13. Bölüm

132 9 2
                                    

Kulağıma gelen kesik kesik seslerle daldığım uykudan yavaş yavaş sıyrılmaya başladım. Kulağıma uğultu gibi gelen sesler tam bir netliğe kavuşunca uykum bana güle güle diyerek uzaklaşmıştı. Kafamın üzerinde birbirinden farklı iki sesin yaptığı kalabalık beynimi istila etmişti.

"Acaba uyandırmasak mı? Baksana nasıl uyuyorlar. " Karşısındakini ikna etmeye çalışan kız sesi tanıdıktı. Ayrıca uyuyorlar mı demişti?

"Seni bilmem, ama ben Barkından intikamımı alacağım." İşte bu erkek sesi Boraya aitti.

" O zaman ben karışmıyorum. Hazel'in gazabından korktuğumdan değil yani." Duyduklarımla açmamak için direndiğim gözlerimi şimşek hızıyla açtım. Kafamı doğrultup, karşımda konuşan ikiliye baktım. Tanıdık dediğim kız sesi Ceren'e aitti.

Ceren mi gelmişti? Gerçekten bunu beklemiyordum. Gözlerimi Ceren'e sabitleyip, uzun uzun bakmaya başladım. O kadar hararetli bir şekilde konuşuyorlardı ki uyandığımı bile fark etmemişlerdi. Doğrulmak için atak yapmıştım; ama belime sıkı sıkıya sarılı olan kollar yüzünden kalkamadım. Aklıma dün gece gelirken, beni sıkı sıkıya saran kişinin Barkın olduğunu anladım.

 Kıpırtımdan dolayı Barkın hafif huzursuzlansa da uykusuna devam etti. Elleri hafifte olsa gevşemişti. Uyanmamasına dikkat ederek ellerini yavaş yavaş belimden çekmeye başladım. Ellerini tam çözdüğümde henüz daha kendini belli ettiren yarama dikkat ederek koltuktan doğruldum.

Doğrulduğumda beni ilk fark eden Bora olmuştu. Yüzüne şirin bir gülümseme katıp, yanında duran Ceren'i öne doğru itekledi. Ceren ne olduğunu anlamamış bir halde Boraya baktı. Bora kaş göz işaretleriyle beni gösterdi. Ceren hemen bana dönerken ne olduğunu anlamadan kendimi tekrardan Barkının yanında uzanmış şekilde buldum. Barkın bu büyük sarsıntıdan sonra hızla gözlerini açtı.

İlk başta bana sonra benim üzerimde olan Ceren'e baktı. "Ne yapıyorsunuz siz?" dedi. Uykudan yeni uyandığı için daha kalın çıkan sesiyle.

"Bak, tüm planım boşa gitti. Uyandırdınız!" ardından duyduğumuz Bora'nın sitem eden sesiyle hepimiz ona bakmıştık. Barkın, Boranın tüm planını anlayıp, koltuktan hızla kalktı. Bunu yaparken bizi ezmemeye dikkat etti.

Üzerimizden atlayıp Borayı yakaladığı gibi dışarıya sürükledi. Onlar bunları yaparken Ceren kollarını boynuma sarıp, ağzından küçük bir hıçkırık kaçırdı. Bende bir elimle ona sarılıp, diğer elimle saçlarını okşamaya başladım. Saçlarını okşadıkça tıpkı eskiden olduğu gibi sakinleşmeye başladı. Yanağıma yaslı olan yanağına ufak bir öpücük kondurdum. Kafasını gömdüğü boynumdan kaldırıp uzun uzun yüzüme baktı.

"Kilo mu aldın sen?" dediğinde ufak bir kahkaha attım. Dışarıdan içeriye paldır küldür giren Borayla kahkaham kesilmişti. Merakla ona bakarken arkasından üstü başı sırılsıklam olan bir adet Barkın girmişti. Onun bu halini görünce tekrar kahkaha atmıştım. Ceren üzerimden kalkıp ne olduğunu anlamaya çalışırken, bende yerimden doğruldum. Bora endişeyle arkasına baktı. Barkının yaklaştığını gördüğünde koşarak yanıma geldi ve kolumun altına girdi.

"Koru beni Hazel!" dediğinde bakışlarımı Barkına yönelttim. Boraya attığı sinsi bakışlarla Bora bana daha çok yaklaşmıştı. Barkın Bora'nın bu hareketiyle kaşlarını çatarak üzerimize doğru yürümeye başladı. Bende Bora'yı sahiplenir gibi sardım. Barkın benim bu hareketimle sert çehresini takınıp olduğu yerde durdu.

"Ha, ikinizde kaşınıyorsunuz yani?" Diye bir soru yönelttiğinde Bora kafasını olumsuz anlamda sallamıştı. Onun bu hareketiyle ağzım açık kalmıştı. Ellerimi hızla ondan çözerken kafasını da benden uzaklaşması için ittirmiştim. Benden ona destek gelmeyeceğini anlayınca kollarını göğsünde birleştirdi. Barkına baktığımda alayla bizi süzüyordu.

Tesadüf  ( Düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin