekilde içindeki suyu Barkın'a fırlattım.

Hızla yanından geçip , çıkışa doğru yürümeye başladım. Çıkışa doğru ilerlerken , bir yandan da Bora'yı bulmaya çalışıyordum. Kalabalık insan topluluğunun içinde Bora'yı bulamayacağımı anlayınca hızla kendimi dışarıya attım.

Dışarıya çıktığımda temiz havayı içime çekip , rahatladığımı belirtir bir şekilde geri verdim. Havanın soğukluğundan dolayı verdiğim nefes önümde küçük bir sis bulutu oluşturup kaybolurken , burada daha fazla kalmamam gerektiğini fark ettim. Hele ki bardan çıkan sarhoşları görmem beni korkutmuş iken , gitmem benim için en iyisiydi.


Telefonumla taksiyi çağırmak için elimi omzumda sandığım çantama atarken , boşluğa denk gelmesiyle olduğum yerde kalakaldım. Çantamı içeride unutmuştum. Bir daha içeriye girip alma gibi bir şansım da yoktu . İleride koruma olduğu belli olan , takım elbiseli ve iri yarı adama doğru yavaşça ilerlemeye başladım. Yanına vardığımda  hafifçe koluna dürtüp " Bakar mısınız?"dedim.  Yavaş bir şekilde bana dönüp sert ve katı sesiyle "Buyurun" dedi. 


" Bana bir taksi çağırabilir misiniz?" dediğimde bana cevap vermeden , elindeki telefondan bir numara çevirip aradı. Barın bulunduğu adresi verip ,  karşı taraftan gelen konuşmayla onaylayıp  telefonu kapattı.


"Hanımefendi taksi bu sokağa gelemezmiş. Şuradan bir sokak üste gitmeniz gerekiyor." dediğinde  teşekkür edip ,;gösterdiği yere doğru ilerlemeye başladım. Sokağın başına geldiğimde önüme karanlık ve uzun  bir yol çıktı.  Sokakta iki tane çöp kovasından ve karşılıklı örülmüş duvardan başka hiçbir şey yoktu.


İç sesim ne kadar sokağa girme dese de onu dinlemeyip hızlı bir şekilde sokağa girip , korka korka ilerlemeye başladım. Az ilerimde olan çöp kovasına varmak üzereydim ki arkamdan gelen ayak sesi ile seslice yutkundum.  

Arkamı dönmeyip , uzaklaşmak istesemde merakıma yenik düştüm ve arkamı döndüm. Karanlıkta bana doğru  yalpalayarak yürüyen bir süliet vardı.Ve git gide bana yaklaşmaya başlıyordu. Kaçmak için hamle yaptığımda ne yapmak istediğimi anlamış gibi daha da hızlandı.


"Sakın kaçayım deme küçük kız daha seninle eğleneceğiz." Dedikleriyle korkum ortaya çıkarken , hızlı yürümek istesemde ayağımdaki topuklu ayakkabılar buna engel oluyordu. Ayakkabılarımı eğilip çıkartacakken saç diplerimdeki acıyla eğildiğim yerden kaldırıldım.


Ne ara o kadar mesafeyi kapattığı anlamamıştım. Hal ve hareketlerinden içtiği anlaşılıyordu. İçimdeki korku  git gide artarken , ayaklarımdaki güç boşalır gibi oldu ve titremeye başladı.Elinden kurtulmak için çırpınmaya başladığımda  beni yakalayan adam saçlarıma daha güçlü asıldı ve kafam biraz daha geriye gitti.




Ne kadar konuşmak istesemde korkudan dilimi yutmuş gibiydim. Arkamdaki her kimse çok güçlüydü.Öyleki iki bileğimi tek eliyle tutup çırpınışlarımı durdurdu.  Bileğimdeki ellerinden kurtulmak istesemde önüme geçip beni  arkamda ki duvara yasladığında  , ellerimi kafamın üzerine kaldırıp, sabitledi.


Kurtulmak için bileklerimi bir aşağı bir yukarı hareket ettiriyordum. Bileklerimdeki ellerini sıkılaştırınca hareket etmem imkansızlaştı ve acıdan hafifçe inledim. Adam ise bundan hoşlanmış gibi bir mırıltı çıkarttı. Yüzünü ne kadar görmek istesemde boyu uzun olduğundan kafamı kaldıracaktım ; ama saçımdaki elleri buna engel oluyordu. Kafamı iyice tutup ,  hafif sağ omzuma yasladığı gibi boynuma yaklaşmaya başladı.


Tesadüf  ( Düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin