4.Bölüm

295 28 10
                                    

Arabaya tanımadığım sokaklarda ilerlerken gözlerimi kapattım. İsmimin seslenilmesiyle gözlerimi açtım. Şoför arkasına dönmüş bana sesleniyordu.

"Hazel Hanım geldik." Şoföre teşekkür edip arabadan indim. Sarsak adımlarla eve ilerledim. Kapıya ulaşınca beklemeden zile bastım. Tanıdık melodi kulaklarıma dolarken kapı açıldı. Kapıyı açan Mine'ye gülümseyerek içeriye girdim. Yasemin Anne salonda oturmuş elindeki dergiye bakıyordu. Evet bir karar almıştım Yasemin Hanıma ' Yasemin Anne ' , Kemal Bey'e ' Kemal Baba ' diyecektim.Yasemin Anne henüz daha beni fark etmemişti. Aniden seslensem acaba korkarmıydı. Denemekten zarar gelmez deyip seslendim.

"Yasemin Anne." diye seslendiğimde kafasını kaldırıp etrafına baktı. Gözleri beni bulduğunda bir müddet bana baktıktan sonra heyecanla yerinden kalkıp sarıldı. Kollarımı boynuna doladığımda fısıltıyla 'Kızım.' dediğini duymuştum. Kendini biraz benden uzaklaştırıp yüzüme baktı. Gözlerinden akan yaşları umursamadan gülerek bana bakmaya devam etti.

" Sen biraz önce bana anne mi dedin?" diye sorduğunda kafam ile onayladım. Kollarını tekrar bana doladığında kapıdan gelen kıkırdamalarla ayrıldık. Kafamızı çevirdiğimizde Derya,Mine ve Aslı'nın kapıdan bize bakarak kıkırdadıklarını gördüm. Yasemin Anne gözyaşlarını silerek kapıdaki üçlüye döndü. Gülümseyerek işlerinin başına dönmelerini söyledi. Üçü de ikiletmeden işlerine dönerlerken, Yasemin Anne elimi tutarak odama doğru sürüklemeye başladı.

Odaya girdiğimizde çalışma masasındaki bilgisayar ve telefon dikkatimi çekti. Yasemin Anne masanın üzerindeki telefonu alarak bana doğru gelip, telefonu elime bıraktı.

" Telefona ihtiyacın olabileceğini düşündüm. Bilgisayarla da ne yapacağına sen karar ver . " diyerek güldü. Telefonun ekranını açtığımda Ceren ve benim resmimi görmem ile ekrana dokundum. Tuş kilidini açıp fotoğraflara girdim. Ceren ve benim bir sürü fotoğrafımı görmem ile Yasemin Anne'ye döndüm.

"Bu resimleri nereden buldunuz?" dediğimde Yasemin Anne'nin gülen yüzü soldu.Şaşkın bir ifadeyle bana bakmaya başladı.

"Yurttaki arkadaşından aldım. Sana süpriz yapayım dedim . Beğenmedin mi?" dediğinde boynuna sarıldım. Yasemin Anne de kollarını belime sarınca konuşmaya başladım.

" Çok beğendim sadece nereden bulduğunuzu merak ettim " dediğimde rahatlamış bir şekilde nefesini dışarıya verdi.

" Bir an beğenmediğini hatta kızdığını düşündüm." Yasemin Anne'nin söylediklerine gülerek cevap verdim.

"Bunun için neden size kızayım. Aksine beni çok mutlu ettiniz. Teşekkür ederim" dediğimde önemli olmadığını belirten birkaç ses çıkardı. Elimdeki telefon aklıma gelirken rehbere girip baktım. Ceren yazısını görünce içimdeki mutluluk ikiye katlandı.

Yurtta sadece Ceren'in telefonu vardı. Yurttan gizlice kaçıp çalışıyordu. Sırf istediği telefonu alabilmek için , bir gün yine gizlice yurttan kaçtığında birisi fark edip müdür'e söylemişti. Müdür Ceren'i sorduğunda lavaboda demiştim ama inanmayıp tüm yurdu aramıştı. Ceren o gün işten ayrılıp , telefonu almış hemen yurda dönmüştü. Yurda döndüğünde müdür onu odasına çağırıp sorguya çekmişti. Ceren ise yalan atıp işten sıyrılmıştı. O günden sonra telefonu gizlice kullanmaya başlamıştı. Gizlice çektirdiğimiz resimler şimdi benim telefonumdaydı. Benim telefonum demek biraz tuhaf geliyordu ama her şey gibi bunada alışacaktım.

Yasemin Anne dinlenmem için beni odada yanlız bıraktığında ilk işim Ceren'i aramak oldu. Birkaç çalıştan sonra kısıkta olsa 'Alo ' dediğini duymuştum.

" Ceren , benim Hazel" dediğimde kısık sesle çığlık atıp , beni soru yağmuruna tutmaya başladı.

"Hazel, gerçekten sen misin? İnanmıyorum. İyi misin? Alışabildin mi oraya? Sana nasıl davranıyorlar?" Derin bir nefes alıp devam edecekken sözünü kesip uyarı dolu bir tonda 'Ceren' dediğimde susmuş ve söyleyeceklerimi dinlemeye koyulmuştu.

Tesadüf  ( Düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin