6. Bölüm

238 22 2
                                    

Araba yolda kayıp giderken dışarıyı izlemeye başladım. Bu kez gerçekten çok ağır sözler söylemişti. Kendisinin takıldığı o iğrenç kızlarla bir tutması zoruma gitti. Sahile yaklaştığımızı fark edip şoföre durmasını söyledim. Araba durduğunda indim. Babetlerimi çıkartıp sahilin o kızgın kumlarına bastım. Kumların sıcaklığından sızlayan ayaklarımı umursamayıp gördüğüm banka doğru ilerledim .

Banka oturduğumda yine aklıma bugün olanlar geldi. Barkın'ın boyumla alay etmesine zaten sinir olurken birde yaptığı benzetme ondan tamamen nefret etmeme neden oldu. Bu insanları gerçekten anlamıyorum.

Kısa boylu olursun bücür veya yer elması derler. Uzun boylu olursun sırık ya da merdiven yutmuş . En önemlisi onlar bunları söylerken karşıdakinin bir kalbi olduğunu unuturlar. Kimse için senin bir önemin yok. Sadece biraz egolarını tatmin etmenden ve gülünecek malzeme olmandan başka onlar için bir önemin olmaz. Gözlerimi diktiğim kumlardan alıp , etrafıma bakmaya başladım. Pek fazla kişi yoktu. Gelenlerin çoğu çocuklu annelerdi. Yüzüme buruk bir gülümseme takıp oturduğum banktan kalktım. Şoför arabaya yaklaştığımda kapıyı açıp, içeri geçmemi bekledi .

Arabaya bindiğimde tekrar aynı şekilde dışarıyı izledim. Araba evin önünde durduğunda inip kapıya doğru ilerledim. Zile basıp kapının açılmasını bekledim. Çok geçmeden Aslı kapıyı açmıştı. Aslıya başımla selam verip içeriye yöneldim. Salona gidecekken mutfaktan gelen kokularla yönümü değiştirdim. Mutfağa girdiğimde şaşırmıştım; çünkü Yasemin Anne elindeki soğanları doğrarken bir yandan da acıdan dolan gözlerini siliyordu.

Yasemin Annenin bu haline kıkırdayıp yaslandığım kapıdan ayrıldım ve ona yaklaşmaya başladım. Yaklaştıkça soğan yüzünden benimde gözlerim yanmaya başlamıştı. Yasemin Anneye iyice yaklaştıktan sonra arkasından sarıldım. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum ama içimden sarılmak gelmişti. Yasemin Anne bu ani hareketimden sonra yerinden sıçramıştı ve elini tutup inlemeye başlamıştı. Ne olduğunu anlamak için Yasemin Anneden ayrıldığımda elinden akan kanı görmüştüm.

"Yasemin Anne iyi misin? Gerçekten çok özür dilerim. Böyle olacağını tahmin etmemiştim." kanı gördüğümde endişelenmiştim. Hızlı hızlı konuşup bir yandan da peçetelikten peçete alıp kesiğe tampon yapıyordum. Elimdeki peçete kana bulanırken , tekrardan temiz peçete almıştım. Kesik derin olmalıydı. Keşke seslenip öyle sarılsaydım. Yasemin Anne sağlam eliyle saçlarımı okşayıp , güldü. Şaşkın şaşkın Yasemin Anne'ye bakarken söze başladı.

" Eğer sen bana her seferinde böyle sarılacaksan parmağımın kopmasına bile razıyım." dediğine kocaman gülümseyip bir yandan da elimi kulağıma götürüp tezgaha vurdum.

"Yasemin Anne genelde yemekleri sen mi yaparsın?" dediğimde gülerek cevap verdi.

" Hayır, bugün Barkın ve ailesi gelecek. Barkın benim yemeklerimi sevdiği için bugünlük bu görevi ben üstlendim.Ama artık yapabileceğimi sanmıyorum." dedi ve peçeteye sarılı elini kaldırdı. Suçlulukla kafamı eğdim. Aklıma evdeki aşçı geldi.

"Aşçı yemekleri yapabilir. Barkın da bir kereliğine sizin yemeklerinizi yemeyi versin."

" Aşçının kızı hastalanmış onunla ilgilenmesi gerekiyormuş. Bende Barkınların geleceğini öğrendiğimde halledeceğimi söyleyip gönderdim." Anladım dercesine kafamı sallayıp , aklıma gelen fikirle Yasemin Anne'ye döndüm.

" Yasemin Anne yemekleri ben yapabilirim.Yemek konusunda gayet başarılıyım." dediğimde yüzündeki gülümseme iki kat daha arttı.

Yasemin Anne yapacağım yemeklerin listesini önüme koyup , gerekli malzemeleri çıkarttı. Bende bu arada Yasemin Annenin oturması için bir sandalye getirmiştim. Yasemin Anne getirdiğim sandalyeye oturup beni izlemeye başladı. İlk başta patatesli tavuk sote yapacaktım.

Tesadüf  ( Düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin